Mehmet Tez

Mehmet Tez

mehmet.tez@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İnternet sansürü bugün tehdit ve istenen hedefe ulaşmak için meşru bir araç olduysa bunda sizin de payınız büyüktür


Bülent Forta Müzik Yapımcıları Derneği MÜYAP’ın başkanı. Ama onu yeni nesil MySpace’i kapattıran sansürcü adam olarak tanıyor. Gözdağı vermek için site kapattırma dönemini o başlattı. Sansürü sıradanlaştırdı, istenilen hedefe ulaşmak için kullanılan bir araç haline getirdi. “Atatürk’e hakaret ediliyor” diye kapanmıştı Youtube. Ama internette sansür meselesini Bülent Forta’nın Müyap’ı Myspace’i ve Last FM’i kapattırarak meşrulaştırdı.
O zaman kendisiyle görüştüğümde
“Evet kapattırdık ama hayırlı bir iş için” demişti, “Telif sorununa dikkat çekebildiysek küfür yemeye razıyız.”

Bu şartlarda demokrasi ancak park ismi olur
Mesele sizin küfür yemeniz değil ki Bülent Forta. Ne dedik o zaman? Hangi amaç için olursa olsun sansür yanlış. Bunun sınırı yok, kontrolü yok.
Sayın Bülent Forta, Türkiye’de internette sansürü ve erişim engellemeyi alışkanlık haline getiren kişi olarak tarihe geçtiniz. Sonuçlarından da memnunsunuzdur herhalde. Tebrikler...
Geçenlerde Vimeo da kapandı, şimdi Facebook “görüşülüyor” yarın Twitter, haftaya başka sosyal ağlar tehlikede olabilir. Facebook’a erişim olacak mı olmayacak mı meselesini tartışacağımızı kim düşünürdü birkaç yıl önce?
Elbette sansürde kimlerin katkısı
olduğunu bilmiyor değilim. İnternette sansür konusunda Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’a yükleniyor herkes. Elbette yüklenecekler. Çünkü Yıldırım sansürü savunuyor. O da Bülent Forta gibi kendince “hayırlı bir iş” için yapıyor bunu. Vergi almak, yola getirmek, hizaya sokmak, gözdağı vermek. Sansürün lisanı aynı. Üstelik milyonlarca kendi vatandaşın mağdur oluyor sansür yüzünden. Erişilmesin diye çalışılan Facebook’un 26 milyon kullanıcısı var Türkiye’de. Ve CHP... Tekrar etmekte fayda var. 4/5/2007 tarihli 5651 sayılı İnternet kanununu CHP ile AK Parti birlikte hazırladılar. Hiçbir konuda anlaşamadıkları halde bu konuda anlaştılar ve Meclis’ten geçirdiler. Her iki parti de internet sansüründe eşit sorumludur. CHP sansüre karşı tavrını belli etmeli. CHP’nin genç yüzleri ve gelecekteki yöneticileri olmaya soyunanlar gazetelerde imaj çalışması yapmak yerine bu konularda halkı aydınlatmalı. Yoksa tarih onları affetmeyecek.
İletişim ve haber alma özgürlüğü garanti altında olmadan demokrasi ancak park adı olur bu memlekette.

Tebrikler Bülent Forta



“Arak” böyle olunca anlamlı
Pek beğenildiğini ve ilgi gördüğünü dünyada pek çok taklidinin çıkmasından da anladığımız Jackass hadisesi
10 yaşındaymış. Ve 10. yaş filmi ABD’de 15 Ekim’de vizyona girecekmiş. Hem de 3D olarak. Jackass elemanlarının şu pozunu görünce “işte” dedim, “taklit, esinlenme, replika, kopya, arak (ne derseniz deyin) böyle olmalı.” Herb Ritts’in Harper’s Bazaar için beş top model Cindy Crawford, Christy Turlington, Naomi Campbell, Stephanie Seymour ve Tatjana Patitz ile gerçekleştirdiği klasikleşmiş Bazaar çekimini Robert Trachtenberg Rolling Stone için Jackass “kazmalarıyla” canlandırmış. Tek kelimeyle şahane. İnsan yabancı dergileri
takip edince bir kez daha görüyor. Neyi mi? Bizim buradaki
bazı moda ve portre fotoğrafçılarının yaptıkları o sıradan işlerle
kendilerini nasıl herkese dahi diye yutturduklarını.


