Kurban Bayramı’na önemli bir karar, önemli bir demeçle girmiştik..
Önemli karar, Anayasa Mahkemesi’nden..
Önemli demeç, Anayasa Mahkemesi Başkanı’ndan gelmişti..
Önce önemli karara bakalım..
Mahkeme, 149 maddelik torba yasadaki dört önemli değişikliği iptal etti..
İkisi internetle ilgili.. TİB Başkanı isterse herhangi bir siteyi mahkeme kararı olmadan kapatacaktı..
Bu resmen sansür demekti..
Mahkeme iptal etti..
TİB internet kullanıcılarının trafik bilgilerini, yazışmalarını depolayacaktı..
Bu da resmen fişleme demekti..
Hukuk devletinde yeri yoktu.. AYM de bu yönde karar verdi..
*
Hükümet ‘paralel yapı’dan dediği cemaate yakın kişileri kamudan uzaklaştırmak niyetiyle yasa çıkarmıştı..
Görevden alınan memur mahkemeyi kazansa bile iki yıl aynı göreve dönemeyecekti..
Mahkeme hukuk devletinde böyle yasa olmaz dedi..
*
Şu notu da düşelim..
Devlet içinde bu tür bir yapı oluşmuşsa.. Bu yapıyla yıllardır ittifak yapan hükümet, paralel ilan ettiği yapının ıcığını cıcığını biliyorsa.. O yapı, insanlara kumpas kurmuşsa, tezgâh yapmışsa.. O yapı, hukuk dışına çıkmışsa, masum insanları hapse atmışsa..
O yapı, polis-savcı-hakim-bürokrat dörtgeniyle devleti yönetmeye soyunmuşsa..
O yapı, dikey değil yatay emirlerle iş görüyorsa..
Hükümet tabii ki mücadele edecektir.. Ama hukuku eğip bükmeden, hukuk dışına çıkmadan..
‘Paralel yapı’nın yöntemine başvurmadan..
*
Gelelim önemli demece..
AYM Başkanı Kılıç; arife günü kendisini ziyaret eden Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) ve Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) heyetlerine aynen şunu demiş..
‘Korku iklimi gazetecileri de etkiliyor.
Temel hak ve özgürlükler konusunda mücadele gerekir.
Gazeteciler direnmeli, pes etmemeli.’
*
Korku iklimini kim yarattı? Gazeteciler kimi karşı direnmeli? Pes etmemeli derken neyi kastetti?
Türkiye’de özgürlük yok mu ki AYM Başkanı mücadele gerektiğini söyledi..
Bu sorulara iktidar kanadı yanıt vermeli diyeceğim ama üzerinden on gün geçti, tek bir cümle dahi duymadık..
İktidarcı yazarlar da görmezden geldi..
Her şeyi yazıyorlar.. İki satır da bu konuda kalem oynatsalar...
Başkan’ın ‘gazeteciler direnmeli’ çağrısını yorumlayın..
Korku ikliminin etkisinde kalmadan; kaleminize kuvvet!..
IŞİD’in günahı..
IŞİD Suriye’nin kuzeyine nasıl yerleşti, nasıl güçlendi, nasıl bu hale geldi; tartışma konusu..
ABD Başkan Yardımcısı Biden, yabancı savaşçılar için Ankara’yı suçladı, sonra özür diledi ama asıl tartışma medya üzerinden sürüyor..
Medya üzerinden suçlama yarışı yapılıyor..
İki taraf da IŞİD’in günahını üzerinden atmaya çalışıyor..
*
Batı basını, özellikle ABD medyasına göre..
Esad’ı devirmek isteyen Ankara IŞİD’e göz yumdu..
Yabancı savaşçıların Hatay üzerinden Suriye’ye geçmesine ses çıkarmadı..
Hatta silah yardımı bile yaptı..
*
İktidarı destekleyen medyaya göre..
Asıl suçlu ABD.. Ankara’nın radikal gruplar uyarısını göz ardı ederek IŞİD’in güçlenmesine neden oldu.. Irak’ta Maliki’yi destekleyerek Sünni öfkeyi körükledi..
IŞİD’in kök salmasına zemin hazırlandı..
Bodrum ne konuşuyor?
Bodrum, Güvercinlik’e yapılacak ikinci oteli konuşuyor.. Milas turizm merkezi ilan edildikten sonra üç ayrı yerde yangın çıkmış, 258 hektar orman kül olmuştu..
Yangının üzerinden yedi yıl geçti.. Otellerin biri dikildi.. İkincisinin inşaatı başladı..
İki beton yığını yan yana olacak..
İlk otel yapılırken Cumhurbaşkanı Başbakan’dı.. Bir gün aniden kıyı şeridini denetlemeye çıkmıştı..
Bodrum’daki betonlaşmaya isyan etmişti..
Denize sıfır yalılar, oteller yıkılacak denilmişti.. Lafta kaldı tabii..
Güvercinlik’teki otelin adı bile anılmadı.. Sanki, doğayı katletmemişti.. Sanki denizi işgal etmemişti..
Şimdi yanına ikizi gelecek!..
*
Bundan böyle ‘Güvercinlik’e gelince denizi değil, doğa katliamını göreceksiniz, şaşırmayın’ diyeceğiz!..
*
Şu yangın işi ilginç.. Acaba yangını kim çıkarmıştı!.. O araziyi imara açmak için yedi yıl beklenmiş!..
İstanbul’da, Boğaz’da da benzer bir yer var.. Hüseyin Avni Paşa Korusu’nun içindeki tarihi köşk dört ay önce aniden yandı..
Bakalım oraya otel veya villa dikmek için kaç yıl beklenecek!..