Cuma günü Başbakan’ı dinledim..
Dinlemekle kalmadım, 10 maddelik terörle mücadele eylem planını sindire sindire okudum..
Valla açıkça söyleyeyim..
Pek bir şey anlamadım..
Pek bir şeydedim çünkü; anlaşılır kısımları var, anlaşılmayan kısımları var..
Anlaşılan kısımları somut..
-Çatışmalar nedeniyle evlerini terk edenlere kira yardımı..
-Öğrencilere telafi eğitimi..
-Yıkılan hastane ve okulların hızla onarımı..
-Prim borçlarının ertelenmesi..
-Esnafın kredi ödemelerinin ötelenmesi..
-Sur’da, Cizre’de imar faaliyetinin başlayacağı, yeniden inşa edileceği..
Bunlar somut..Geri kalanı genel sözler, soyut ifadeler..Altı boş, içi doldurulmaya muhtaç kavramlar..
Mesela..
‘Bu dönemde millet vicdanı ve irfanı ile millet aklı birleştirilecek’denmiş..
Eee, yapılacak!..
Milletin aklı ile milletin vicdanı ayrı tellerden mi çalıyor?
Milletin vicdanıyla aklı nasıl birleştirilecek?
Hadi birleştirildi diyelim; bu birleşim, Kürt sorununun çözümüne, PKK terörünün bitmesine hangi katkıyı sağlayacak?
Mesela..
‘Parçalayıcı ulus anlayışının yerine birleştirici millet anlayışını getireceğiz’denmiş..
Ulus sözcüğünün karşılığı zaten millet değil mi?
Ulusla millet aynı şey!..
Neden ulus denilince parçalayıcı, millet denilince bütünleştirici olsun..
İktidar ne yapacak ki; ulustan millete geçip parçalanmaktan kurtulacağız?
Mesela..
‘İnsan odaklı devlet anlayışını yerleştireceğiz’denmiş..
Keşke bu ifadeyi hiç kullanmasalardı.
Niye mi?
15 yıldır ülkeyi yönetiyorlar.. 15 yıldır her fırsatta Şeyh Edebali’nin ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’sözünü telaffuz ediyorlar..
15 yıldır insan odaklı olduklarını söylüyorlar..
15 yıl sonra açıkladığı paketin önemli vaadi; insan odaklı devlet!.
Ne yapılacağı da belli değil; gizli!.
Mesela..
‘Teröristle halk ayrılacak, halka şefkat, teröriste kudret ile muamele edilecek’denilmiş..
Teröristle halk ayrılacak sözünü, siyasetçilerin ağzından 30 yılda herhalde 288 bin 800 defa duymuşumdur..
Bu ifadeyi eylem planına koyanlara sormak lazım..
Düne kadar teröristle halkı ayırmadınız mı?
Halka şefkatle davranmadınız mı?
Devlet teröriste kudretini göstermedi mi?
Mesela..
‘Ortadoğu’da kapsamlı birleştirici ruh hareketi başlatıyoruz’ deniliyor..
Birleştirici ruhtan kasıt ne?
Ortadoğu politikamız mı değişiyor? PYD’ye artık terörist demeyecek miyiz? Suriye’deki Kürtlere farklı mı bakacağız? Esad yanlısı Araplarla temasa mı geçeceğiz?
Irak, İran, Suriye, Mısır, Ürdün, Lübnan, İsrail, Suudi Arabistan, Yemen, Sudan, Bahreyn, BAE politikamız yeniden mi yazılacak?
Birleştirici ruh hareketi ne yapacak?
Anlamamakta haksız mıyım?
Eylem planı soyut, açıklamaya muhtaç ifadelerle dolu değil mi?
Davutoğlu’na özgü söylem var, kulağa hoş gelen laflar var, fiyakalı ifadeler var, (Sur’u öyle inşa edeceğiz ki bütün insanlık ilham alacak gibi) ama ne yapılacağı açık değil..
Silahlar nasıl susacak?
Hayat normale nasıl dönecek?
PKK’ya nasıl silah bıraktırılacak?
Barış nasıl gelecek?
Bir yığın soru işareti..
Eylem planının genel kavramlarla geçiştirilmesinden çıkardığım sonuç şu..
Galiba.. İktidarın ne yapacağına dair henüz fikri yok..
İyi pazarlar!.