Mehmet Tez

Mehmet Tez

mehmet.tez@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Her hafta cuma günü yeni çıkan şarkıları incelemek mesleki gereklilik dışında bende hobi hâlini de aldı. Memlekette neler oluyor, sektör hangi türleri, sanatçıları öne çıkarıyor, kim bu sistemde yer buluyor ve pohpohlanıyor, kim geri planda kalıyor ya da hiç görünmüyor ona bakıyorum biraz da. Bu listelere bakarak label’lar ve stream servisleri arasındaki ilişkileri de üç aşağı beş yukarı sökebilirsiniz.

Hip hop’ın ‘tü kaka’ olduğu zamanlar geride kaldı. Çok çekti rap’çiler ana akımdan ama şimdi iş değişti. Yeni müzik listelerinin neredeyse yarısı Türkçe rap. Ana akım hiç bu kadar rap, rap de hiç bu kadar ana akım olmamıştı.

Haberin Devamı

Ama popülerlik içeriği zayıflattı. Sokağı anlatanlar şimdi partileri, lüksü anlatmaya başladı. Balenciaga, Ferrari şu bu... Kaç rap şarkısının adı lüks araba markası, kaç rap şarkısının adı lüks argosu ya da doğrudan marka bir bakın, zaten manzarayı anlarsınız. Lirikler bitik. Ezbere drill beat’leri her yerde. Beat demişken New York, Los Angeles, Londra gibi yerlerde hangi beat’ler iş yapıyorsa hop ertesi gün bizim rapçiler bunları alıp üzerine söz yazıyor, al sana şarkı. Türkçe rap orijinaldi, umut vadediyordu, sokağın sesiydi ama bunu hızla yitirmeye başladı.

Biliyorum rap’in bir sürü türü var. Lüks de anlatırsın icabında, toplumsala da girersin. Hepsi bir bütün. Ama bizde bu ikili denge lükse kaydı. Orada kaldı.

Ezhel’in müziğine bakın mesela. Nerede Angara’nın egzozu, nerede Berlin partilerinin şampanya köpüğü. Ezhel bir fenomen ve her zaman kaliteyi tutturuyor. Yeteneğinden, müzisyenliğinden, ozanlığından, şairliğinden kimsenin şüphesi yok. Ama onda da var tıkanıklık. Onda da var bir beach rap’çisi hâlleri.

Yeni gelen rapçilerin durumu tam dram. Hikâyeleri yok, olsa bile anlatmak yerine şarkı sözlerinde boş atıp dolu tutmayı seviyorlar. Instagram’da birtakım lüks algıları. Her hafta YouTube’a bir şarkı koyup arkanı da artık işe uyanan ve armut piş ağzıma düş misali kitlesi hazır rap’çileri kolundan tutup imza attıran label’lara dayayınca konu kapanmış oluyor. Türkçe Rap’e yazık oluyor.

Haberin Devamı

Ceza gibi Gazapizm kimliğini, lafını, durduğu yeri kaybetmeden büyüyen isimlerin ya da bu işi sanata çevirmiş yetenekli vizyonlu beat maker’ların bu konuda söyleyecek bir lafı vardır kesin. Hadi ben camia dışından bir eleştirmenim. Belki tepeden bakıyorum. Ama siz kendiniz içeriden yapın eleştirinizi.

Türkçe rap belli bir doygunluğa ulaştı. Hızla popülerleşti ve hızla duraklama dönemine girdi. Buradan daha orijinal işlerle mi çıkılacak yoksa aşağı doğru gidiş tepetaklak devam mı edecek göreceğiz. Bazı şeyler hiç değişmeyecek, bitmeyecek gibi geliyor ama dünya çok hızlı dönüyor. Hazırdan yiyenler için, kolaya kaçanlar için devam etmek zor.

ABD’de de kan kaybediyor

Bakın bir örnek vereyim. Mesela hip hop kültürünün beşiği ABD’de siyah müzik ki büyük ölçüde hip hop ile temsil edilir, gerileme dönemine girdi. Listelere, satışlara, stream rakamlarına baktığınızda rap’in tartışmasız liderliği tehlike altında.

Bunu ben söylemiyorum, Atlantic Birleşik Krallık Başkan Yardımcısı Austin Daboh geçenlerde Music Business Worldwide podcast’inde anlattı. Kendisi Londra siyah müzik sahnesinin kalbinde Güney Londra’da doğup büyümüş ve buradan müzik sektörüne girmiş, BBC 1Xtra’da müzik programcılığı (siyah müziğin adreslerindendir) Spotify’da Apple Music’te de çalışmış, endüstrinin farklı cephelerini görmüş bir yönetici. Elindeki rakamlara dayanarak ABD’de yıllardır tartışmasız en popüler müzik ve pastadan en büyük payı alan rap’in gerilediğini, bu bölgede artık yeni ve büyük isimler çıkarmanın güçleştiğini söyledi.

Haberin Devamı

Buna karşılık Birleşik Krallık’taki rap’in hâlâ özgün bir sesi olduğunu ve yıllar sonra artık gereken ilgiyi gördüğünü anlattı. Birleşik Krallık’ta siyah müzik yükselirken ve artık en popüler tür olurken ABD’nin gerilemeye başlaması bir tıkanıklığın ifadesi. Grime artık Stormzy, Central Cee, Tyon Wayne, Headie One, Skepta, AJ Tracey gibi starlarla dünyaya açılıyor. Bu global perspektifi de buraya almak istedim bizim yerli rap’imizin durumunu eleştirirken. Görünen o ki hazırdan yiyen geriliyor, hikâyesi olan orijinalliğini koruyan yükseliyor.