Kim ne derse desin, genel seçim herkes için kritik seçim olacak.. İktidar için de, muhalefet için de, sıradan vatandaşlar için de..
Çünkü sadece ülkeyi kimin yöneteceği belli olmayacak..
Rejim değişecek mi, değişmeyecek mi sorusu cevabını bulacak..
Başkanlık mı?
Parlamenter mi?
İktidar partisinin amacı gizli saklı değil.. Açık, net.. Anayasa’yı referandum yoluyla değiştirecek Meclis çoğunluğuna ulaşmayı hedefliyorlar..
Fiili durumu yasallaştırma derdindeler..
Tabii ki, bize oy verin cumhurbaşkanını başkan yapalım, daha da güçlü kılalım demeyecekler..
Gelin Anayasa’yı değiştirelim, halkın anayasası olsun propagandası yapacaklar..
*
Muhalefet partileri ise başkanlık rejimini tehlikeli buluyor.. Otoriter tek adam rejimini getireceğini savunuyor..
Durumu şöyle özetleyebiliriz..
Muhalefet partileri sandıktan güçlü çıkarsa Cumhurbaşkanı’nın işi zorlaşacak.. 2023 hayali darbe yiyecek.. İktidar partisi güçlü çıkarsa muhalefet partilerinin işi bitecek..
Etkisi, önemi kalmayacak..
Türkiye başka bir yapıya geçecek.. 2019’a kadar partilerin değil başkan adaylarının yarıştığı düzen kurulacak..
*
Muhalefet kanadının en önemli partisi CHP.. Türkiye’nin kaderi CHP’nin elinde.. CHP’nin sandık başarısı veya başarısızlığı belirleyici olacak..
CHP dün vitrinini yeniledi, Kılıçdaroğlu yeni A takımını ilan etti.. Büyük maçın kadrosu denilebilir..
Kadroya baktım, CHP bu seçime iyi hazırlanacak gibi duruyor..
Niye mi?
Kendi alanımdan örnek vereyim.. İletişim ve medyadan sorumlu genel başkan yardımcılığına Enis Berberoğlu getirildi...
Yakın zamana kadar Hürriyet gazetesinin genel yayın yönetmenliğini yapan kişi..
Medyada en üst düzeye ulaşmış bir kişinin CHP’de bu görevi üstlenmesi çok önemli.. Bugüne kadar bu düzeyde görevlendirme görülmedi.. Medyaya bu kadar üst seviyede muhatap kılınmadı.. CHP’nin iletişime, medyaya verdiği önemin kanıtı..
2015’e sıkı asılacaklarının belgesi..
Yargıda kırk katır mı kırk satır mı?
Yargı siyasetin merkezi oldu.. Demeç savaşından.. Karalama kampanyasından.. Yargıyı dizayn etmeye yönelik yazılardan geçilmiyor..
Kıyasıya kavga eden iki taraf da söze şöyle başlıyor:
‘HSYK seçimlerinden oy kullanacak olan hâkim ve savcılara büyük ve tarihi sorumluluk düşmektedir’
Kastettikleri nedir?
Şu.. Cemaat yanlılarına göre; HSYK seçimlerini iktidar yanlıları kazanırsa yargıyı kendilerine bağlayacaklar.. Yargı kalesi de düşecek.. Kuvvetler ayrılığı tamamen ortadan kalkacak.. Hükümetin yargısı olacak..
İktidar yanlılarına göre; cemaat yedi kişilik seçimin tamamını kazanırsa paralel vesayet sürecek.. Paralel yapı sivil siyaseti kelepçeleyecek..
*
İki iddia da doğruysa.. İktidarcı veya cemaatçi olmayanlar için durum ne?..
Solcular, soysal demokratlar, liberaller için diyelim..
Görünen o ki; kırk katır mı, kırk satır mı halindeyiz!..
Basına kapalı!
Cumhurbaşkanı, cumartesi günü bazı medya kuruluşlarının üst düzey yöneticileriyle bir araya gelmiş..
2.5 saat boyunca çözüm sürecinden, IŞİD’e.. Yeni anayasadan , AB’ye kadar pek çok konu ele alınmış.
Toplantı basına kapalıydı..
Bu yüzden ne konuşulduğu başlıklar halinde yansıdı, içeriği verilmedi..
Böyle toplantılar olabilir.. İktidarlar bazen yazılmamak kaydıyla basına bazı bilgileri verme ihtiyacı duyabilir..
*
Dün toplantıya katılanlar listesi gözüme çarptı.. Bildiğim kadarıyla 17 kişi katılmış.. Tamamı bu iktidara tam destek veren gazete ve televizyonların yöneticisi veya sahibi..
Listede muhalif medyadan da, merkez medyadan da bi Allah’ın kulu yok.. Çağrılmamışlar!..
Toplantı basına kapalı demelerinin nedeni bu olsa gerek..
Futbolun ölümü!
Galatasaray Eskişehir maçını izlediniz mi?
Son yıllarda izlediğim en yavaş, en sıkıcı maçtı diyebilirim.. İlk on dakika dayandım, baktım gitmiyor.. Oynanan futbol değil başka bi şey..
Elime kitabımı aldım, hem okudum hem seyrettim.. Bu arada tek bir pozisyon bile kaçırmadım..
Nasıl mı başardım..
Şöyle oldu.. Muslera oyunu başlattı diyelim.. Top Eskişehir kalesine gidene kadar bir sayfayı bitiriyordum.. Top Eskişehir’e geçince yeni bir sayfa.. Mehteran takımının maçı gibiydi..
Neyse.. Sayelerinde kitabımı yarıladım..