Şurası aşağı yukarı belli..Cumhur-başkanlığı seçimine kadar iktidar kanadı daha durgun, muhalefet kanadı daha heyecanlı, daha koşuşturmalı, daha sürprizli günler yaşanacak..
Böyle olması da normal..
Evet cephesinin adayı belli.. Cumhurbaşkanı Erdoğan yeniden aday olacak..
***
Hayır cephesinin işi kolay değil.. Yüzde 49’luk bloğu nasıl diri tutacağı, nasıl bir arada tutacağı, ortak adayda nasıl birleştireceği soru işaretleriyle dolu..
Hayır cephesinde kimler var..
CHP-HDP-Saadet-Vatan Partisi-DP ile MHP’den kopan ülkücüler ve bu gruplardan olmayan ama rejim değişikliğini istemeyenler..
Zorluk burada..
Devlet Bey dünkü grup konuşmasında yine idamın ipine asıldı..
İdam geri getirilsin diye bastırıyor..
Acil diyor.. Gecikmeyelim diyor..
Sorum net..
İdam geri gelirse kimi idam edeceğiz?
Darbecileri mi? Hapisteki PKK’lıları mı?
Kimi? Cevap belli; kimseyi..
Bundan sonra aynı suçu işleyenleri idam edebilirsin..
Ekonomi yazarlarını takip ediyorum..
Mesela Güngör Abi’yi (Uras), mesela Uğur Gürses’i..
Son dönemde döviz hesaplarındaki artışa dikkat çekiyorlar.. Son üç haftada döviz hesapları 8.4 milyar dolar artmış..
Döviz hesapları 196 milyar dolara ulaşmış..
İyi ya, ne güzel diyebilirsiniz..
Demeyin!..
Ekonomiyle uğraşanlar ne der bilemem ama; gidişat bence iyi değil!.
***
Geçen hafta; ‘daha yeni başlıyoruz, siyaset ısınacak fırsat bu fırsat bir hafta izin yapayım’ diyerek noktayı koymuştum..
Siyaset beklediğimden de hızlı ısındı..
Isındı ne demek; fokurdadı..
İktidara yakın duran yazarlar çizerler birbirine girdi.. ‘Davaya ihanet’ suçlaması o cenahta çarşıyı karıştırdı..
İslamcı yazarlarla...
Seküler ama iktidara destek veren yazarlar birbirine girdi..
‘Reis’e kim daha yakın kavgası’ hız kesmeden sürüyor..
Alttan vurmalar, iğnelemeler, satır arası laf çakmalar gırla..
Geçen yıl mayıs ayında Davutoğlu’nun ayrılık kararıyla başladık, dur durak bilmedik..
Bırakın siyasetin çalkantılı seyrini, darbe girişimi bile oldu..
15 Temmuz’un sarsıntısı hâlâ sürüyor..
Devletin içine nasıl çöreklenmişler? Kendilerini nasıl gizlemişler?
Daha üç gün önce 9 bin polisin kripto polis olduğu ortaya çıktı..
Meslekten uzaklaştırılan polis sayısı 40 bini buldu..
5 bine yakın hâkim ve savcı FETÖ’cü çıktı..
33 bin öğretmen ihraç edildi..
11 ay önce AKP’ye genel başkan oldu..
22 Mayıs 2016’da..
21 Mayıs 2017’de bırakıyor..
***
Binali Bey’in bir yıllık genel başkanlık serüvenine bakarsak; bi oh diyemedi..
Bir gün bile genel başkan olmanın..
Bir gün bile başbakan olmanın tadını çıkaramadı..
Daha koltuğuna ısınmadan, daha ‘Başbakanım’ hitabına alışmadan, darbe girişimi oldu..
İnsanlar merak ediyor; soruyor..
Siyaset nasıl seyredecek, bundan sonra neler olacak?
Yeni düzen nasıl şekillenecek?
Avrupa’dan kopacak mıyız?
Başka ittifaklar mı arayacağız?
Neler oluyor, neler olacak?
Cevabım şu.. Türkiye gibi siyasi zeminin hızla değiştiği ülkede yarını görmek artık imkânsız..
Daha da iddialı söyleyeyim; yarın ne olacağını söyleyen yorumcunun alnını karışlarım...
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nin Türkiye’yi ‘denetime alması’ siyasi mi?
Evet, siyasi..
Fransa ve Almanya seçimleri zamanlama konusunda soru işareti yaratıyor..
Tepki göstermeli miyiz?
Evet..
Türkiye demokrasi liginde küme mi düşürüldü?
Evet..
13 yıl sonra, Gürcistan’ın, Moldova’nın, Arnavutluk’un, Azerbaycan’ın, Rusya’nın bulunduğu lige indik.. Karar ağır..