Mehmet Tez

Mehmet Tez

mehmet.tez@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Yıl sonunda açıklanan muhtelif listelerden belki de en ilginci 2011’in dünyada en fazla
gelir elde eden turneleri. Bu tablo analizi hak ediyor

Billboard dergisinin bütün dünyada 1 Kasım 2010 ile 8 Kasım 2011 tarihleri arasında gerçekleşen konserleri baz alarak hazırladığı listede konser gelirleri en yüksek olan isimler sıralanıyor. Birlikte bakalım
Bir kere hiç lafı dolandırmayalım. Sahnenin en büyüğü U2. Geçen yıl 293 milyon dolar gelir elde etmişler. 3 milyon konser bileti satılmış bir yılda. Bu inanılmaz bir rakam. Ve U2’nun 44 tane stadyum konseri sold out olmuş, yani yok satmış. Bu turne 2009’da başladı ve bugüne kadar gruba 736.4 milyon dolar kazandırdı. Albüm gelirinden çok çok daha fazla.
Yıl içinde memlekete de gelen Bon Jovi de hâlâ çok büyük. Bir yılda 193 milyon dolar gelir elde etmişler. Bu da pek sürpriz değil. İş yapan, bilet satan, stadyum dolduran gruplar hâlâ belli bir yaşın üzerindekilere bilet satanlar.
Sürpriz isim, bu listenin üç numarasındaki Take That. Tam 185 milyon dolar para yaptılar geçen yıl. “Guilty pleasure” denen ve Türkçeye “beğenmekten utandığımız şeyler” olarak çevirmeyi önerdiğim kategorinin bayağı iş yaptığını gösteriyor. Bu mesela İzel Çelik Ercan’ın bir araya gelerek turneye çıkması ve yılın en büyük işlerinden birine imza atması kadar inanılmaz.
Roger Waters The Wall turnesiyle 150 milyon dolar gelir elde etmiş. Bu turne bu yıl da devam ediyor. Seneye de listelerde görürüz. Şaşacak bir şey yok. 70 ve 80’lerin ergenleri konsere düşünmeden bilet alacak kadar iyi kazanıyorlar demek ki...
Amerika’nın en genç country yıldızı 22 yaşındaki Taylor Swift’in 97.3 milyon dolarlık bilet satması artık garipsenmiyor. Amerikalılar bu kıza bayılıyor.
Daha doğrusu Amerikalılar country’ye bayılıyor, doğal olarak. Bu müziğin en baba isimlerinden Kenny Chesney $84.6 milyon dolarlık
konser ve turne geliriyle listede.
Usher $75 milyon dolar kazanmış. Hip hop ve R&B aleminden listeye girebilen tek isim.
Lady Gaga en büyük gürültüyü kopardı ama 72 milyonluk bir gişe hasılatı var.
Hollandalı keman virtüozu, besteci klasik müzik starı Andre Rieu, bu müzik alanında listeye giren tek isim. 67 milyon dolarlık bilet satmış dünya çapında. Klasiğin gücü...
Ve Sade. Ben buna inanamıyorum. Sade’yi severim ama bugünün rekabetçi dünyasında sessiz sedasız tek başına bir yılda 50 milyon dolarlık hasılat yapması şaşırttı.
Not: Billboard açıklıyor da dünya bu listeyi öğrenebiliyor. Bir gün bizde de böyle bir liste açıklanırsa onu da yayımlarız. O zaman kadar “filanca Açıkhava’yı salladı, bilmem ne star Kuruçeşme’de unurulmaz bir gece yaşattı”lara talim. Hangi konsere kaç kişi geldi, onu da magazin sayflarına bakıp hepsini toplayıp haber sayısına bölerek bulabilirsiniz.
Bilimsel çözüm önerim bu...

Haberin Devamı

İki süperstar “dürüm ayran + sütlaç”a karşı

Haberin Devamı

Diyelim ki cebimde 24 TL var. Güzel bir dürüm döner, üzerine ayran ve ardından da sütlaç mı yiyeyim (15 TL eder, üzerine de bir bira içerim)? Yoksa gidip bu iki DVD’den birini mi alayım?
Buyrun birlikte bakalım.
* Beyonce’nin “Beyonce 4 Live at Roseland” isimli DVD’si ağustos 2011’deki Roseland Performance Hall’daki konser ve perde arkası görüntülerini içeriyor.
* Britney’nin “Britney Spears Live The Femme Fatale Tour” isimli DVD’si de Ağustos 2011’de kaydedilmiş. Air Canada Center Toronto’daki konser 2D, 3D ve 3ality formatlarında çekilmiş.
* Beyonce albüm kapağında yiyecekmiş gibi bakıyor. Bir şey yiyor gibi zaten.
* Britney “Ben hâlâ seksiyim ama değil mi” diye bakıyor. Kanıtlamak için her şeye hazır.
* Beyonce inanılmaz kıvrak, seksi danslar yapıyor ve ona bakakalıyorsunuz. Ayrıca orkestrası acayip iyi. Canlı rock konseri gibi çalıyorlar adamlar...
* Britney inanılmaz kıvrak seksi danslar yapmaya niyetleniyor ama Beyonce’yle aralarında uçurumlar var. Orkestra kesinlikle iyi ama yine de playback hissi hakim.
Karar: Normalde “Sezar salata ye, yanında soda iç, Britney’yi ve Beyonce’yi de Youtube’dan izle” demek kolay.
Ama bakın ne diyorum: Ben paramı Beyonce’ye harcıyorum. Evde kendime sandviç yapıyor, dolaptaki son birayla da kişisel konser “keyfi” yapıyorum. Nasıl? (Kusura bakma Britney!)

Haberin Devamı

İTİRAF EDİYORUM

* İnsan neden ortadan kırılıyormuş gibi ikiye ayrılan mıknatıslı gözlük kullanır bilemiyorum.
* Ara sıra Youtube’da Çelik ve Tayfun’un videolarını izlemekten gizlice zevk alıyorum (bkz. “gizli pleasure”).
* Asla dövme yaptırmayacağım.
* Eski Türk filmlerinde “babaanne evi bitkisi” adını verdiğim geniş, elips şeklinde parlak ve sert yapraklı bitkilerle karşılaştıkça “bitkinin de moda olanı varmış demek ki” diye düşünüyorum.
* Geçen gün pasaport başvurusu için gittiğim emniyette dahili müzik yayını olması ve Dolapdere Big Gang çalması enteresan geldi. Başvurumu alaturka “Englishman in New York” ile yaptım. Bu arada randevulu sistem pek güzel. Eskisi gibi grekoromen takılmak yok bir belge vereceğiz diye...
* Magazin sayfalarını okuyunca şunu anlıyorum: Ünsüzler denize girer, yürüyüş yapar, alışveriş yapar, rakı içer, sinemaya gider; ünlüler deniz keyfi, yürüyüş keyfi, alışveriş keyfi, rakı keyfi, sinema keyfi yapar. Keyif ötesi...