CHP Kurultay’ı için Ankara’daydım.. Fırsat bu fırsat dedim; Başkentte ne konuşulduğuna kulak kabarttım..
Kulak kabartmakla kalmadım..
Bir süre sonra içine girdim..
Konuştuk, tartıştık, söyledikleri hem aklıma yattı, hem yatmadı..
Ankara senaryosunu..
Konuştuklarımızı, tartıştıklarımızı aktarayım..
Kararı siz verin..
Dediler ki; AKP, daha doğrusu Beştepe uygun bir zaman bekliyor.. Baskın seçim, yıldırım seçim yapacak..
Yaptıracak..
Dedim ki; niye?
Dediler ki; Başkanlık sistemini getiren Anayasa değişikliğinin bu Meclis’ten geçme ihtimali sıfır..
Kısa bir süre sonra uzlaşma komisyonu tıkanacak.. Cumhurbaşkanı bastıracak, Başbakan bastıracak..
Bu muhalefetle bu iş olmaz deyip seçime götürecek..
Dedim ki; ne zaman?
Dediler ki; sonbahar planlanıyor..
Dedim ki; zaten seçime üç yıl kaldı.. Üç yıl sonra cumhurbaşkanı, yerel ve genel seçim bir arada olacak..
Cumhurbaşkanı zaten fiili başkan.. Kendi söylüyor.. 2019’u ezici çoğunlukla alırsa zaten başkan olur.. Araya bir seçim daha niye sıkıştırsın ki..
Dediler ki; AKP’nin en güçlü, muhalefetin en güçsüz olduğu dönem.. İktidar HDP’yi iyice duvara yasladı.. MHP zaten intihar etti.. CHP yüzde 25’e sıkışmış halde.. Beştepe için daha iyi koşullar olamaz..
Dedim ki; söylediğinizin kanıtı ne..
Dediler ki; anketler..
Dedim ki; Meclis bunu kaldırmaz.. AKP grubu isyan eder.. Özlük haklarını almadan seçim kararı almazlar..
Dediler ki; Reis isterse gönülden yaparlar.. Seve seve yaparlar.. Reis için yaparlar.. Özlük hakkı kazanmayı bir yıla indirdiler mi, zaten sorun biter..
Dedim ki; Güneydoğu ne olacak? Sokak savaşı varken, seçim olur mu?
Dediler ki; o iş bahara kalmaz biter..
Dedim ki; Bir yerde bu kötü durum AKP’nin eseri.. AKP’yi yıpratmıştır..
Dediler ki; Tam tersi AKP’ye puan kazandırdı.. Oyunu üç-dört puan yükseltti..
Dedim ki; Bu senaryoyu yazarım.. Ankara senaryosu diye ilan ederim..
Dediler ki; Yaz, sağır sultan bile biliyor..
O ilçelerde kimse yok muydu?
Genelkurmay çatışmaların dökümünü verdi..
Silopi’de 135..
Cizre’de 320..
Sur’da.. 101 PKK’lı..
Öldürüldü.. Resmi açıklamada ‘etkisiz hale getirildi’ deniliyor..
Etkisizlik ifadesinin neyi ifade ettiği malum..
PKK’yla çatışma ortamınadüşük yoğunluklu savaş denirdi.. İki aydır yaşananlara ne diyelim?
Orta yoğunluklusavaş adını koyalım mı?
Bu ayrı konu.. Dikkatinizi çekmek istediğim konu farklı..
Genelkurmay’ın açıklamalarında 30 yıldır duymadığımız başka
rakamlar var..
Ne mi onlar?
Yıkılan barikat, kapatılan hendek sayıları..
Silopi’de..
218 barikat..
31 hendek..
Cizre’de..
320 barikat..
37 hendek..
Sur’da..
84 barikat.. 11 hendek..
Toplam.. 622 barikat,
70 hendek..
Cizre’nin yüzde 67’sine girilmiş.. Daha yüzde 33 var..
Son halka!..
Sur’un yüzde 71’ine girilmiş.. Daha yüzde 29 var..
Son halka!..
Görülen o ki; bine yakın barikat.. 100’den fazla hendek çıkacak..
Dehşet değil mi? O halde sormak lazım..
O barikatlar kurulurken..
O hendekler kazılırken..
O mühimmat oraya yığılırken..
Siz neredeydiniz..
Asker, polis, jandarma, MİT neredeydi?
Toplu halde yıllık izne mi çıkmıştınız?
O barikatlara, o hendeklere neden izin verdiniz?
Kısa bir iş gezisi diyelim.. Üç gün biraz uzakta alacağım.. Türkiye durgun ülke, Türkiye olaysız ülke, Türkiye uzaktan izlenecek, uzaktan yorumlanacak ülke değil..
Bu sebeple üç gün müsaade edin..
Uzaklardan yarım yamalak bilgiyle kalem oynatmayayım..
Cuma buradayım..
Kusura bakmayın..