Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Büyük resme gözlüksüz bakarsak; ortada iç acıcı bir durum yok..
Sürecin yol haritasında derin görüş ayrılıkları var ..
Bazı iktidarcı yazarlar ‘oldu bitti, mutlu sona gelindi, PKK kongreyi topluyor, silahlar bırakılıyor, Öcalan bu yönde talimat verdi’ şeklinde toz pembe dünya çizseler de hal ve gidiş böyle değil..
Keşke olsa..
Hafif zelzele hali var.. Fotoğrafa bakalım..
Öcalan, silah bırakmanın koşullarını sayarken, 10 maddelik Dolmabahçe deklarasyonunun yeni bir süreç olduğunu ilan etti..
Cumhurbaşkanı ‘o metinde demokrasi çağrısı yok, neyini kabul edeceğim ’ diyerek 10 maddeyi defterden sildi..
Özetle; Öcalan, Dolmabahçe mutabakatıyla yeni bir sürece geçildiğini söylüyor..
Cumhurbaşkanı, kabul edilemez buluyor..
*
Öcalan izleme kurulunun oluşturulmasını istiyor.. Gelişmeleri izleyecek, kendiyle, hükümetle ve Kandil’le temas edecek..
Cumhurbaşkanı şiddetle reddediyor.. İmralı’nın meşruiyetini arttırma adımı olarak görüyor.. Tehlikeli buluyor..
*
Meselenin şu yanı da var.. Dolmabahçe buluşmasında açıklanan 10 maddelik deklarasyondan zaten kimse bir şey anlamamıştı.. Şöyle maddeler vardı:
- Demokratik siyaset; tanımı ve içeriği..
- Demokratik çözümün ulusal ve yerel boyutlarının tanımlanması..
- Demokratik siyasetin toplumla ilişkisi ve bunun kurumsallaşmasına dönük başlıklar..
- Çözüm sürecinin sosyo-ekonomik boyutları..
- Kadın, kültür ve ekolojik sorunların yasal çözümleri ve güvenceleri..
Altı doldurulur, ete kemiğe bürünür demiştik.. Ne anlama geldiği izah edilir diye beklemiştik..
Görünen o ki; bu hali bile problem yarattı..
*
Barış sürecini başından beri götüren iki ana figürün 2015 Nevruz günü itibariyle pozisyonları böyle..
Şimdi soracaksınız buradan ne çıkar?
İçiniz rahat olsun, çatışma çıkmaz, eller tetiğe gitmez, eski günlere dönülmez..
Çatışmasızlık hali devam eder..
Seçim sonrası çıkacak siyasi tablo beklenir.. Galiba istenen de bu..

Haberin Devamı

Erdoğan’ın bakışı..

Cumhurbaşkanının meseleye bakışı değişti mi?
Kısmen.. Şöyle özetlenebilir:
Kürt sorunu 2005’te vardı, şimdi yok.. Ret, inkar ve asimilasyon politikalarını ortadan kaldırdık.. Artık Kürt sorunundan söz edilemez.. Söz edenler Kürtçülük yapıyor..
Kürtçe zorunlu ders olamaz, anadilde eğitim olmaz..
Yapılacaklar yapıldı Kürt sorunu olmadığına göre PKK’nın koşulsuz silah bırakmalı..

Haberin Devamı

Başbakan için sakal bıyık durumu!..

Cumhurbaşkanı uçak söyleşisinde öyle sözler sarf etti ki hükümeti adeta kelepçeledi..
Adım atamaz hale getirdi..
Cumhurbaşkanı, bilip bilmeden, sonuçlarını tartmadan kendi başlarına iş yapıyorlar, yanlış yapıyorlar havası verdi..
Başbakan köşeye sıkıştı..
Niye mi?
Dolmabahçe deklarasyonu masanın üzerindedir, izleme komitesi kurulacak dese..
Dediğini de yapsa.. Komiteyi kursa, İmralı’ya yollasa..
Öcalan’ın, PKK’nın ekmeğine yağ sürmekle suçlanacak.. Çünkü Cumhurbaşkanı bu girişimin tehlikeli olduğunu ilan etti.. İmralı’nın ekmeğine yağ süreceğini ima etti..
*
Başbakan Dolmabahçe buluşması hataydı, o fotoğrafı vermemeliydik, izleme komitesinden de vazgeçtik dese..
Bu kez Cumhurbaşkanı’nın vesayeti altına girmiş olacak.. Teslim bayrağı çekmiş kabul edilecek.. Başbakan olarak ülkeyi yönetme gücü zafiyete uğrayacak..
Kısaca Başbakan için aşağı tükürsem sakal yukarı tükürsem bıyık durumu..
*
Bir not düşeyim.. Arınç’ın dün ‘Bakanlar Kurulu toplantısını bekleyin, o toplantıdan sonra sorun söyleyeyim’ sözleri çok taraflı mesaj yüklüydü.

Haberin Devamı

Sansür kurumsallaşıyor

İktidar gazetelerinin muhalefete yer vermediği, muhalif sesleri görmezden geldiği malum.. Başbakan’ın Cumhurbaşkanı olmasından sonra iktidar medyası da yeni bir aşamaya geçti..
Beştepe’nin hoşuna gitmeyen sözler sansürlenmeye başladılar..
11. Cumhurbaşkanı Gül, Türk usulü Cumhurbaşkanı sistemini eleştirince, güvenlik yasasının tehlikelerine dikkat çekince sansüre uğramıştı..
İktidarcı üç gazete hiç görmemiş diğerleri makaslamıştı..
Benzeri Hükümet Sözcüsü Arınç’ın başına geldi.. Cumhurbaşkanı’nı öven sözlerini yayınladılar.. eleştiren kısımlarını tırpanladılar..
*
Avrupa, bu yayınlara bakıp ‘Türkiye’de medya özgür değil’ deyince hop oturup hop kalkıyorlar..