İki keşif
Soft Gates: Berk Çakmakçı ’nın elektronik bazlı müzik projesinin adı. Ama öyle dıp-tıs dans müziği beklemeyin, ben çok daha zihin açıcı buldum. Kim Ki O elemanları Ekin Sanaç ve Berna Göl ile birlikte canlı çaldılar. Şuradan dinleyin: myspace.com/softgates
On Your Horizon: Eskişehirli post-rock grubu. Çok “post” bir ifade değil mi? Söz yok, gitar, çello ve davul konuşuyor. Şahane müzik. Güzel bir mekanda canlı izlemek çok zevkliydi. Explosions In The Sky ya da Mogwai seviyorsanız buna bayılacaksınız. myspace.com/onyourhorizontr
Geçen hafta sonu Tamirane’de Demonation Festivali vardı. Bu iki grubu ve daha fazlasını orada izledim. Organizasyonu destekleyen kulaklık markası Sennheiser’e teşekkürler. Keşke daha sık olsa böyle şeyler. Alternatif müzik yapanlar da iyi sahnelerde, güzel mekanlarda çalmayı ve dinlenmeyi hak ediyor.


Tebrikler Bülent Forta
Kış sezonunda gazetelerin sürmanşetlerinde bu kız olacak

“Transformers”ın yeni filminde Megan Fox’un yerine oynayacak kız olarak tanımayabiliriz onu, moda dünyasından uzak olanlara. Adı Rosie Huntington-Whiteley, model ve oyuncu. Ve bunu durup dururken yazmadım. Bakın, Rolling Stone dergisi “Hot List” diye bir şey yapar her sene ve işi bilenler bunu takip eder. Etmelidir. Dünya çapında neyin trend olduğunu değil, olacağını az çok öğrenirsiniz bu listeden. 2007’de Megan Fox vardı “güzel ve geleceği parlak kız” kontenjanından daha kimse tanımıyorken, bu sefer Rosie ablamızı almışlar. Yazmıştı dersiniz.


Elektrikler kesilince...
Bugünlerde sık sık kesilmeye başladı. Yeni nesil bilmez. Elektrik kesilince şoka falan girer. Hatırlamakta fayda var. Bakın eskiden elektrik hep kesilirdi. Hatta elektrik kesintisi klasikleri vardı. Hemen çocukluğumuza ışınlanıyoruz.
-Hemen sokağa bakılır. Bakalım sadece bizim sokakta mı? Eğer her yerde gittiyse demek ki büyük arıza, hemen tamir olur. Yalnız bizim mahalledeyse yandık.
-Elektriğin gitme saatine göre aile büyükleri “bu gelmez”, ya da “yok yok gelir, kısa bu kısa...” der. Tecrübe konuşuyor.
-Mum arama telaşı başlar. Evde mum olmadığında fırça yiyen ev kadınları aksileşir. Tartışma başlar. Küçük çocuk bakkala mum almaya yollanır.
-Babadan gelen “Televizyonu kapatın” uyarısı duyulur. Elektrik gelirse bozulur sonra maazallah.
-Elektrik aniden gelip gittiğinde buna “göz kırpmak” denir. Moraller yerine gelir. “Hah göz kırptı, uğraşıyorlar...”
-Ona kadar, 20’ye kadar sayılır. 20 deyince gelecek elektrik, totem kafası...
-Gölge oyunu oynanır. Elinizle kuş, at, kurt, adam kafası yaparsınız. Aile büyükleri acayip bir şekil yapar, bu ne diye sorar. Çocuklar tahmin etmeye çalışır.
-Televizyon bir anda ortadan kalktığı için aile bireyleri birbirleriyle konuşmaya başlar. Anneanneler babaanneler masal anlatır mum ışığında...
-Sürekli sokağa, karşı apartmanlara bakılır. Evlerinin içinde beyaz ışığıyla pilli ışıldak olanların sanki daha bir zengin olduğu hissi hakimdir.
-Halıya dökülen mumu temizleme endişesi görülür. “Gazete kağıdı koy sıcak ütüyü bastır, çıkar o...”
-Sonunda uzun uğraşlar psikolojik savaşlar ve muhtelif totemler sonucunda elektrik gelir. Bir mutluluk, bir ferahlama...
(Haftaya: Su kesintisi.)