Türkiye’nin batarya dahil ilk elektrikli ticari araç üreticisi olacak Ford Otosan, Ford’un geçtiğimiz günlerde açıkladığı gelecek planlarında önemli bir misyon üstlenecek.
Geçtiğimiz aylarda, 10 yıl içinde 2 milyar euro yatırım yapacağını açıklayan Ford Otosan, bu çerçevede hazırlıklarını sürdürüyor. Gölcük’teki mevcut tesislerine 80 bin metrekarelik ekleme yapacak, istihdamını da 15 bin dolayına çıkaracak Ford Otosan, yaptığı hazırlıklar ve yatırımlarla Türkiye’nin batarya dahil ilk elektrikli ticari araç üreticisi olmaya hazırlanırken, Ford Motor Company’nin gelecek planlarında da önemli bir rol üstlenmiş olacak. Volkswagen ile ortak hafif ticari araç üretimiyle de birlikte Ford Otosan’ın kapasitesi yıllık 650 bin araca ulaşacak.
Yaptıkları yatırımlar sayesinde Türkiye’ye hem istihdam hem de teknoloji alanında önemli katkı sağlayacaklarını dile getiren Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün, Avrupa’nın en büyük ticari araç üretim üssü olan Ford Otosan Kocaeli fabrikalarının, Ford’un elektrikli ticari araç üretim üssüne dönüşeceğinin altını çizdi. Ford’un geçtiğimiz günlerde açıkladığı gelecek planlarında Ford Otosan’ın çok önemli sorumluluğu bulunacağını belirten Yenigün, “Ford’un gelecek ile ilgili planlarının elektrikli ticari araçlarla ilgili kısmı büyük oranda bizde” dedi.
Akıllı fabrika
Gölcük’teki fabrika alanını 80 bin metrekare daha büyüteceklerini, bununla birlikte alan kullanımını yüzde 30 daha verimli hale getireceklerini kaydeden Yenigün, “Türkiye’de uçtan uca otomasyon seviyesi en yüksek boyahane ve kaynak atölyesine sahip olacak tesiste, kalite kontrolü ‘yapay zeka’ yapılacak. Kaynak atölyesinde ilk defa 2 katlı esnek üretim yaklaşımı uygulanacak; böylece 2 kat verim sağlanacak. Bir aracı aynı anda iki farklı renge boyama imkanımız da olacak ve böylece müşteri talepleri en hızlı şekilde karşılanacak” diye konuştu.
Ford Otosan Kocaeli Fabrikası’nın, 2019’da Türkiye’de bir ilk olarak, Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) dünyada kabul ettiği öncü 16 fabrikadan biri olarak seçildiğini anlatan Haydar Yenigün, sürecin sonunda öncü fabrika rollerini bir üst seviyeye çıkarmak istediklerini kaydetti.
2023’te yeni Transit olacak
Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün, 2022’nin başında ilk elektrikli yerli e-Transit’in Avrupa’ya yönelik seri üretimi gerçekleştirileceğini, bataryalarının da yine Türkiye’de üretileceğini kaydetti. Yenigün, vergiler nedeniyle bu aracın fiyatının yüksek kalabileceğini, bu nedenle ilk etapta ihraç edeceklerini de vurguladı.
2023’ün ilk yarısından itibaren de “yeni nesil Transit Custom” ailesinin dizel ve şarj edilebilir hibrit, hibrit ve elektrikli versiyonlarıyla üretilmeye başlanacağını anlatan Yenigün, ayrıca Ford ve Volkswagen’in stratejik ortaklığı kapsamında Volkswagen’in 1 tonluk yeni nesil ticari araç modelinin de Ford Otosan tarafından Kocaeli’de üretileceğini hatırlattı.
Elektrikli Cargo da hazır
Ford Otosan’ın 2050 yılında karbon-nötr olmak istediğini ve çalışmalarını bu yönde ilerlettiğini anlatan Genel Müdür Haydar Yenigün, bu kapsamda üretilen araç başına düşen karbon ayak izinin yüzde 55 azaltılacağını söyledi.
