ABD’nin Ankara Büyükelçisi David Satterfield, CAATSA yaptırımlarının kaldırılabilmesi için S-400’e “sahip olunmaması”nın tek şart olduğunu söyledi. Satterfield, “Rusya ile askeri alış veriş sürerse daha sert tepki gelebilir” dedi.
ABD’nin Ankara Büyükelçisi David Satterfield, Ankara-Washington hattında krize neden olan S-400 konusunda ülkesinin tutumunda bir değişiklik olmadığını belirtirken, “Ocak ayı sonunda yürürlüğe giren Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası, CAATSA yaptırımlarının kaldırılması için Türkiye’nin S-400’e sahip olmamasını şart koşuyor. Bu yeni ve daha katı bir yasal zorunluluk, fakat bu bir ABD yasası. Kişisel bir konu değil” ifadesini kullandı.
İstanbul’da gazetecilerle bir araya gelen Satterfield, Türkiye-ABD arasındaki ilişkilere ve krizlere değindi. Türkiye’nin kendileri açısından değerli ve önemli bir NATO ortağı, stratejik müttefik ve bölgesinin önemli ülkesi olduğunu vurgulayarak söze başlayan Satterfield, Donald Trump yönetimi döneminde, Rusya’dan S-400 alımı nedeniyle ABD’nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Yasası (CAATSA) kapsamında Türkiye’ye uygulanan yaptırımlara da değindi. S-400 satın alınması nedeniyle önceki ABD yönetiminin, yürürlükteki yasayı uygulayarak Türkiye’ye CAATSA kapsamında yaptırım uygulamak zorunda kaldığını hatırlatan Satterfield, bunun tamamen yasal bir konu olduğunu söyledi. İstişareler yoluyla konuya bir çözüm bulunmasını arzu ettiklerini, ancak bunun mümkün olamadığını kaydeden Büyükelçi, şöyle devam etti:
“Elbette hâlâ konuya bir çözüm bulunmasını arzu ediyoruz. Bunun başka bir çözümü de yok... Ocak ayı sonunda yürürlüğe giren Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası, CAATSA yaptırımlarının kaldırılması için Türkiye’nin S-400’e sahip olmamasını şartı koşuyor. Bu yeni ve daha katı bir yasal zorunluluk, fakat bu bir ABD yasası. Bir komisyon da kurulsa, başka türlü istişareler de yapılsa, iş, bu sisteme sahip olunmamasına gelecektir. Tekrar söylüyorum, bu bir kişisel mesele değil... F-35 de konuşulur, Patriot sistemleri de. Ancak tüm bunlar, yine S-400 şartına bağlı... Biz, söz konusu sistemlerin F-35’le uyumlu olup olmadığı konusunda da değiliz. Dediğim gibi bu bir yasal konu. Biz olabildiğince Türk yetkililerle diyaloğumuzu sürdürüyoruz.”
Büyükelçi Satterfield, bu konunun sadece Türkiye-ABD ilişkileri olarak değerlendirilemeyeceğine de vurgu yaparak, “Bu, ABD ile Rusya meselesi. Şayet Rusya ile askeri alışveriş sürerse, o zaman daha sert bir tepki gelmesi söz konusu olabilir. Bu, daha ciddi bir yaptırıma neden olur. Durumu daha da kötüye çevirecek adımlar atılmamalı” diye konuştu.
‘Katkı sunacağız’Biden yönetiminin transatlantik ilişkilerin güçlendirilmesi konusuna önem verdiğini de dile getiren Satterfield, “Türkiye ve AB arasındaki bağların güçlendirilmesini destekliyoruz. Bu hem Türkiye’nin, hem AB’nin, hem de ABD’nin çıkarınadır. Türkiye’nin Brüksel ile uzun ve meşakkatli macerasını biliyoruz. Gümrük Birliği anlaşmasının yenilenmesi gerektiğini, Türkiye’nin Brüksel ile ilişkilerinde karşılaştıklarını da gözlemliyoruz. AB ile bağların koparılması, elbette taraflar açısından da olumlu bir durum olmayacaktır. Bu bağlamda ABD, Türkiye AB ilişkilerinin iyileştirilmesi konusunda üzerine düşen yardımı yapmaya devam edecektir” ifadelerini kullandı.
‘Olumlu buluyoruz’Türkiye ile Yunanistan arasında başlatılan istişari görüşmelere de değinen ABD’nin Ankara Büyükelçisi David Satterfield, “Hem ABD, hem de uluslararası toplum, bu görüşmelerin devamından memnun. Bu görüşmelerin, olumlu adımlar olduğunu düşünüyoruz. Konuşmak, çatışmaktan daha iyidir. Bu, bölgedeki barışın yanı sıra Türkiye’nin AB ile ilişkileri açısından da büyük önem taşıyor” dedi.