Uzun saçlı dediniz, siyah tişörtlü satanist dediniz, batı özentisi dediniz, dediniz de dediniz. Ama bakın o rock’çılar insanlarına yardım için nasıl bir araya geldi
Biliyorum, gün dayanışma günü. Önce yardım, önce acil ihtiyaçlar...
Ama ben bunu söylemeden yazmadan okuruma, onun da ötesinde rockçılara haksızlık yapmış olurum.
O insanlar ki hep aşağılandılar, uzun saçlı diye damgalandılar dalga geçildiler.
Siyah tişört giyiyor diye neredeyse lanetlendiler. Yıllar boyu ne sapıklıkları kaldı ne satanistlikleri. Vicdansızların hedefinde hep onlar vardı...
Güneydoğu’dan hepimizi kahreden haberler geldiğinde “Hâlâ festivallerde eğleniyor baldırı çıplaklar” diye resim koyup köşelerinden saldıranları unutmadık, unutmayız.
Sanki memleketteki kötülüklerin sebebi onlar gibi bu genç insanlar hep itilip kakıldılar, hep ürkek gezdiler, dinledikleri müzikten, fikirlerinden, dünya görüşlerinden dolayı utanmaya zorlandılar. Dışlandılar, hor görüldüler.
Azınlık hikayesi mi istiyorsunuz, başörtüsü mağduriyeti türünden bir temel hak ve hürriyetler meselesi mi? Buyrun o zaman hepinizin göz ardı ettiği bir hikayedir Türkiye’de rock’ın hikayesi.
Peki ne oldu? O gençler ne yaptı? Deprem olur olmaz dinleyicisiyle, sanatçısıyla, menajeriyle, iletişimcisiyle, mekan sahibiyle, organizatörüyle, biletçisiyle, ışıkçısıyla, sesçisiyle bir araya geldiler. Birkaç saat içinde organize oldular ve kırk sanatçının bir araya geldiği dev bir yardım konserini yoktan var ettiler.
Somali’de göbek atanlar, “Kariyerimde bunu nasıl kulanırım diye düşündüm” diyerek koşa koşa Başbakan’ın uçağına binenler herhalde hâlâ Somali’deler. Duyduğuma göre birkaçı uçakla günü birlik Van’a gidip dönecekmiş. Artık resim mi çektirirler, göbek mi atarlar bilemiyorum. Bu sözleri elbette bireysel yardımlar ve fedakarlıklardan kaçınmayan değerli sanatçıları dışarıda tutarak söylüyorum. Onlar kendini biliyor nasılsa.
Uzun lafın kısası şu:
Rock camiası seyircisiyle, sanatçısıyla tek vücut olarak büyük bir ders verdi. Herkese...
“Şehitler gelirken uzun saçlılar eğleniyor” diye tıraş yapanlara ben bu konseri hatırlatacağım. Herkes boş laf üretirken rock’çılar iş üretti çünkü.
Ben bu satırları yazarken 8 binlere gidiyordu bilet satışı. Yarın eminim orası dolacak. Kardeşlik, yardımlaşma ve insanlık kazanacak.
Kulağımızda kulaklıklar
Deprem vergileri nerede?
Acı üzerinden siyaset yapma!
12 yıl vergi ödedik, neden hâlâ çadır yok?
Acı üzerinden siyaset olmaz...
Madem yardım alacaktık, neden ilk saatlerde almadık?
Acı üzerinden siyaset yapanlar var...
Bütün Türkiye seferber oldu, yardımlar Van’a akıyor. Peki ama neden düzgün dağıtamıyorsunuz şunları?
Acı üzerinden siyaset mi yapıyorsun sen?
Depremde yıkılan binalara, kesilen sütunlara ruhsat verenler kim, neden göz yumuldu?
Acı üzerinden...
Başbakan parti grubunda başta muhalefet ve basın olmak üzere herkese haddini bildirdi. “Yardım ulaşmadı” diyen vatandaşı haber yapanları azarladı, “Taş atarken oluyorsunuz da şimdi neden organize olamadınız” diye ‘bir kısım’ bölge halkına ve kendi deyimiyle ‘malum belediyelere’ laf soktu.
Ölü sayısının 500’lere dayandığı, enkaz altında hâlâ sağ kurtarılmayı bekleyen insanların olduğu dakikalarda partililer de onu dakikalarca alkışladı.
Kesinlikle acı üzerinden siyaset yapmamış oldu. Ne alakası var (!)
“Bu nasıl müzik yazısı?” diyene ben sorayım.
Müzikseverlerin, sevgiyi, dostluğu, dayanışmayı müzikte bulanların başka konuda fikri olmaz mı? Kulağımızda kulaklık var diye görmüyor, anlamıyor da değiliz ya...
İTİRAF EDİYORUM
* Me’shell Ndegeocello ismini duyunca acayip heyecanlandım. Caz aleminin en afili kadın müzisyenlerinden, elektrik bası ve sesiyle harikalar yaratan Me’Shell ablamız Tamirane’ye geliyormuş 26 Kasım’da. İşinizi gücünüzü ayarlayın.
* “Eurovision’a bu yıl Model gidiyor” başlıklı bir yazı yazmayı planlıyorum. Sonra nasılsa yalanlanır (çünkü doğru değil) ama milletin aklına düşürmüş oluruz, o da bir şeydir.
* Justice’in yeni albümünü dinlemeye doyamıyorum. Hem rock, hem elektronik, hem dans. Bir diğer saplantım da Thieves Like Us oldu. 2010 albümleri “Again and Again” tam kapalı havada evde oturanlar için.
* Ajda Pekkan’ın Van’a doktoruyla gidecek olmasını anlayamadım. Doktoru baştan sona herkesi tedavi edecek herhalde tek başına. Yardım dediğin böyle olur.
* Axl Rose’un Rock in Rio’daki sarı yağmurluklu halini göründe nereden nereye demekten kendimi alamadım. Guns N’Roses yakında yeniden turneye çıkacak. Önce Amerika’da.