Bir iki yazı, iki demeç, birkaç tweet, bir ziyaret siyasi kulisleri şenlendirdi..
Yorum, değerlendirme, dedikodu, spekülasyon gırla..
Olması da normal..
Yazıyla, demeçle, tweet’le rahatsızlığını dile getirenler bir dönem iktidar partisinin önemli isimleriydi..
Özgül ağırlıkları vardı..
Biri; Hüseyin Çelik (iktidar partisinin eski sözcüsü)
Öteki; Bülent Arınç (iktidar partisinin sacayağı, eski TBMM Başkanı, eski hükümet sözcüsü)
Rahatsızlık beyanlarının..
Eleştirilerinin bir anlamı mı olmalıydı?
Telefon trafiği başladı..
Ne oluyor? Sence ne olur? Soruları havada uçuştu..
Ateş olmayan yerde duman çıkmaz diyenler..
İktidar partisi fokurdamaya başlamıştı, kaynadı yorumunu yapanlar..
Daha da ileriye götürenler..
İki üç gündür siyaset kulislerinin çalkalanma nedeni buydu..
Acaba!..
Arınç ve Çelik’in sözleri..
Yeni bir hareketin işaret fişeği mi?
AKP bölünür mü?
AKP’den yeni bir parti çıkar mı?
Senaryo Abdullah Gül, Bülent Arınç, Hüseyin Çelik üzerine kurulurken; Gül, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ziyaret etmez mi?
Üç saat görüşmezler mi?
Haydaaa!..
Zamanlama manidar bulundu, kulisler daha da fokurdadı..
Bana sorarsanız söylentilere itibar etmeyin..
AKP bölünmez..
AKP’nin içinden (tabii ki bu dönemde, geleceği kimse bilemez) yeni bir parti çıkmaz..
Çünkü; Gül, Arınç, Çelik üçlüsü bu işe soyunmaz..
Yeni bir siyasi hareket başlatmazlar..
Zaten Çelik açık açık söylüyor; ‘Partimizin aleyhine olacak bir şey içine girmek aklımızın köşesinden bile geçmez’ diyor..
Çelik şikâyet etse de..
Arınç küsse de..
Gül köşesine çekilmeyi, günlük siyasete girmemeyi tercih etse de..
Bu isimler kendilerini AKP’nin sahibi görüyor.. Çocuğu gibi görüyor..
Parti içi mücadeleye bile soyunmazlar..
Arınç ve Çelik’i kızdıran ne?
Şöyle de sorabiliriz..
Hal buysa, son zamanlardaki çıkışlarının anlamı ne?
Kendileriyle eskisi gibi istişare yapılmaması.. Danışılmaması.. İstişare müessesesinin çalışmaması.. Kendilerini dışlanmış hissetmeleri.. AKP trenine son istasyonlarda binenlerin daha makbul olması..
Ama en önemlisi..
Kendi deyimleriyle; troller ve troliçelerin yaylım ateşi..
Düşman gibi davranmaları..
Hüseyin Çelik bu durumu gizlemiyor.. Tuvalet kapısının arkasına bile yazılmayacak ifadelerle kendilerine saldırıldığından şikâyet ediyor..
Gül’ün Erdoğan’ı ziyareti mesaj yüklü
Gelelim siyaset kulisleri dalgalanırken.. Senaryo üzerine senaryo yazılırken; Gül’ün Erdoğan’ı ziyaret etmesine..
Halef selef akşam yemeğinde buluşmasına.. Üç saat sohbet etmesine..
Zamanlama manidar mı?
Manidar!..
Belli ki; Gül parti kuracağı, yeni bir siyasi hareket başlatacağı spekülasyonlarından rahatsız olmuş..
Beştepe’ye gidip..
Erdoğan’la aynı kare de görünmesinin nedeni bu..
Havada uçuşan senaryoların önünü kesmek.. Yeni senaryolar üretilmesinin önüne geçmek..
Tabii ki Arınç’la Çelik’in sözleri de yemekli sohbette gündeme gelmiştir.. Gül’ün ziyareti bir anlamda havayı yumuşatma, gerilimi sona erdirme amacı da taşıyor..
Bakalım bundan böyle.. Troller ve troliçeler AKP’nin eski ağır toplarına karşı tuvalet kapısına yazılmayacak ifadelerle saldırmayı sürdürecek mi?