Bu yazıyla 2023’ün en iyi albümleri serisi başlasın. Bir yazıya sığamayacak kadar güzel albüm dinledik bu sene. Seneyi, yerli ve yabancı albümleri hatırlayarak kayıt altına almış olalım. İlk albümlerle başlayalım…
“Fuse” - Everything But The Girl
‘90’ların dans sound’unu belirleyen üzgün vokallerin sahibi Tracey Thorn ve beat’lerin efendisi Ben Watt en son birlikte çalıştıklarında sene 1999’du. Dans türünün kitabını yeniden yazan 1994 çıkışlı “Missing’in üzerindense 28 yıl geçmişti.
2023 tarihli “Fuse” pek çok açıdan soru işaretleriyle doluydu. Evlenip çoluk çocuğa karışmış bu ikili acaba büyüsünü kaybetmiş olabilir miydi? Araya giren yıllar ve evcimen hayat tarzı neleri değiştirmişti? Her şeyden önce bu kadar açıldıktan sonra geri dönmek mükün müydü? Yanıt kocaman bir evet. “Fuse”, 2023’ün en kaliteli albümlerinden biri. Dans, downtempo, elektronik bir macera ve elbette Thorn’un büyüleyici vokalleri. (Kişisel bir not düşmek istiyorum: Thorn ve Watt ile aynı mahallede oturuyoruz. Ara sıra mahallenin marketinde, bazen pub’da, bazen de sokakta rast geliyorum onlara. Cidden bu kadar doğal, gösterişten uzak ama derinden büyüleyici insanlar görmedim. Örnek alınacak o kadar çok yönleri var ki.)
“Did you know that there is a tunnel under Ocean Blvd” – Lana Del Rey
Lana Del Rey ablamızın baştan sona bir piyano ve yaylılar eşliğinde romantik vokaliyle şarkılar söylediği bir albüm bu. Bir hit ya da güçlü nakaratı olan şarkılar beklemeyin ama. Del Rey’in kariyeri popüler şarkılarla başlayıp giderek daha deneysel ve kişisel bir noktaya evrildi. Ama bu onun popülerliğini azaltmadı. Aksine, bu yıl Glastonbury’deydi Del Rey. Gerçi saçı bitmediği için geç çıktığı konserinden erken inmek zorunda kaldı ama kitleyle ilişkisi büyüleyiciydi.
“Kaytraminé” – Aminé, Kaytranada
Beat’lerin efendisi, neo –soul’un altın çocuğu Kaytranada ve rapçi Aminé’nin birlikteliğinden çıkan ilk albüm 2023’ün en orijinal dans albümlerinden biri. İkili Kaytranada’nın “At All” adlı parçasında ilk kez birlikte çalışmışlardı. Sonra devamı çok başarılı bir şekilde geldi. Güçlü dans ritimleri üzeri flow’lu hâlleri sevenler için 11 parça var. Amaarae’li “Sossaup” ve Pharrell’li “4EVA” ilk dinleneceklerden.
“Fountain Baby” - Amaarae
Haziran başında piyasaya çıkan Ghana asılı Amerikalı Amaarae’nin albümü son yıllarda iyiden iyiye patlama yaşayan Afrika dans müziğine sofistike bir yaklaşım getirdi. Amapiano’nun ezici gücüyle dünyaya hâkim olan Afropop’a indie-Afro bir yaklaşım için tam da doğru zamandı. Burna Boy, Davido, Whizkid’in İngiltere’de stat konserleri verdiği bir dönemden söz ediyoruz. Bronxlu Ammarae ilk albümünü 2020’de yayınladığında henüz erkendi ama şimdi yelkenlerini doldurmuş görünüyor. Bu yıl en fazla ismi duyulacak isimlerin başında Amaarae. Kadın meselesine ve cinselliğe dair mesajlarının da elbette zamanın ruhuyla çok örtüştüğünü görmeden geçemeyiz. Orijinal bir albüm dinlemek isteyenlerin ilgisini çekecektir.
“Blondshell” - Blondshell
Neredeyse tamamı yıl içinde single olarak yayınlansa da bu albümü baştan sona bir bütün olarak dinlemek de büyük keyif. İnsan kendini ‘90’larda gibi hissediyor. Teknik olarak bir kuşak meselesi gibi görünebilir bu albümü ve yüzümüze şaplak gibi indirdiği gitarları, davulları beğenmemin nedeni. Ama değil. Eğer hâlâ duymayan kaldıysa duyuralım ‘90’lar gitarıyla, basıyla, davuluyla, garajıyla, depresyonuyla aslanlar gibi geri döndü. New York çıkışlı müzisyen Sabrina Tietelbaum bu konuda bayrağı yukarılara taşıyor. Şarkıcı – söz yazarı geleneğiyle klasik rock arasında bir yerlerde gezinen ama kesinlikle ‘90’ların etkisi altında ‘96 doğumlu Sabrina.