Bu kapsamda fikri mülkiyet hakları tamamen kendilerinde olan Cargo kamyonun, 2040 yılında tamamen elektrikli olması için bir anlaşma da imzaladıklarını kaydeden Yenigün, “Aslında kamyonumuz hazır. Ancak batarya, hala çok ağır ve araçta da ağırlık yaratıyor. Bunun üzerinde çalışılmaya devam edilecek” ifadesini kullandı.
Toyota Avrupa’da ‘temiz’ araçlarla gaza basacak!
Önümüzdeki 10 yıl içinde Avrupa pazarında 45 milyon adetten fazla “0” emisyonlu araç satılması öngörülürken, hibrit araçlarla büyük başarı yakalayan Toyota, “sıfır emisyona” sahip araçları uygun şartlarda sunmak için planlar yapmaya başladı. İlk etapta, 2025’te Avrupa satışlarını 1.5 milyon adede çıkarmayı planlayan Toyota, bu araçların yaklaşık 1 milyon 200 bininin hibrit ve plug-in hibrit araçlardan oluşmasını hedefliyor. Hedef satışın kalan kısmında ise tamamen elektrikli ve yakıt hücresi sistemine sahip sıfır emisyonlu araçlar yer alacak.
Küresel ısınma, çevre bilincinin artması ve son olarak pandeminin etkisiyle doğa dostu araçlara talebin arttığını, bunu Türkiye’de de yakından gözlemlediklerini belirten Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış A.Ş. CEO’su Ali Haydar Bozkurt “Toyota, hibrit teknolojisiyle otomotiv endüstrisinde bir devrim yaptı. Bugün artık hemen hemen tüm markalar, bu ve benzer teknolojiler için yatırım yapıyor” dedi. Türkiye’de özellikle filoların hibrit araçlara yönelik ilgisinin arttığına da değinen Bozkurt, “2009’da ülkemizde sunduğumuz ilk hibrit otomobilden bu yana 44 bin 478 adetlik hibrit araç satışı gerçekleştirdik” ifadelerini kullandı.
Bozkurt, normal araçlara göre daha maliyetli olan elektrikli ve hibrit araçların, vergisel düzenlemelerle daha erişilebilir fiyatlara gelmesi durumunda, bu araçlara yönelimin artacağını da kaydetti. Bozkurt, “Avrupa’da, elektrikli ve hibrit araçlara yönelimde devlet teşvikleri önem kazanıyor. Fransa ve Norveç gibi ülkelerde düşük vergilendirmeyle, Almanya’da araç alımında nakit desteğiyle hibrit ve elektrikli araçlar teşvik ediliyor. Bu konunun devletimiz tarafından titizlikle ele alınacağına inancım tam” diye konuştu.
Test için iliklerine kadar dondu
Premium otomobil üreticisi Lexus, Haziran ayında Türkiye’de de satışa sunulacak üstsüz “LC Convertible” modelinin dayanıklılığını zorlu testlerden geçirdi. Her ne kadar açılabilir tavanıyla “güneşli havalarda” zevkli bir sürüş deneyimi sunmak amacıyla satışa sunulsa da, Lexus, bu modelini çok daha ekstrem hava şartlarıyla başa çıkabilecek şekilde geliştirdi.
Haziran ayında Türkiye’de de satışa sunulacak LC Convertible, gerektiğinde en ekstrem koşulların üstesinden gelebiliyor. Lexus, bu modelin üstün kalitesini kanıtlamak için LC Convertible’ın üzerine su sıktı ve üstü açık bir şekilde 12 saat boyunca -18 derecede endüstriyel ölçekli dondurucunun içerisinde bekletti. Bunun ardından LC Convertible, zorlayıcı bir test pistine çıkarılarak yüksek performanslı sürüşle sınandı. 464 HP güç üreten 5.0 lt V8 motora sahip aracın, test sonrası hemen kullanıldığında gösterge ve multimedya ekranı dahil hiçbir donanımının etkilenmediği de görüldü.
Türkiye’de hibritlere özel yağ üretti
Mobil Oil Türk A.Ş., hibrit motorlu araçların kullanımına uygun Mobil Super 3000 0W-20 motor yağını Türkiye’deki tesislerinde üretmeye başladı. Mobil’in dünya çapındaki 30 madeni yağ harman fabrikasından birisi olan Mobil Oil Türk A.Ş. tesislerinde üretilen Mobil Super 3000 0W-20, özellikle hibrit motorlu araçların yağ ihtiyaçlarını karşılayabilen sentetik motor yağı çözümü olarak öne çıkıyor. Mobil Super 3000 0W-20 ayrıca, 0W-20 viskozitesinin istendiği benzinli araçlarda da kullanılabiliyor. Ürün yurt dışına da ihraç edilecek.
