Apolitik nesilmiş!

Bitmedi arkadaş. 12 Eylül’den sonra yetişen bizim kuşaktan bu yana bu geyik bitmedi. O yüzden bu pazar “Başka şeyler” kontenjanından açalım Hafif Müzik”i. Başımıza ne geldiyse “politik” olanlar değil de “apolitik” olanlar yüzünden geldi.
Sağcısı geldi, apolitikler yüzünden. Solcusu geldi apolitikler yüzünden. Dolar yükseldi, apolitik gençlik yaptı. Terör azdı, apolitikler azdırdı. İrtica hortladı, apolitik gençlik hortlattı. Pancar fiyatı düştü, apolitik gençlik var ondan. İşsizler ordusu var, apolitik gençlerin işi. Üniversite sistemi berbat, e apolitikler ondan. Erdoğan geldi, apolitik gençlik getirdi. Cümle alem cebini doldurdu, her ay kaldırım taşları baştan yapıldı, ihaleler, gemicikler, tayyareler, hep apolitik gençlik yaptı. Baykal gitmek bilmedi apolitik gençler yüzünden. Baykal gitti, apolitik gençlik yüzünden.

Evet, apolitiğim!
-Her gün televizyonlardaki kahve geyiklerini ve konuşan kafaları izlemek;
-Etro gömlek geyiği çevirmek;
-Ankaralı “politikler”in Trilye’de ne balığı yediğine hakim olmak;
-“Sayın sayın” diye konuşmak;
-Kurultaylarda milleti ite kaka öne gitmeye çalışmak;
-Başbakanın eline ayağına sarılmak, önünde eğilmek;
-“Bana bıraksalar ekonomiyi iki günde düze çıkarırım” diyen taksiciyle muhabbete girmek;
-Lacivert takım giyip “başkanım başkanım” diye koşuşturmak;
-Hemşeriye eşe dosta devlet kapısında iş ayarlamaya uğraşmak;
-İktidara gelince acaba hangi bir bakanlığa kapağı atıp malı götürsem diye kıvranmak;
politik olmaksa eğer...
Ben apolitiğim. Biri bana neden normal bir insanın işini gücünü bırakıp belediye başkanı ya da milletvekili olmak için bütün parasını pulunu feda ettiğini, aylarca yıllarca yırtındığını açıklasın (hizmet için herhalde, ne duygusal), ben o zaman politik olurum.


Reha Muhtar’ın sevdiği şarkılar!
“Lucca Take Away!”
Mekan albümleri 90’larda Cafe Del Mar ve Buddha Bar gibi seriler çıktığında modaydı bu hadise. Ama bugün de geçerli. Bebek’teki Lucca da bu albümlerden yayımlıyor. “Take Away” adlı derleme Latin’den soul’a lounge tarzında. Barın köşesinde oturup içkisini yudumlayan Reha Muhtar’ı görür gibi oluyor insan. Ya da bebek arabasıyla kapının önünden geçen üst kattaki Pınar Altuğ’u, sevimli Yağmur Atacan’ı ve “Su bebek”i. Bu arada albüm kitapçığına mönüden yemek resimleri koymak sadece bana mı görgüsüzlük gibi geliyor?

Hıncal Uluç’un sevdiği şarkılar!
“40 Yılın Öyküsü” / Modern Folk Üçlüsü40 yıllık öyküden önce ben size bir öykü anlatayım. Arif Mardin öldüğünde arkasından Allah rahmet eylesin demek yerine “Günahım kadar sevmezdim merhumu” diye yazı yazmıştı Hıncal Uluç. Sebebi şu: Arif Mardin Amerika’dan geliyor. Boğaz’da bir mekandalar. Modern Folk Üçlüsü çalıyor. Efendim Mardin neden grupla ilgilenmemiş? Neden onları meşhur etmemiş? Nasıl olur da dünyanın en büyük müzik adamı Hıncal Uluç’un beğendiği bir şeyi ciddiye almaz? Allahtan Ali Kocatepe çalmıyormuş mekanda. Daha fena şeyler olabilirdi.
Tabii Modern Folk Üçlüsü’nün bunda kabahati yok. Onlar memlekette hak ettikleri ilgiyi bulmuş, saygı duyulan müzisyenler, değerli insanlar. Bu albüm hem CD hem
DVD içeriyor. Tam Hıncal Uluç’un kalemi.
Ben Betul Mardin’in yerinde olsam bir koli alır yollatırım Sabah gazetesine...

PAZAR ALBÜMÜ
“The Burning One” / Ricochet
Rikoşe diye okunuyor. Bilmiyorsanız hemen keşfedin. Çağrı Küçükay, Erol Arman, James Hakan Dedeoğlu, Onur Güven, Taylan Turan. Keşfedin dedim ama aslında ilk 10 yıl önce bir araya geldiler. Arada kopmalar, yurtdışına gitmeler, geri gelmeler... Uzun hikaye. Bu grubun ilk albümü, evet bu kadar zaman sonra ilk albümü yeni çıktı. Peyote Müzik etiketli bu albüm İngilizce. 10 tane şarkı var. Bana hemen nasıl bir şey anlatsana deseniz The Sea and Cake’i al, biraz karamsarlık ekle, üzerine biraz Steven Malkmus koy, biraz Notwist’le çarp, kadın vokalleri çıkar öyle bir şeyler. Uzun hikaye dedim ya. Detaylar şu adreste: Wericochet.com

Twitter’a sorduk:
Şu ara ne dinliyorsunuz?
1. “Masumiyetin Ziyan Olmaz” / Mor ve Ötesi
2. “Arıza” / Malt
3. “High Violet” / The National
4. “Grey Oceans” / Cocorosie
5. “Plastic Beach” / Gorillaz
6. “Pis” / Athena
7. “Arabesque” / Işın Karaca
8. “Midlake” / The Courage Of Others
9. “Kağıt Evler” / Emre Aydın
10. “Bana Bi’şey Olmaz” / Özlem Tekin
twitter.com/mehmettez


Hafif Sözlük: Eurovısıon
1. Avrupa Müzikli Gay Buluşması; 2. 50’lerden bu yana Avrupa kitsch üretim merkezi; 3. Sınır tanımayan sempatik Avrupalı sunucular gecesi. 4. Almanya, Fransa, Belçika, Hollanda, İsviçre, Avusturya gibi ülkelerin Türk pop müziğini ne kadar sevdiğini anladığımız gece. 5. Yılın Bülend Özveren’in çalıştığı bölümüne verilen genel ad.