Başbakan diyor ki, paralel yapıyla gelin birlikte uğraşalım..
Tamam uğraşalım da..
Ben nerden bileyim ki..
Bizlerin yıllardır hayatını karartan, hayatımızı takip eden..
Paralel devlet miydi?
Asıl devlet miydi?
*
Ben nerden bileyim ki..
Telefonlarımızı yasa dışı dinleyen..
Paralel devlet miydi?
Asıl devlet miydi?
*
Ben nerden bileyim ki..
Sahte belge üreten, sahte gizli tanık çıkaran, sahte belge ve tanıklarla insanları tutuklatan..
Paralel devlet miydi?
Asıl devlet miydi?
*
Başbakan büyük davaların savcısı olduğunu söyledi..
Paralelci diye yaftalanan Zekeriya Öz de savcıydı?
Başbakan zırhlı aracını göndermişti..
Biri Ankara’nın siyasi savcısıydı..
Diğeri İstanbul’un terör savcısı..
Ben nerden bileyim ki; torba açıp, muhalif aydınların içine atılmasına kimin karar verdiğini..
*
Yıllardır yedikleri ekmek içtikleri su ayrı gitmiyordu..
Ben nerden bileyim ki..
Kim ekmek yedi..
Kim suya talim etti..
*
Ben nerden bileyim ki..
Orantısız güç kullanan, insanların gözüne biber gazı sıkan, ortalığı gaza boğan, üç kişinin toplanmasına bile izin vermeyen, her eyleme, her protestoya TOMA’larla anında müdahale eden..
Kahraman ilan ettiğiniz, destan yazdıklarını söylediğiniz, rejimin teminatı dediğiniz polisler..
Paralel devletçi miydi?
Asıl devletçi miydi?
*
Ben nerden bileyim ki..
Yıllardır zulüm eden, telefonla bile özgürce konuşturmayan..
Paralel devlet mi?
Asıl devlet mi?
*
Ben nerden bileyim ki..
Korku imparatorluğunun temellerini atan, inşa eden.. Komşuları birbirine düşman eden.. Ocusun bucusun diye herkesi yaftalayan, fişleyen..
Paralel devlet mi?
Asıl devlet mi?
*
Bu sebeple diyorum ki; bizi oyuna katmayın.. Bizden yandaş aramayın.. Dün olduğu gibi bugün de meselenizi aranızda halledin..
Birini geri gönderip birini onaylarsa!..
Cumhurbaşkanı birincisini nasıl savuşturacağını kara kara düşünürken kucağında ikinci paketi de buldu..
İkisi de el bombası gibi..
İkisi de hukuka, anayasaya, demokrasiye aykırı..
Cumhurbaşkanı ne yapacak?
Zor karar..
İki yasayı da Meclis’e geri gönderirse iktidar partisiyle ciddi sıkıntı yaşar.. Ağustos ayından sonra siyasete devam edecekse, siyaset yapacağı yer belli.. İlişkiler hasar alır..
İki yasayı da onaylarsa bu kez muhalefetin, sosyal medyanın hedefi haline gelir.. İmajı yıpranır..
Sansüre izin veren, yargının yürütmeye bağlanmasına izin veren, geçit veren Cumhurbaşkanı konumuna düşer..
İyi bi durum olmaz..
İki yasadan da bazı maddeleri geri gönderip bazılarını onaylayabilir..
Bu yöntem iktidarı keser mi?
Hangi maddelere itiraz edeceğine bağlı.. İktidar internet ortamını kontrolü altında tutmak istiyor..
Bakan’ın HSYK üzerinde tam hakimiyetini sağlamayı hedefliyor..
*
Başka yöntem yok mu?
Birini geri yollayıp ötekini onaylarsa!.. Mesela interneti geri gönderip HSYK’yı onaylarsa!..
Galiba gidişat bu yönde..
Meclis Köşk’ten dönen internet yasasını hızla görüşüp yeniden kabul edebilir..
Cumhurbaşkanı yasa aynen bir kez daha önüne gelirse imzalamak zorunda..
Maksat hasıl olur..
CHP’den telefon
Dün ‘muhalefet uyuyakalmış’ başlığını atarak HSYK yasasına sadece 28 ret oyu çıkmasını eleştirmiştim..
CHP Grup Başkan Vekili Akif Hamzaçebi aradı..
Gülerek; ‘uyuyakalmadık, sabaha kadar direndik’ dedi.. Başından beri yasanın geçmemesi için ellerinden geleni yaptığını söyledi..
‘Ben ve Engin Altay 20 saat boyunca Meclis’teydik’ dedi..
Peki ret oyları neden bu kadar düşük?
Cevabı şöyle; HSYK yasasından sonra torba yasa görüşülecekti. Herkesin bu kadar uzun süre dayanması mümkün değil. Grubu böldük. Ama iktidar grubu son anda torba yasayı görüşmekten vazgeçti. Meclis’i kapattı. Elektronik oylama isteyen de biziz. Kimin ne oyu verdiği belli olsun, partilerin duruşu ortaya çıksın istedik.