Darbe girişiminin ayrıntıları öğrenildikçe.. O gece yaşananlara dair yeni görüntüler ekranlara yansıyınca insan dehşete düşüyor..
İki nedenle düşüyor..
BİR: Darbeciler katil ruhluymuş.. Devleti ele geçirseler, itiraz edenleri kıtır kıtır keserlermiş..
Üstümüzden paletle geçerlermiş.. Zaten geçmeyi denediler.. Ülkeyi dandik Afrika ülkesine çevirirlermiş..
İKİ: Acı gerçek: Devletin istihbaratı da, güvenlik sistemi de sapır sapır dökülüyormuş..
***
Güvenlik zafiyetini Cumhurbaşkanı açıkladı.. Darbe girişimi haberini eniştemden aldım dedi..
Daha ne söylesin!.
MİT hareketliliği öğreniyor, Genelkurmay Başkanı’na haber veriyor.. Ama Cumhurbaşkanı’na söylemiyor.. Başbakan’ı aramıyor..
Neden?
Darbe girişiminin teyit edilmediği için deniyor ama inandırıcı değil..
Bu hal karşısında istihbarat zafiyeti yok diyebilir misiniz?
Bence var; daniskası var..
***
Gelelim asker cephesine.. Güvenlik boyutuna..
Genelkurmay Başkanı bir dizi direktif veriyor.. Hava uçuşlarını yasaklıyor.. Ankara’daki zırhlı birlikler kontrol altına alınmaya çalışılıyor.. Saat 19.26’da emir verme işi bitiriliyor ama..
Genelkurmay Başkanı’nın da aklına..
Cumhur-başkanı’nı aramak, haber vermek, önlem almasını sağlamak gelmiyor..
Başbakan’ı da aramayı düşünmüyor..
***
Daha da önemlisi, oturup Karargâh’ta bekliyor.. 20 kişilik darbeci komando takımı gelip kendisini esir alıyor..
Sadece Genelkurmay Başkanı’nı değil, Kara Kuvvetleri Komutanı’nı da derdest edip götürüyorlar..
Güvenlik zafiyeti yok diyebilir misiniz?
Bence var; daniskası var!.
Hem darbe girişimini öğren, hem paçayı kaptır, Silahlı Kuvvetler’i başsız bırak!.
Olacak iş değildi..
***
Hava Kuvvetleri Komutanı’na ne diyelim?
İşleri İstanbul’dan telefonla hallediyor.. Talimat veriyor, Hava Kuvvetleri Harekât Merkezi işlevsiz hale getiriliyor.. Bu merkezin talimatını dinlemeyin diye emir veriyor..
Yetkileri Eskişehir’e devrettiriyor.. Kendinden gelecek emir dışında hiçbir uçuşa izin verilmemesini istiyor..
Buraya kadar güzel!.
Bundan sonrası feci.. Komutan gittiği düğünde yanındaki sekiz generalle darbecilerin eline düşüyor.
Emri kim verecek!.
Güvenlik zafiyeti yok diyebilir misiniz?
Bence var, daniskası var!.
***
O gece hâlâ çok karanlık!..
Dehşet tablosu
10 bin kişi gözaltında.. 60 bine yakın kamu çalışanı görevden uzaklaştırıldı..
Sayı her geçen gün artıyor..
En vahimi şu..
14 bin 661 hâkim ve savcımız var.. Paralel yapıya ilişkin bir dizi operasyon yapılmıştı.. Onları saymıyorum.. Darbe girişiminden sonra 2 277 hâkim ve savcı gözaltına alınmış..
Sorgusu biten 1270’i tutuklanmış..
***
Bu rakam tehlikenin büyüklüğünü.. Paralel yapının derinliğini anlatmaya yeter..
Yargıyı, askeri, polisi ele geçirmek üzerelermiş..
Üç beş yıl daha bekleseler; yanmıştık!..
O komutan darbeciyse daha da vahim!.
124 general gözaltına alındı.. 109’u tutuklandı.. Albaylar, binbaşılar, yüzbaşılar, teğmenler..
Liste uzun..
Darbe girişimine katılanlara bakıyorsunuz..
Şef çok, asker yok hali!..
Darbe bastırıldıktan sonra çok hızlı hareket edildi.. Sadece orduda değil, poliste, idarede, bürokraside, üniversitelerde, milli eğitimde, sağlıkta çok sayıda kişi gözaltına alındı...
İktidar haklı..
Böyle durumlarda hızlı davranmak gerekiyor ama maalesef hızlı davranırken hoyratlık da oluyor..
Sapla saman birbirine karışabiliyor..
***
Orgeneral Akın Öztürk meselesine geleceğim.. Darbe girişiminin lideri olduğu söylendi.. Darbenin komuta merkezi olan Akıncılar Üssü’nde yakalandı..
Darp edildi, elleri arkadan kelepçelendi, lanetlendi.. Hâlâ sorguda..
***
TSK’dan dün yapılan açıklamada denildi ki; Hava Kuvvetleri Komutanı, Org. Öztürk’ü arayarak Akıncı Üssü’ne gidip kalkışmada bulunanları ikna etmesini istedi..
Hopppala dedik..
Öztürk darbeci mi, arabulucu mu, darbecileri durdurmaya çalışan kahraman mı?
***
Şöyle bi durum var:
- Öztürk darbeci değil, gerçekten Hava Kuvvetleri Komutanı’nın talebiyle üsse gitmişse çok büyük haksızlığa uğradı..
Vahim hata yapıldı demektir..
- Öztürk darbeciyse, Hava Kuvvetleri Komutanı kimin kim olduğundan habersiz.. Darbeciden yardım istemiş demektir, daha da vahim..