Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Başbakan mimarı olduğu Suriye politikası için ‘efsane’ demişti ya..
O efsanenin sonuna geldik..
Şam’da cuma namazı kılma sevdasıyla başlayan efsane şöyle bitti:
*
ABD-Rusya anlaştı.. Esad da muhalifler de kabul etti.. Suriye’de cumartesi gece yarısından itibaren silahlar susacak..
Ateşkes dönemi başlayacak..
IŞİD ile El Nusra kapsam dışında..
*
Olacakları söyleyeyim..
Rusya ile ABD öncülüğündeki koalisyon güçleri; IŞİD ve El Nusra’ya karşı hava operasyonlarını sürdürecek..
Hatta eline silah alan, elini tetiği götüren herkes anında terörist ilan edilecek..
Onlarla savaşmak meşru hale gelecek..
Esad’ın ordusu ile YPG güçleri kara savaşını sürdürecek..
Muhalif grupların da IŞİD ve El Nusra ile savaşması istenecek.. Muhaliflere içinizdeki El Nusra militanlarını temizleyin denilecek..
Özetle..
ABD-Rusya-Esad-PYD/YPG ittifakı Suriye’yi şekillendirecek..
Sahada söz sahibi Rusya olacak..
Rusya Suriye’ye el koymuştu.. Bu durumu BM onaylı hale gelecek..
*
Sonuç..
Esad eskisi kadar olmasa bile güçlenecek..
PYD’nin egemenliği altındaki topraklar; Afrin-Kobani-Cizre kantonları yasallaşacak..
*
Bu durum ne kadar sürer?
IŞİD temizlenene kadar.. İki yıl,
üç yıl, beş yıl..
Sonrası; Allah kerim..
*
Dönelim bizim efsane politikaya..
Ankara beş yıldır ‘Esad gitmeden olmaz’ diyordu ya..
Esad gitmiyor..
Kalıyor..
*
Ankara uzun süredir ‘YPG demek PKK demektir; PKK gibi YPG de terör örgütüdür’ diyordu ya..
PYD/YPG anlaşmanın önemli unsuru oldu..
Rusya ile ABD’nin muhatabı mertebesine yükseldi..
*
Ankara Rusya’ya ‘Ne işin var Suriye’de’ diye kızıyordu ya..
Rusya Suriye’nin patronu oldu.. Rusya füzesiyle, uçağıyla, silahıyla, askeriyle güney komşumuz haline geldi..
*
Efsanenin bir ayağı açık sınır politikamızdı ya..
Sınıra kalın duvarlar çekiyoruz.. Duvarın üzerine de tel örgü çekeceğiz..
*
Efsane politikadan geriye ne kaldı derseniz..
2.5 milyon Suriyeli mülteciyle baş başa kaldık derim.. 2.5 milyon Suriyeli ile yapayalnız kaldık derim..

Haberin Devamı

MHP bölünüyor!.
Bahçeli’nin muhalefet edeni partiden at.. Kurultay isteyeni kapının önüne koy.. Biat etmeyeni uzaklaştır.. Yıldızı yükseleni liste dışı bırak politikası MHP’yi bölüyor..
Küçültüyor..
Aslında ilk bölünme 1 Kasım’da yaşandı..
Seçmen böldü..
80 kişilik Meclis grubunu 40’a indirdi..
Bahçeli aldırmadı.. Yenilgi olarak kabul etmedi..
Belki de hoşuna gitti..
*
Ama aldıranlar vardı; bu böyle gitmez diyenler kurultay isteyince kızılca kıyamet koptu..
MHP yönetimi eşi benzeri az görülen, siyaset tarihine geçecek bir yönteme başvurdu..
Kurultay için imza veren teşkilatları kapatmaya başladı..
İmzacıları partiden atmaya başladı..
13 il, 7 ilçe örgütü kapatıldı.. Belli ki
arkası gelecek..
*
Bu akıl almaz durum, bu demokrasi dışı uygulama, bu parti benim anlayışı bardağı taşırdı..
MHP’yi geri dönülmez yola soktu..
Genel Başkan Yardımcısı Özdağ görevinden istifa ederken yanında iki milletvekili arkadaşı vardı..
Belki yarın, öbür gün onlar da partiden atılacak..
Belki de yarın, öbür gün onlara başka milletvekilleri de katılacak..
*
Sonu nereye varır derseniz..
Mahkeme kurultay kararı verirse; hesaplaşma orada olur.. Bahçeli yenilirse MHP bölünür..
Bahçeli yeniden seçilirse MHP yine bölünür..
Mahkeme kurultay kararı vermezse, MHP yine bölünür..
Macun tüpten çıktı
bir kere..