Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Siyasetin geldiği yeni duruma kılıflar biçiliyor..
Elbiseler dikiliyor..
Yeni oluşuma felsefi boyut katılmaya çalışılıyor..
Kimileri; 1920’lerle buluşmadır diyor.. 1920 ile 2014’ün buluşturulması, aradaki parantezin(!) atılması..
Osmanlı felsefesinin yeniden hayata geçirilmesi deniliyor..
*
Cumhurbaşkanı 1920 Anayasası’na atıf yapsa bile 1938’i kıstas aldı.. Günümüzü 1938’le bağdaştırdı..
Anıtkabir özel defterine şunları yazdı:
“10 Kasım 1938’de vefatınızın ardından cumhurbaşkanlığı makamı ile cumhur arasındaki irtibat maalesef zayıfladı. Cumhur ile başkanı arasına mesafeler girdi.”
Görülen o ki..
İktidarcılar, 1920 ile 1938 arasını da yok saymak istiyor..
İktidar yok saymıyor; Atatürk dönemini kutsuyor..
*
Biz Cumhurbaşkanı’ nın sözünü dikkat alalım.. 1938’e dönüş diyelim.
Ama o da haksızlık..
1938’den sonra cumhurbaşkanı ile cumhur arasında irtibat azaldı yaklaşımı hem doğru değil hem büyük çelişki..
Kendileri açısından çelişki..
1939’de sonra Çankaya’nın halkla irtibatı zayıfladı derseniz; Demokrat Parti dönemini de çöpe atmış olursunuz.. 1950-1960 dönemini..
Celal Bayar’la asker cumhurbaşkanlarını aynı kefeye koyarsınız..
Hani AKP iktidarı ‘yeter söz milletindir’ diyen zihniyetin devamıydı?
AKP’liler, Demokrat Parti’ye atıfla ‘yeter söz de karar da milletindir’ demiyor mu?
Eee.. Bayar niye kara listeye konuldu..
*
Turgut Özal’a ne diyeceğiz?.. Erdoğan seçim kampanyalarında her zaman anıyor.. Afişlere milletin adamları diye koyduruyor..
Cumhurbaşkanı Özal da mı milletten kopuktu?..
O da mı asker cumhurbaşkanlarıyla aynı kefeye konuldu..
*
Ya Abdullah Gül.. Cumhurbaşkanı sıfatıyla 81 ili dolaştı.. Köşk’ün kapılarını herkese açtı.. Halkla yaptığı ayaküstü sohbetlerle farklı bir imaj çizdi..
O da mı cumhur ile arasındaki mesafesi azalanlar listesinde!..
O da mı asker cumhurbaşkanlarıyla aynı kategoride..
*
Süleyman Demirel de var tabii.. 28 Şubat süreci nedeniyle bu iktidar ondan haz etmiyor.. Askerlerle aynı kefeye koyuyor.. Peki Demirel’i ayıralım..
Ayıralım da Bayar’ı, Özal’ı ve Gül’ü nereye oturtacağız.. Cumhur ile arasına mesafe koyan cumhurbaşkanları listesine ekleyecek miyiz?

Haberin Devamı

Çimen tarlasında futbol

Haberin Devamı

Yanılmıyorsam 70’li yılların sonuydu.. Mümtaz Soysal’ın ‘Ot’ başlıklı yazısını hatırlıyorum.. Hoca, İnönü stadına atletizm yarışmalarını izlemeye gitmiş, sahanın halini bu kelimeyle ifade etmişti..
Ot..
Mersin stadının halini gördük.. Ot bile değil.. Çayır bile değil.. Resmen çimen tarlası..
Ot olsa, çayır olsa zemin sert olurdu.. Top seker meker ama hiç olmazsa futbolcuların ayağı toprağın içine batmazdı.. En küçük darbede yerden toprak fışkırmazdı..
*
Sonra diyorlar ki; biz de futbol niye bu kadar yavaş.. Ne yapsın futbolcu!. Hem topu kollayacak hem sahanın çukurlarına tümseklerine dikkat edecek, hem ayağı toprağa saplanmasın diye temkinli basacak, sakatlanmamak için cambazlık yapacak..
Hem de futbol oynayacak..
İnsaf..
*
Mimariden anlamıyoruz ama inşaat işlerini iyi beceriyoruz.. Mimari olarak bir anlam ifade etmeyen çirkin yapıları hızla inşa etme konusunda üzerimize yok.. Stat da yapıyoruz..
Hem de jet hızıyla..
Ama mimari gibi bu çim işinde de zayıfız.. Zayıf değil sıfırız.. Çimen felaketi ilk değil, son da olmayacak..

Haberin Devamı

Barış gününde Yargıtay’ı protesto!

Bugün hem dünya barış günü hem adli yılın açılışı..
Yargıtay’da tören var..
Cumhurbaşkanı gitmiyor.. Cumhurbaşkanı gitmediği için Başbakan da gitmiyor.. Bakanlar da gitmiyor..
Başbakan gitmediği için üst düzey bürokratlar da gitmez herhalde..
Meclis Başkanı gidecek mi? İktidarın protestosuna katılacak mı?
O da Meclis’teki toplantıyı mı bahane edecek?
Göreceğiz..
*
Bu protesto değil.. Cumhurbaşkanı KKTC’ye gidiyor.. Hükümet de aynı saatte yapılacak olan bakanlar kurulu toplantısı nedeniyle katılamıyor denilecektir..
Bu işin kılıfı.. İktidar arazi oluyor.. Yargıtay Başkanlar Kurulu Barolar Birliği Başkanı’na ‘Kusura bakma.. Cumhurbaşkanı istemiyor konuşma yapmayacaksın davetimizi geri alıyoruz’ deseydi Erdoğan törene katılır mıydı?
Tabii ki..
Cumhurbaşkanı törene katılıyor diye Başbakan da orada olur muydu?
Tabii ki..
Adalet Bakanı da giderdi, davetli olan bakanlarda.. Bakanlar Kurulu tören saatinde değil törenden sonra toplanırdı..
*
Adını doğru koyalım.. Bu protestodur.. Yürütmenin yargıyı protestosudur.. Oysa bugün barış günü..
Dünya Barış Günü..