Bu soru son günlerde Kürt siyasetçilerin dilinden düşmüyor..
Her ortamda soruyorlar; Batı neden suskun?
Batı dedikleri Avrupa değil.. Gerçi, Avrupa da suskun, ABD de suskun ama onların kastettiği ülkenin batısı..
İstanbul’u, Ankara’sı, İzmir’i..
-
Anlatayım..
Batı’da duyarlı insanlar şaşkın, Batı’da duyarlı insanların gözleri fal taşı gibi açık..
Olanı biteni anlamaya çalışıyor..
Anlaşılır gibi de değil..
PKK, Sur’da denedi, Silopi’de denedi, Cizre’de denedi..
Olmadı.. Barikatlar özerklik elde edemedi.. Yığınak yaptığı, barikat kurduğu mahalleler yok oldu.. Enkaz oldu..
Sur’da, Cizre’de çatışmalar sürerken..
PKK boş durmamış!..
Yüksekova’ya, Nusaybin’e yığınak yapmış.. Militanlarını yerleştirmiş, hendekler kazmış, barikatlar kurmuş..
Hazırlığını tamamlayınca devlete hadi gelin savaşalım mesajı yolladı...
Batı ne yapsın?
Batı ne desin?
-
Siz bu satırları okurken Yüksekova’da, Nusaybin’de kıyamet kopmuş olacak..
Kıyametin kopacağını sağır sultan biliyordu..
PKK haftalardır hazırlık yapıyor.. Asker-polis çok özel kuvvetlerini kaydırmak için uygun zamanı bekliyordu..
İdil bitti, Sur bitti, Cizre bitti usta birlikler kaydırıldı.. Tanklar, zırhlı araçlar, en ağır silahlar..
Halk, evlerini terk etti..
Bir daha bulamaya- caklarını bile bile..
Esnaf dükkanları kapattı..
O dükkanı bir daha göremeyeceklerini bile bile..
Savaş makineleri harıl harıl çalışıyor..
Batı ne yapsın?
Batı ne desin?
-
PKK ne yapmak istiyor?
Geçen gün yazdım.. Her yer Cizre gibi olsun istiyor dedim.
Ama galiba amaçları bir adım ötesi.. Evler de yıkılsın, insanlar da ölsün istiyorlar..
Devlet katliam yapsın diye uğraşıyorlar..
Son yığınağın başka anlamı yok.. Yüksekova ile Nusaybin’in sonu belli..
Çatışma kaç gün sürer bilmem ama yüzlerce kişi ölecek..
Batı ne yapsın?
Batı ne desin?
-
Aslında Batı yaptı yapacağını.. Kürtlerin hak ve taleplerinin siyaset yoluyla çözülmesi için kapıları açtı..
Batı’nın en seçkin mahalleleri HDP’ye oy verdi..
Muhafazakar-mutaassıp Kürtler HDP’ye koltuk çıktı..
HDP’yi başrole oturttu..
Batı daha ne yapsın?
Batı daha ne desin?
-
Dün akşam Kızılay’da yine bomba patladı.. Yine onlarca insan hayatını kaybetti..
Kim yaptı? Niye yaptı? Henüz belli değil.. Büyük ihtimal PKK bağlantılı..
Batı kırgın..
Batı öfkeli..
Vizesiz Avrupa kolay değil..
Şöyle bir hava estiriliyor.. Sanki Ankara üç beş yasa maddesini değiştirirse.. Birkaç teknik meseleyi çözerse, mültecilere de yol vermezse.. Kaçanları geri alırsa..
Mesele bitecek..
Avrupa vizesiz olacak..
Kazın ayağı öyle değil..
-
Vizesiz Avrupa için 72 kriter var.. Bir kısmını yerine getirmişiz.. Yapmamız gereken 53 şart var..
Teknik meseleler mi derseniz, değil..
Önemli değişiklikler isteniyor..
Cumartesi günü katıldığım çalıştayda AB uzmanı Cengiz Aktar dikkatimizi çekti..
72 madde var dedik ya.. 72’nci maddede istedikleri değişiklik aynen şöyle..
-
Organize suç ve terörizme ilişkin yasal çerçevenin; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, AİHM içtihatları, AB müktesebatı ve AB üyesi devletlerdeki uygulamalarla uyumlu olacak şekilde gözden geçirilip düzenlenmesi ve mahkeme, kolluk kuvvetleri ve güvenlik güçlerinin uygulamalarının kişi güvenliği ve özgürlüğü, adil yargılanma hakkı; ifade, toplanma ve dernek kurma özgürlüğü ile uyumunun sağlanması.
-
Yerine getirmezsen vize kalkmıyor..
İktidar bu şartı yerine getirir mi?
Nerde o günler, nerde!..
Çankaya’nın ayıbı!
Sporium’da senyor milli takım seçmesi vardı.. 50, 55, 60 yaş grubu kadınerkek tenisçiler üç gün ter döktü..
Helsinki’deki turnuva için milli takım belirlendi..
Tenise gönül veren, kendini Türk’üm, Müslüman’ım, tenisçiyim diye takdim eden Salih Kasapoğlu’yla karşılaştık..
Bir süre sohbet ettik.. Ankara Çankaya’da oturuyormuş.. Çankaya, Başkent’in kalbi.. Türkiye’nin bir numaralı ilçesi..
Kasapoğlu dedi ki; Türkiye’nin kalbinin kalbi ama soruyorum.. 1 milyon nüfuslu Çankaya’da tenis kulübü olmaz mı? Atletizm pisti olmaz mı? Yüzme havuzu olmaz mı?
Yaşanacak Türkiye vaadinin içinde spor olmaz mı?
-
Ağzım bir karış açık dinledim.. Belediye ne iş yapıyor diye sormadım.. Bu saydıkları olmadığına göre demek ki asıl işini yapmıyor!.
Abbas izin istiyor
Bu havada ne tatili diyeceksiniz.. Kış geri geldi, yağmur çamur..
Yok yok tatile çıkmıyorum..
Yapmam gereken bazı işler var.. Çalışarak, yazarak yapılmıyor.. Vakit ayırmak gerekiyor..
Ülke gündemi öyle yoğun ki, o kadar hızlı değişiyor ki, saniye sektirmeden takip istiyor..
Kısa bir süre izin istiyorum.. Buluşmak dileğiyle..