Mehmet Tez

Mehmet Tez

mehmet.tez@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Punk ve art rock’ın öncü isimlerinden Lou Reed ile heavy metal devi Metallica’nın birlikte yaptığı “Lulu” isimli albüm neye benzeyecek acaba? Bu sorunun yanıtı bu hafta verildi

Dağ fare doğurdu

Lou Reed ve Metallica’nın birlikte yaptığı albüm loureedmetalica.com adresinde ücretsiz dinlenebiliyor.

“Bilgisayarda müzik açıkken televizyonda yaşlı bir adam konuşuyor gibi bir şey.”
Metallica’nın memleketteki iyi dinleyicisi sevgili dostumuz Cenk Turanlı’nın deyimiyle durum kabaca bundan ibaret. Hadi canım dedim. Yok artık dedim. “Yapma Cenk; sen eski Metallica albümleri gibi bir şey bekliyorsun, ondan hayal kırıklığına uğradın herhalde” dedim. İnatla ve sabırla dinledim. Dönüp bazı şarkıların defalarca üzerinden geçtim. Meğer Cenk’in yorumuna katılmak için beş dakika bile yetermiş.
* Bu albüm, bir albüm değil de bir tür sahne gösterisi olarak bir defaya mahsus canlı bir performansın kaydı olsaymış sorun yokmuş. “Vay be enteresan bir şey bu” der, arşive koyarmışız. Ama biz bir albüm yaptık diyorsanız, hele Lou Reed gibi “Hayatımda yaptığım en iyi şey” diyorsanız eleştirileceğinizi biliyorsunuz demektir.
* Şarkı olarak adlandırdığımız şeyler, bu albümde çoğu zaman Metallica üyelerinin belli bir melodi ya da ritmi döngüsel olarak dakikalarca çalmaya devam etmesi ve Lou Reed’in bu altyapı üzerine “Neden beni aldattın” ya da “Ben masayım” diye bağırıp çağırıp söylenmesinden ibaret. Bazen de sadece uzayıp giden bir gitar akoru ya da tek bir nota üzerine okunan sözler.
* Şahane şarkı sözleri yazan Lou Reed gitmiş; delirme ve bunama arasındaki yerini tam bulamadığım, sayıklayan, kimsenin dinlemek istemediği nutuklar atan bir Lou Reed gelmiş. Ve bu hiç çekici değil.
* Şarkılar müzikal açıdan sorunlu. Tıpkı iyi olduğuna inandığı bir melodi bulup bunu defalarca çalan ama gerisini getiremeyen lise grupları gibi dakikalarca aynı şeyi dinliyoruz. Şarkılar gelişmiyor, bir yere bağlanmıyor. Çok üzücü.
* Albümde şarkıya benzeyen tek şey sondaki “Junior Dad”. Çünkü Reed burada şarkı söylemeye karar vermiş. Güzel de... O da 19 dakika
29 saniye sürecek kadar değil.
* Dost acı söyler. Bu benim son yıllarda dinlediğim en kötü müzik. 60’ların New York’unda avangart müziğin ilk adımlarını atmış, indie müziğin ve punk’ın öncüsü olmuş birinin 2012 yılında Metallica ile birlikte yaptığı yapabileceği en kötü şey sanırım bu olurdu.
* Metallica’nın ve her iki grubun danıştığı insanların bunu görememesine hayret ettim.
31 Ekim’de CD ve plak olarak piyasaya çıkacak “Lulu” isimli albüm, ücretsiz olarak loureedmetallica.com adresinden dinlenebiliyor.
Eminim bu albümü beğenenler de çok olacaktır. Buyrun, sıra sizde, atış serbest...


Dağ fare doğurdu

Erdem Yener’in tercihi


Oyuncu ve müzisyen Erdem Yener, Güneydoğu’dan o uğursuz haberin geldiği günün öğleden sonrasında twitter’a şöyle yazdı: “Bu akşamki konserimi iptal etmek, samimiyetsiz ve sahtekarca olurdu. Sahneye çıkıp, işimi yapıcam.”
O esnada herkes bela okuyor, küfrediyor, medeni olduğunu farz ettiğimiz kızlar adamlar ağızlarından köpükler saçıyordu. Düşmanı “bir kaşık tivitte” boğacak gibiydiler ama akşama doğru her şey sakinleşti. Muhtemelen çaylar demlendi, “Kuzey Güney” ve “Muhteşem Yüzyıl” izlendi. Uyuklanmaya başlandığı noktada yatağa geçildi. Ertesi gün normal hayata dönüldü, vicdanlar rahatladı.
Yener’e sordum. İnsanlar ikiye bölünmüş. Kimileri desteklemiş, kimleri eleştirmiş. “En dolu gecelerden biriydi” dedi.
Yener’i destekliyorum. Bir sürü boş laf üretmek yerine işini yaptığı için. Model cuma akşamki konserini iptal etti. Saygıyla karşıladım ama “Hayat devam etmeli, bu üzülmediğimizi göstermez, tepki vermeye de engel değil” diye düşünenlerdenim.


Selim Sesler’e Egemen Bağış destek olacak

Klarnet üstadı Selim Sesler’in durumu halen ciddiyetini koruyor. Şu anda kendinde, ancak kalp nakli gerekiyor. Türkiye’de donör bulmak zor olduğundan Almanya’ya gitmesi lazım.
Bu işin bedeli 340 bin avroymuş.
Geçen hafta haber duyulduktan sonra sanat camiasından pek çok isim girişimde bulundu. Orhan Gencebay’ın Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’ı aradığını, Bağış’ın konuyla bizzat ilgileneceğini söylediğini öğrendim.
Bağış’ın dünya çapındaki bir sanatçımıza destek olması alkışlanacak bir davranış. Hele ki ülkenin bu karmakarışık gündeminde...
Umalım ki çok geç kalınmasın.

BU GECE
* Dans etmek isteyenler Salon’daki Gus Gus’a gidebilir. İzlandalı ekibin sahnesi pek iyi.
* “Yalnızım çok yalnız” diyenler Ghetto’daki “Kaybedenler Kulübü Yalnızlar Partisi”ne bekleniyor.
* Her yerde çalınmayan müzikler dinlemek isteyenler Arka Oda’daki Deform-E gecesine...
* Evde oturanlar! Bir iPad ya da iPhone bulun, Tune In isimli uygulamayı indirin. Dünya haritasının üzerinde herhangi bir yere parmağınızı koyun ve karşınıza çıkan ilk radyoyu dinlemeye başlayın. Ve tabii yalnız olmayın. Sabaha kadar vaktiniz var.