BARIŞ BU KADAR UZAK OLMAMIŞTI

Her gün ajanslardan şu haber geçiyor..

Rutin!.

‘İlçemizde artan terör olayları nedeniyle vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğinin sağlanması, bozulan huzur ve asayiş ortamının tekrar tesis edilebilmesi için 5442 Sayılı İl İdaresi Kanununun ilgili hükümleri gereğince belirtilen bölgelerde sivil vatandaşların zarar görmemesi amacıyla ikinci bir duyuruya kadar sokağa çıkma yasağı ilan edilmiştir. Söz konusu yasağa vatandaşların uyması, kendi can ve mal güvenlikleri yönünden önem arz etmekte olup, yasağın bitim süresi ayrıca duyurulacaktır’

***

Son haber dün sabah Nusaybin’den geldi..

Lice’nin, Sur’un, Hazro’nun bazı mahallelerinde de sokağa çıkma yasağı vardı…

Nerde yasak var, nerde yok takip etmek bile zor..

Bir mahallede konuluyor, öteki mahallede kaldırılıyor.. Kaldırılan mahallede bir süre sonra yeniden konuluyor..

Diyarbakır ve ötesinde hayat durmuş halde..

***

Nusaybin’den sadece sokağa çıkma yasağı haberi gelmedi.. Sokağa çıkma yasağı ilan edilen Abdulkadirpaşa mahallesinde zırhlı araç geçerken el yapımı bomba patlatılmış..

6 polis yaralı..

Dün üç cenaze töreni vardı; iki asker, bir polis..

Bir polisin şehit olduğu haberi geldi..

Güneydoğu’da günlük hayat böyle..

Bölgenin rutini!..

***

Olan şu..

Çözüm süreci boyunca PKK silahlarıyla dağlardan ilçelere indi.. İlçelerde örgütlendi, mahallelerde üstler kurdu.. Kırsaldaki savaşı şehirlere taşıdı..

Hendekler kazdı, barikatlar kurdu.. Bazı evleri cephanelik yaptı.. Bazı evleri karargâh gibi kullandı..

Gücünü test etmek için özyönetimler ilan etti..

Bütün bunlar olurken, polis, asker, jandarma, kaymakam, vali neredeydi derseniz..

Bütün bunlar olurken, güvenlik kuvvetleri tatilde miydi diye sorarsanız..

Yine kandırıldık yanıtı alırsınız..

Kandırıldık!.

***

Özetle;savaş kentlere taşındı..

Kısaca;mahalleler çatışma bölgesi oldu..

Polis PKK’yı ilçelerden, mahallelerden sokaklardan temizlemek istiyor.. Barikatları yıkmak, hendekleri kapatmak istiyor..

PKK’nın şehir yapılanması var gücüyle direniyor.. Sonuna kadar çatışacağının sinyalini veriyor..

Halk perişan!..

***

Sonuç; Güneydoğu’da barış bu kadar uzak olmamıştı..

Tiyatrodan korkan kent: Antalya

Antalya’da tiyatro festivali düzenlenecekti..

Belediye Kültür Merkezi’ni vermemiş..

Gerekçe!..

Gerekçe galiba yerel basın baskısı.. Veya yerel basına kampanya yaptırılması..

Bazı gazeteler; ‘gezicileri istemiyoruz’ diye kampanya düzenlemiş..

Ne alakası varmış?

Efendim bazı gazeteler; Genco Erkalgelir diye, Rutkay Aziz gelecek diye, Levent Üzümcü Antalya’da olacak diye, yerel gazeteler tiyatro festivali yapılmasını istemiyormuş!.. İktidara tapmaya, güce boyun eğmeye, yalakalığın her düzeyine çok tanık olduk ama bu kadarını görmedik..

Utanmasalar;tatile de gelmesinler diyecekler..

Utanmasalar;il sınırları içine girmesinler diye kampanya yapacaklar..

Niye?

Gezi protestolarını desteklediler diye..

***

O yayın organlarına gazete dememek lazım..