CHP’nin sağ kesimden aday çıkarma yoluna gideceği konuşuluyor..
Sağ kesimden aday çıkartırsa CHP sağa mı kayar? Sosyal demokrasiye ihanet mi eder?
Bence hayır..
Nedenini açıklayayım..
*
Meseleye iki açıdan bakacağım..
Önce Türkiye fotoğrafına bakalım.. Dört siyasi akım var.. Bir tarafta yüzde 50 gibi büyük çoğunluğu arkasına alan AKP var..
Öbür yarı paramparça.. CHP, MHP, BDP..
Yüzde 50’ye bakalım.. İçinde sadece, Milli Görüş’ten gelen, bu iktidarla iş bulan, ekmek bulan.. Bu iktidarla zenginleşen kitle yok..
Eski ANAP’lılar da var.. Eski DYP’liler de.. Merkez sağ dediğimiz seçmen..
AKP’den ilk yıllarda memnundular, ama şimdi değiller.. Hatta milliyetçi muhafazakar kesimin de bir bölümü aynı duygular içinde..
Gidecekleri kapı yok!.. Ah bir kapı olsa diyorlar..
*
Pazartesi akşamı Artı Bir TV’de uzun uzun anlattım.. CHP o kapıyı açıyor.. Sokakta kalan seçmene buyurun gelin diyor..
Bu ortamda en gerçekçi politika budur..
Şu mu isteniyor, iktidar partisinden memnun olmayanlara CHP de kapısını kapatsın..
Niye kapatsın ki!..
*
CHP yönetimi doğru yapıyor.. Aslında biraz ürkek yapıyor.. Ürkekliğini atmalı.. İktidar partisinden bir nedenle hoşnut olmayanların adresi olmalı..
*
Gelelim ikinci açıya.. CHP’ye giren CHP’den aday olan herkes, CHP’nin ilkelerini kabul etmiş demektir..
Üç, beş sağ tandanslı kişi girdi diye CHP ilkelerinden mi vazgeçecek?
Sağ parti mi olacak?.
Kimyası izin vermez..
*
CHP’nin bir dönem genel sekreterliğini de yapan, İstanbul Belediye Başkan adayı olan Ertuğrul Günay AKP’den milletvekili seçilince, bakan olunca AKP sosyal demokrat mı oldu?
Hayır!..
AKP’yi sola mı çekti?
Hayır!..
İlkelerini, felsefesini benimsediği için AKP’ye girdi..
Hal buysa; sağ tandanslı iki, üç aday CHP’yi nasıl sağa çekebilir ki...
Ortalık toz duman!
11 yıllık AKP iktidarı döneminde bir ilk yaşandı.. Bu kez operasyon iktidarın kapısına dayandı..
49 kişi gözaltında..
Aralarında Halk Bankası Genel Müdürü var, Fatih Belediye Başkanı var..
Daha önemlisi üç bakanın oğlu var.. Bakanların özel kalem müdürleri var.. İşadamları var..
Mesele büyük, mesele derin gibi duruyor.. Sonu nereye gidecek, nereye varacak bilmiyoruz..
Yorum yapmak için erken..
Biraz beklemekte yarar var.. Toz duman biraz dağılsın, ne olduğunu bi anlayalım..
Gerçek işsizlik yüzde 36.7 mi?
Bu da nerden çıktı diyeceksiniz?
İzah edeyim..
Resmi rakam yüzde 9.9.. 2 milyon 831 bin kişi işsizmiş.. 2 milyon civarında kişi de iş aramıyor..
Niye mi aramıyorlar?
İş bulma umutları olmadığı için.. Kaderlerine razı olmuşlar.. Zaten iş yok niye haybeye sağa sola koşuşturalım, debelenip duralım diye düşünmüşler..
Dediğim; iki milyon kişi..
*
Gelelim resmi rakamlara.. İşsizlik oranı yüzde 9.9.. İşgücüne katılma oranı yüzde 51.3..
Dünya sonuncusuyuz..
Sondan ikinci ülke Güney Afrika.. Bi sonraki Macaristan; işgücüne katılma oranı yüzde 64.3..
OECD ülkelerinde ortalama kaç?
Yüzde 71..
Çalışan kadın oranımız da facia; yüzde 32.3.. Yine dünya sonuncusuyuz..
Bu arada genç nüfusun beşte biri işsiz..
*
Gelelim can alıcı yere.. Bizde de işgücüne katılım oranı OECD ülkeleri seviyesinde olsaydı işsizlik oranı ne olurdu?
Yüzde 36.7 olurmuş..
(CNN Türk’ten aldım Dünya gazetesi yazarı Alaattin Aktaş hesaplamış)
Özay Şendir
F-35 meselesinde kitabın orta yeri...
29 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Ankara’da ‘değerlendirme’ kulisi: Öcalan ile kim görüşecek?
29 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Diploma mı, meslek mi?
29 Kasım 2024
Abdullah Karakuş
Bölgede satranç ve terörle mücadele
29 Kasım 2024
Mehmet Tez
Suudi Arabistan başarabilecek mi?
29 Kasım 2024