Başlığı okuyan bu da soru mu; tabii ki kendileri için oy isteyecek diyebilir..
Kazın ayağı öyle değil..
İş çetrefilli..
Cumhurbaşkanı ‘başkanlık’ için oy istiyor da Başbakan da ‘başkanlık’ için mi oy isteyecek?..
Gerçi; Demirtaş’ın üstüne basa basa.. Erdoğan’ı hedef olarak üç defa ‘Seni başkan yaptırmayacağız , seni başkan yaptırmayacağız, seni başkan yaptırmayacağız’ sözlerine tepki gösterdi..
Milli iradeye saygısızlık olarak yorumladı ama..
Ağzından ‘Ülkenin selameti başkanlıktan geçer’ sözcüğü de çıkmadı..
-
Zaten durum bir hayli karışık.. Daha önce de yazdım; Davutoğlu’nun ‘Bana oy verirseniz ülkeyi yönetmeyeceğim, bulunduğum makamı feshedeceğim’ diye kampanya yapacak hali yok..
İşin gerçeği şu..
Başbakan, başbakan kalabilmek için limitte oy alması gerekiyor.. 276’nın bi gıdım üzerinde.. Güvenoyu limitinde diyelim, gecelim..
Çok enteresan bir kampanya izleyeceğiz..
Cumhurbaşkanı ‘başkan olmak’ için bastıracak..
Sahaya çıkacak.. (çıktı zaten)
Başbakan ‘başbakan’ kalabilmek için bastıracak..
Sahaya çıkacak..
Yeri gelmişken; Cumhurbaş-kanı’nın ne diyeceğini biliyoruz da Başbakan’ın ne diyeceği merak konusu!..
-
Asıl merak edilen şu..
Milletvekilleri adayları ilçe ilçe, köy köy, mahalle mahalle, sokak sokak dolaşırken vatandaşa ne diyecek?
Tayyip Erdoğan için mi oy isteyecekler.. Ahmet Davutoğlu için mi?
Bize 400 vekil verin ki Cumhurbaşkanımızı başkan yapalım mı diyecekler..
Yoksa bize iktidar olma gücü verin ki Başbakanımız ülkeyi yönetmeye devam etsin mi kampanyası yapacaklar?
-
Kusura bakmayın ama bi merakım daha var..
AKP’den aday olmak isteyenler mülakata alındı ya.. Bu soru soruldu mu?
Cumhurbaşkanı’nın ‘başkan’ olmasını mı istiyorsun..
Başbakan’ın ‘başbakan’ kalmasını mı sorusu..
İktidarın hiç misuçu yok?
CHP lideri hepimizin dinlendiğine dair belge sundu..
77 milyon fişlenmiş..
Bu bilgi nasıl deşifre oldu?
Şurdan: Polisin teki ‘DEVA’ denen sisteme girip dönemin Başbakan’ı Erdoğan’ın kişisel bilgilerine bakmış.. Fotoğraflarını seyretmiş!..
Enselenmiş..
Bu arada, öğrendi ki, fişlemeye teknoloji de katılmış.. Alevi’dir, Sünni’dir, solcudur, sağcıdır, İslamcıdır, içki içer, uçkuruna düşkündür, kumar oynar, ailesine bağlıdır, bağlı değildir gibi bilgilerin yanına artık fotoğraf da konuluyormuş..
Görüntülü fişleme!..
Neyse..
İktidarcı yazarlar fişleme meselesinde de iktidarlarına toz kondurmayacaklar ya..
Ne yapsınlar!.. CHP liderini suçlamışlar.. Yazmışlar ki:
‘Peki Kemal Bey, bu programlar kimin zamanında ve nerede oluşturulmuş? Paralel yapının üssü olan Emniyet İstihbarat’ta. Kimin zamanında? Paralel yapının istihbaratçısı Ramazan Akyürek döneminde.’
İktidarcı yazara sorum şu..
Kimin zamanında!..
Akyürek’i istihbarat başkanı yapan kim?
Dink suikastında koruyan, kollayan kim?
Soruşturma izni vermeyen kim?
Yahya Efendi’yi aratmayanlar..
İktidarcı yazar olmak zor şey.. Pazar günü yazdım..
Bostanzade Yahya Efendi olmak gibi bir şey.. Hatta onun da ötesine geçmeleri gerekiyor..
Anlatayım.. Dolar bir ara bir lira seviyelerine indi ya.. 1.1 oldu..
İşte o an iktidarcı yazarlar büyük devlet böyle olur diye makale döşenmişlerdi..
Dolar 2.65’e yükselince aynı kalemler yine övgü yağdırdı:
İhracat artacak, turizm patlayacak!..
Valla Yahya Efendi bu kadarını akıl edemezdi..
-
Kürt meselesinde de benzer manzara yaşanıyor..
10 yıl önce Kürt sorunu vardır diyen Erdoğan Kürt sorunu yoktur deyince iktidarcı kalemler anında pozisyon aldılar..
Yahya Efendi’ye taş çıkaran satırları birlikte okuyalım..
-
‘2005’te, ‘Kürt sorunu yoktur’ demek, ‘Kürt yoktur’ demekti.
Erdoğan ‘Kürt sorunu var’ dedi, devletin ezberini bozdu. Asimilasyonu tarihe gönderdi.
2015’te ise ‘Kürt sorunu yoktur’ demek, ‘Asimilasyon bitti, yok sayma bitti’ demek.’