Artık hükümet üyeleri de..
Düne kadar hükümete alkış yağdıran yazarlar, çizerler de dış politikanın iflas ettiğini kabul ediyor..
‘Değerli yalnızlık’ politikasının ‘değerli’ bir yanının olmadığı anlaşılmış olacak ki..
Binali Bey Başbakan olunca ilk demecinde değişiklik sinyali verdi:
‘Daha fazla dost ülke sayısını artırıp, düşman ülke sayısını azaltacağız’ dedi..
Papaz olduğumuz ülkeler malumunuz..
İran, Irak, Suriye, Ürdün, İsrail, BAE, Mısır..
Libya da listedeydi, geçenler de işi kotardık.. Uzun bir aradan sonra büyükelçi yolladık..
Dön yukarı..
Ermenistan’la ilişkiler hep kelek..
Rusya’yla berbat..
***
Moskova eski günlere döneriz ama şartlarımız var diyor..
- Ankara özür dilesin..
- Tazminat ödesin..
- Uçaktan paraşütle atlayan pilotu vuran yargılansın..
Hatırlarsanız, Mavi Marmara gemisi için biz de İsrail’den benzer şeyler istemiştik..
- Özür dilensin..
- Tazminat ödensin..
- Gazze’ye ambargo kaldırılsın..
Moskova’nın özür ve tazminat talebini duyunca, aklıma nedense Arapların meşhur men dakka dukka sözü geldi..
***
Havlu attığımız yerlerden biri de Suriye. .
Ankara’nın korktuğu başına geliyor.. ABD, Kuzey Irak modelini Suriye’de de uygulamaya koydu.. Yakında Kuzey Suriye demeye de başlarız..
Belli ki Suriyeli Kürtler IŞİD’le savaş karşılığında özerklik sözü almış!..
Ankara o kadar telaşta ki Suriye’nin toprak bütünlüğünü korumak adına artık Esad’a bile razı..
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş bakın ne demiş:
‘Türkiye Rusya ile tam anlaşmasa da Türkiye, Rusya ve İran’ın oluşturacağı güç birliği Suriye’nin bölünmesi planını engelleyebilir.
Bu durumda Esed’le ilgili itirazlarımızı sürdüreceğiz ama görünen o ki Suriye’nin bölünmemesi daha önce geliyor.’
***
Bu sözler dört yıldır izlenen politikanın iflas bayrağı değil mi?
Esad’la olmaz, Esad’la olmaz diyen Ankara yelkenleri indirdi..
Özerk Kürt bölgesi korkusundan Esad’la da olur demeye başladı..
İşin özeti şu:
Ankara denize düştü, yılana sarılıyor!.
Hükümet Sözcüsü’ne tavsiyem!
Hükümet Sözcüsü ‘Yargı kurumları nihayetinde Cumhurbaşkanı makamına bağlıdır’ deyince çarşı karıştı..
Görevdekilerin sesi çıkmadı ama eski yargıçlar, anayasayı bilmemekle suçladı..
Demokrasinin ne olduğunu anlamamakla itham etti..
***
Hükümet Sözcüsü kırdığı potu, devirdiği çamı anlamış ki..
Sözlerini düzeltme ihtiyacı duydu..
Kendini savunmuş, olmamış!.. Demiş ki; ‘Bağlıdır’dan kastım ‘gözetir’, ‘ilgilidir’ tabiri manasındadır’.
Sözcü hızla Türkçe dersi alsa iyi olur..
Bağlı olmak başkadır, ilgili olmak başkadır..
‘Bağlıdır’ kelimesinden ‘ilgilidir’ manası çıkmaz..
***
Sözcünün sarf ettiği her kelimeye mana testi yapacak halimiz yok..
Açıklama yapmadan önce sözlüğü açıp baksın.. Kelime ne manaya geliyorsa o manada kullansın ki; anlayalım..
Yarın öbür gün, halimiz iyi dedi ama halimiz iyi değil manasında kullanmış olabilir denmesin!
Fatura Davutoğlu’na kesilir..
Dış politikada makas değişikliği ne demek?
Faturanın Davutoğlu’na kesileceği demek..
Suriye politikasında o var..
Muhaliflerin Esad’ı devireceğine sadece Ankara’yı inandırmadı, Washington’u da ikna etti..
Üç ay içinde Esad’ın koltuğunu bırakacağı onun öngörüsüydü..
Mülteci teşviki onun projesiydi.. Suriye’den mülteci akını olunca Esad koltuğu bırakıp kaçacaktı!..
Olmadı..
***
Esad’la da olur demeye başlayan Ankara geçmişin faturasını birisine kesecek..
O birisi kim?
***
Yeni hükümet Rusya’yla da ilişkileri düzeltmek istiyor.. Uçak düşürmenin faturasını birisinin ödemesi gerekiyor..
O birisi kim?
AKP grup toplantısında ‘Emri ben verdim, ben’ diye bağıran olmasın!..
***
Libya’dan çırak çıkmamızın müsebbibi de Davutoğlu.. Muhaliflere bavulla dolar götürmüştü!.. Yanlış ata oynadı.. Libya’yla ilişkiler koptu.. Beş yıl sonra yeni yeni düzeltiyoruz..
***
Mısır’la köprülerin atılmasında ne kadar rolü var; bilmiyorum..
Dış politikada sil baştansa..
Fatura toplu çıkar!..
