Anayasa değişikliğine göre, artık Cumhurbaşkanı’nı (başkanı) seçeceğiz.. O kurduğu kabineyle ülkeyi yönetecek..
Başbakan olmayacak..
Partilerin yürütmeyle ilgisi kesilecek.. Milletvekillerinin faaliyeti yasamayla sınırlı olacak..
Bu küçük hatırlatmadan sonra konuya girelim..
***
Referandumdan sonra dillere pelesenk olan bir söz var.. Diyorlar ki; artık iktidar olmak için yüzde 50 + 1 oy gerekiyor..
İş daha çetin, iş daha zor..
Siyasetçiler söylüyor..
Bu aralar eski Fethullahçı Hüseyin Gülerce manşetlerden inmiyor..
Sebebi ihbarcı- tanık sıfatıyla boy göstermesi..
Böyle bir rol üslenmesi..
Cumhuriyet davasında tanık..
Sözcü’nün iki çalışanının tutuklanması sahibi hakkında yakalama kararı çıkarılmasında ihbarcı - tanık..
Hal böyle olunca eski defterler açılıyor..
Gülerce’nin Fethullah Gülen’i ekranlarda nasıl savunduğu ortaya saçılıyor..
Mesela..
İstanbul’da yaşayanlara soruyorum; dikkatinizi çekti mi?
Ne diyeceksiniz?
Makyaj..
Yolların kenarlarını süslüyorlar ya..
İşte o..
İstanbul’da yaşamayanlara anlatayım..
Otoyolların kenarları, ana yolların arasındaki refüjler önce yeşerdi, sonra rengârenk çiçeklerle kaplandı..
Kanaviçe gibi işlendi.. Yetmedi.. Yolun kenarındaki duvarlar bile yapıştırma çiçeklerle süslendi..
Fethul-lahçıları tanıdınız mı?
Bir arkadaşının FETÖ’cülükten tutuklandığını duyunca, ‘Aaaa olmaz ya.. Geçen gün şu mekânda birlikteydik’ dediğiniz oldu mu?
17/25 öncesi Fethullahçılarına göre; cemaatçiler acayip takiye yaparmış..
Evde başka..
Dışarıda başka hayat!..
***
Peki, şimdilerde içerde ne yapıyorlar?
İçerde dediğim; hapiste, koğuşta..
Cumhu- riyet iddiana- mesinin hukuk faciası olduğu konusunda fazla itiraz yok..
Belli ki alelacele yazılmış..
Gazetede yayımlanan yazıların, çıkan haber, kupürlerin yanına ‘dava gazetecilik davası’ olarak algılanmasın diye bazı iddialar da eklenmiş..
Sallapati.. Araştırılmadan, soruşturulmadan, aslı nedir öğrenilmeden..
Ortaya hukuk adına vahim bir durum çıktı..
Savunmalar da dolayısıyla trajikomik bi hal..
Trajikomik dedim.. Siz başka türlü adlandırabilirsiniz..
Savcının iddialarına arkadaşlarımızın yaptığı savunmalardan birkaç pasaj okuyalım...
15 Temmuz kalkışması müfredata girdi.. Okullarda anlatılacak.. Milli Eğitim, okul öncesi eğitimin yaz bölümünde de anlatılması talimatını vermiş..
Ama nasıl anlatılacağını belirtmemiş..
Sahi, 15 Temmuz’u okullarda nasıl anlatacaklar?
15 Temmuz denilen hadise, sadece bir grup askerin ayaklanması değil ki.. Evveliyatı var, örgütlenmeleri var.. Devletin kılcal damarlarına girmeleri var.. Büyüyüp palazlanmaları var..
***
Öğrencilerin o askerlerin neden ayaklandığını anlayabilmeleri için işe baştan başlamak gerekir..
Cemaatlerin ne olduğu...
Fethullahçı cemaat yapısının nasıl beyin yıkadığı..
Dikkatimi çekti..
Son zamanlarda tanık olduklarımız FETÖ’cülerin yöntemine çok benziyor..
Bulaşmış!.
Hapis tümör gibi bazı kurumların bünyesine girmiş; yer etmiş..
Kurumların yapısını bozmuş..
Zihniyeti olmuş..
Ne mesela..
Kimi polislere
Cihat’ın ne anlama geldiğinin öğretilmesinde fayda var mı?
Var tabii?
En çok kullanılan, en çok istismar edilen kavram..
IŞİD adlı terör örgütüne katılanlar cihat için gitmişlerdi..
Canlı bombalar kendilerini cihat için patlatmışlardı..
Masum insanları cihat için öldürmüşlerdi..
Ama cihat o değil..
Biliyorum..