General Motors Ay’da ulaşıma el attı...
Son yıllarda fazla yüklerinden kurtulup, kaynaklarını elektrikli araçlara geçiş konusuna yönelten ve önceki yıllara göre daha sessiz kalan General Motors, önemli bir anlaşmayla dikkatleri üzerine çekti.
Farklı bir projede yer almak isterken, “aradığı fırsatı yerde değil, gökte bulan” General Motors, ABD’li savunma sanayi şirketi Lockheed Martin ile NASA tarafından Ay’a gönderilecek astronotların hem manuel hem de otonom şekilde kullanabileceği bir uzay aracı üretmek için işbirliğine gittiğini açıkladı. Ortaya çıkarılacak araçların, NASA’nın 2024’te Ay’a yeniden gitmek için başlattığı Artemis programında kullanılması hedefliyor. Astronotların, hafif ve dayanıklı olacağı belirtilen araçlarla, Ay’da 1970’lerin Apollo astronotlarından daha hızlı ve daha kapsamlı şekilde keşif yapması amaçlanıyor. Zira, o zaman kullanılan Ay araçları, indikleri noktadan 7.6 kilometre uzağa kadar gidebilmişlerdi.
Şirket yetkililerine göre, tasalanana araç, aynı anda iki astronot taşıyabilecek kapasitede olacak ve hem manuel hem de otonom şekilde çalışabilecek.
Fabrikada denedi kentlere uyarlayacak
Alman otomotiv üreticisi Volkswagen, ABD’nin Indiana eyaletindeki Carmel kentiyle, trafik akışını daha hızlı hale getirebilecek bir programı kullanmak üzere anlaştı. VW’nin kullanacağı program, kameralar aracılığıyla cadde ve sokaklardaki insan, araç trafiği gibi durumları saptayacak, verileri analiz ederek böylece trafik akışının rahatlatılmasına katkı sağlayacak. Bu, ayrıca bir doğal felaket anında ekiplerin, trafiğe takılmaksızın olay yerine ulaşabilmesine de yardım edecek.
Söz konusu programın, dünyanın en büyük otomobil fabrikası olarak kabul edilen VW’nin Wolfsburg fabrikası için geliştirildiği ve bir süredir kullanıldığı kaydediliyor. Söz konusu teknoloji, 6.5 kilometrekarelik alanda araçların bantlardan indirilmesi ile lojistiğinin yapılması konularında verimlilik ve kalitenin sağlanabilmesi amacıyla kullanılmış. Ve VW’ciler, tabii ki “Bunu bir kentin trafik yoğunluğunu yönetmekte kullanabilir miyiz?” demişler. Bakalım sonuçları ortaya çıkar elbet. Olumluysa, İstanbul’a da bekleriz...
Yeni Jazz’da iki farklı versiyon birden
Honda ürün gamında “e:HEV” logosunu taşıyan ilk model olan Jazz Hybrid ile ailenin yeni üyesi “Jazz Crosstar” versiyonu, bu hafta içinde Türkiye’de satışa sunuluyor. Hibrit Jazz 310 bin TL, Jazz Crosstar ise 320 bin TL fiyatla satılacak. Jazz e:HEV hibrit, normal bir hatcback tasarıma sahipken, Crosstar ise bir crossover ile minivanı bünyesinde barındırıyor. Pratik kullanımı ile dikkat çeken 7 inçlik TFT gösterge panelinin yanı sıra tüm versiyonlarda standart 9 inçlik HMI dokunmatik ekran bulunuyor. Jazz için geliştirilen e:HEV teknolojisinde sistem; bir adet elektrik motoru, bir adet jeneratör, bir adet 1.5 i-VTEC benzinli motor, lityum iyon batarya, yenilikçi bir sabit oranlı şanzıman ve tüm sistemin birbiriyle uyum içerisinde çalışmasını sağlayan akıllı bir güç kontrol ünitesinden oluşuyor.