Hele ki bunlar yarım kalmış, orası burası düzeltilmiş, “Michael ne yapsa gider abi” şarkılarıysa
Sanmayın ki albüm kötü. Dünya basını albümü yerin dibine soktu ama ben aynı fikirde değilim. Takip ettiğim kadarıyla “Michael sonrası” albüme tepkiler biraz da ölünün üzerinden ticaret yapmaya tepki şeklinde. Ben dinlerken bu duyguyu bir kenara bıraktım.
* Bu Michael Jackson için küçük, servetini ve katalogunu yönetenler açısından büyük bir adım. Yine de bugün beğenilen bir sürü standart pop albümünden daha iyi. Ve şu da bir gerçek ki benim gibi Michael’ın yeni albümünü mesela Britney Spears’ın yeni albümüne tercih edecek insanlar her zaman daha fazla olacaktır.
* 50 Cent’le yaptığı “Monster” iyi. Lenny Kravitz ile yaptığı “(I Can’t Make It) Another Day” sıradan, Akon ile yaptığı “Hold My Hand” ise sorunsuz. “Much Too Soon” klasik bir Michael baladı. Piyasaya önce verilen “Breaking News” en sıradan şarkı. “Hollywood Tonight” da aynı hesap.
Eski Michael Jackson şarkılarını sevenler “Best of Joy”da bu tadı alabilir. Klasik
gospel formatındaki “Keep Your Head Up ” ve “(I Like) The Way You Love Me” favorilerim oldu.
* İlk sorun bu albümde yer alan bitmemişlik hissi. Ama neden bitmediğini hepimiz biliyoruz zaten. “Neden bu kayıtları alelacele albüm yaptınız?” diye prodüktörü eleştirebilirsiniz ama bir kere çıkmış albüme buradan vurmak bazı iyi şarkılara haksızlık.
* İkincisi ise Michael Jackson’ın yaşasa da bu şarkılarla görkemli bir geri dönüş yaşamasının zaten zor olması. Dost acı söyler, Michael 2000’lere gelindiğinde müzikal açıdan çoktan tarih olmuştu. Cepten yiyordu.
* Ve son söz: Michael Jackson’ın ölüsünden para kazanmak uzun soluklu bir macera. Şimdi otopsisinin bile canlandırılacağı bir “belgesel” çekilecekmiş (yaşlı gözler hep para getirmiştir). Ardından da eminim her yıl yayımlanmamış, bilinmeyen kayıtları çıkar, bunlardan derlenen iki şarkının peşine eskileri takılır. Yıldönümü, doğum günü, ölüm günü adı altında piyasaya verilir. Buna Jackson 5 grubunun hiç yayımlanmamış 200 kadar kaydını da ekleyin.
Dünya bu yüzyılı da çıkarır Michael’la.
Başlıktaki sorunun yanıtı: Yok. Adam zaten yapacağını yaptı. İmzasını attı.
Ama sektörün var mı? Var.
Akit’teki silah reklamları
Silahlanma yaşını 18’e çeken, insanlara beş ruhsatlı silah bulundurma ve iki silah taşıma hakkı veren yasa tasarısı seçim sonrasına bırakıldı. Yavaş yavaş ısıtıyorlar yani. Bu yasayla beraber silah reklamı da serbest bırakılacak diye endişe ediliyordu. Arkadaşlar reklam zaten serbest. Bakın adı şimdilik Yeni Akit olan gazetenin birinci sahfasında “Ruhsatlar da şirketten” şeklinde ilan var. Bu gazete, manşetinden insanları hedef göstermesiyle tanındı. İlk sayfaya pompalı tüfek ilanı alması da tuz biber olmuş. Silah yasasını hazırlayanların istediği manzara bu mudur? Bir açıklasalar da anlasak.
Kral çıplak!
Cem Adrian’ın “Kayıp Çocuk Masalları” isimli üç şarkılık maksi single albümündeki şarkıları dinledim. Bir daha dinledim, bir daha dinledim. Ve anlamadım.
Bu albüm gerçekten çok ama çok mu sıkıcı, yoksa benim gözden kaçırdığım bir şey mi var?
Cem Adrian kendi kişisel ve sanatsal devrimini mi gerçekleştirmiş, yoksa hepsini fena halde ıskalamış mı?
Sesi şu kadar oktav diye övülen şarkıcı sesini mi kaybetmiş, yoksa birileri “Türk müzik basını o kadar sersem ki yoldan geçen birine söyletsek farkı anlamazlar” diye bahse mi girmiş?
Bu kayıt, bu şarkılar ve vokaller bir şaka mı yoksa gerçek mi?
Cem Adrian ve hayranları kusuruma bakmasın ama ben bu albümden hiçbir şey anlamadım. Kabahat benim herhalde. Üzerinize alınmayın.