Çok değil bir hafta önce durum ‘90’lı yıllardan daha beter’ demiştim..
Maalesef beter!..
Ülke yangın yeri ifadesi bile hafif kalıyor..
Cizre’de, Silopi’de, Şırnak’ta, Lice’de, Siirt’te, Diyarbakır’da..
Hemen hemen her yerde çatışma var.. İç savaş gibi.. Mahalle mahalle, sokak sokak, ev ev..
Militanlar hendek kazıyor..
Devasa barikatlar kuruyor..
Güneydoğu’da iş; o sokak benim, bu sokak devletin haline gelmiş..
Suriye’ye dönüyoruz demem bundan..
Dün Siirt’ten sekiz şehit haberi geldi..
44 günde 54 şehit oldu..
PKK veya yerel otoriteler onlarca yerde öz yönetim adını verdikleri özerklik ilan etti..
Devlet de yüze yakın yeri ‘özel güvenlik bölgesi’ kapsamına aldı..
Ne demek özel güvenlik bölgesi?
Sıkıyönetim demek..
Her türlü temel hak ve hürriyetin askıya alınması demek.. Levent Gök başkanlığındaki CHP heyetinin hazırladığı raporu okudum..
Yasaya göre, bu tür bölgeler yerleşim yeri dışında ilan edilmeliymiş..
Ama, mahalleler bile özel güvenlik bölgesi yapıldı..
Demek ki; savaş hali var..
Demek ki; durum vahim..
Hal buysa..
Suriye’ye dönüyoruz demekte haksız mıyım?
Bu vahim durum..
Onlar en yüce mertebeye ulaştı..
Aileler mutlu, çocukları peygamberden sonra gelinebilecek en yüksek yere geldi..
Onlar zaten ölmediler, yaşıyorlar..
Gibi sözlerle geçiştirilemez..
Canlar yanıyor, ocaklar sönüyor, çocuklar yetim kalıyor..
Evet, 90’lı yıllardan daha beter durumdayız..
Çünkü, Güneydoğu silah deposu oldu, bomba deposu oldu, mayın deposu oldu..
PKK’nın uçaksavarı bile var..
Ya kentler..
Benzer.. Bazı ilçeler patlamaya hazır bomba gibi..
Bu halde seçime gidiyoruz..
Soru şu: Niye?