Tarkan’ın yeni videosu çok başarılı. Hem kılık kıyafet, hem tarz, hem konsept çok iyi. Ama şunu söylemeden de edemeyeceğim. Bu klip Rihanna’nın “Rockstar 101” isimli şarkısının klibine fazla benziyor
Tarkan ve ekibi çok iyi bir iş çıkarmış. “Acımayacak” iyi bir şarkı. Hem oryantal motifler taşıyor hem de basbayağı bir rock şarkısı hissi veriyor. O yüzden bir rock grubunun performansı fikrine dayalı klip bence doğru bir seçim.
Müzisyenler de gerçekten müzisyen. Hiçbiri rol kesmiyor. Davulda Kurban ve bir dönem Athena’dan tanıdığımız Burak Gürpınar var. Bu adamı izlediyseniz; öyle bir davul çalar ki sanki siz çalmış gibi havalara girersiniz. Her konserde beş kilo falan verdiğini düşünüyorum. Basta Alp Ersönmez var. Kangroove ile adını duyurdu ama artık ünü yayıldı. Nerede sağlam bir müzik yapılsa Alp muhakkak oradadır. Şahane bir müzisyen. Otur, nasıl çaldığını izle saatlerce, sıkılmazsın. Tarkan’la çalıştığını biliyorum. Umarım devam eder.
Gitarda Can Şengün’ü pek çok performansının yanında Şebnem Ferah’ın akustik konserinde izlemiştim. O da işinin en iyilerinden, çok sağlam bir gitaristtir.
Ayrıca çarşaflı müzisyenler ve dansöz fikri de mükemmel. Çok estetik duruyor.
Ama... Söylemeden edemeyeceğim şey şu: Bu klip Rihanna’nın “Rockstar 101” isimli şarkısının videosuna çok ama çok fazla benziyor. Öyle ki; sanki Rihanna ve ekibi çıkmış, salona Tarkan ve ekibi girmiş, aynı ortamda biraz değişiklik yapıp bir de onlar klip çekmiş gibi. Styling ve kıyafetlere bakınca da aynı şeyi düşünmeden edemiyorum. Diyeceksiniz ki “Arak’ mı diyorsun, açık konuş!” Bilmiyorum bence fazla benziyor.
Asıl soru şu: Özgün bir fikir üzerine klip çekmek imkansız mı? Her şey yapıldı bitti mi?
Yoksa böylesi kolayımıza mı geliyor?
Gevende’yi dinlemek lazım çünkü...
* Bu grubun özelliği, müzikal açıdan önyargıları, saplantıları olmaması. Böyle olunca tek derdiniz iyi müzik yapmak oluyor. Ve inanın Gevende bunu başarıyor. “Sen Balık Değilsin Ki” isimli yeni albümleri balık hafızasına gönderme yapıyor. Bir nevi “unutma unutturma” mesajı...
* Caz ve folkun karmaşık koridorlarında takılmaya, trompetle violayı birlikte coşturmaya karar vermişler. Çok da iyi etmişler. İlk albümden bu yana geçirdikleri zamanda yaşadıkları bunda etkili olmuş gibi duruyor. Dünyayı çok gezdiler, çok gördüler. İlkinden (“Ev”) beş yıl sonra “Sen Balık Değilsin Ki” ile yepyeni ufuklar buldukları anlaşılıyor. Albümle yetinmeyin, muhakkak konserlerini de izleyin.Kilit şarkılar: “Vigeland” ve “Igloo”.
İTİRAF EDİYORUM
* Taylor Swift’in kerametini ne memleketi ABD’de ne de burada anlamış değilim. Tek bir şarkısını bilen, takip eden, beğenen var mı içinizde?
* Grup Yorum’un İnönü Stadı’nda verdiği 25’inci yıl konserinin DVD’sini izleyince şöyle düşündüm: Bir. Gerçekten çok güzel bir ortam. Kaçırmışım... İki. Başbakan ya da TOKİ Başkanı gibi bir adamı iyi ki bu stada gelmemiş. Eyvah eyvah...
* Kadıköy’ü seviyorum çünkü ne zaman çıkıp barlar sokağı civarına gitsem enteresan bir konser ya da performansla karşılaşıyorum. Geçenlerde 6:45 Gram’daki Seni Görmem İmkansız konseri gibi... “O kim?” derseniz hemen myspace.com/senigörmemimkansız.
* Artık National Geographic kanalının belgesel anlayışını anlamakta güçlük çekiyorum. “Isır Beni” (Bir adam kendini sürekli böcek ve yılanlara ısırtıyor), “Öldürmeye Programlı”, “Hayvanlara Suçüstü”, “Kusursuz Katiller”, “Canavar Balıklar”, “Savaşçı Şempanzeler”, “Vahşi Geceler”... Belgesel değil Hollywood filmi mübarek. Sadece bana mı garip geliyor?
* “Davul suyu”nu özlemişiz. Kliplerde davula vurunca sıçrayan sular 90’larda çok vardı. Şimdi anlaşılan, Tarkan’ın klibiyle yeniden moda olacak. Merhaba davul suyu, hoş geldin davul suyu...
