Levent Köprülü

Levent Köprülü

-

Tüm Yazıları

Dün elektrikli Transit modelinin banttan indirilmesini törenle kutlayan Ford Otosan, böylelikle geçtiğimiz yıl açıkladığı ve 2026 yılına kadar sürmesi planlanan 2 milyar euro’luk yatırımın da ilk somut meyvesini almış oldu.

Ford’un Avrupa’daki ticari araç üssü olan, bu kapsamda da hibrit ve elektrikli Transit serisinin yanı sıra Volkswagen için de üretim yapmaya hazırlanan Ford Otosan, pil montajı dahil Türkiye’nin ilk elektrikli araç entegre üretim tesisi olduğunu duyurmuştu. Geçtiğimiz aylarda pil üretimi için Koç Holding ile SK On Co. Ltd.’nin imzaladığı mutabakata dahil olan şirket, batarya üretiminde daha avantajlı konuma ulaşmak için adım atmıştı.

Haberin Devamı

Ford, Avrupa’daki ticari araç satışlarının 2030’a kadar tamamen elektrikli ya da şarj edilebilir hibrit olacağını öngörerek, bu yönde yatırımlarını yapacağını açıklamıştı. Ford’un Transit, Transit Custom ile Courier modellerinin geliştirme ve üretimini yapan Ford Otosan, bu anlamda, markanın elektriklenme stratejisi için önemli bir ayak. Zira ticari araçlar, uzun yıllardır Ford’un Avrupa’daki en karlı işi. Ford Otosan, Romanya’daki fabrikayı da satın alarak bir yandan küresel marka olma yolunda yeni bir adım atarken, diğer yandan da Ford’un en stratejik ortaklığı haline geldi. Nitekim Ford Otosan, Romanya tesisini de alarak, bir yandan ‘Puma’ ile yıllar sonra binek otomobil üretimine geri dönerken, markanın yakın gelecekte Avrupa’da piyasaya sunacağı elektrikli ve elektriklendirilmiş 9 yeni modelden 6’sını üretiyor olacak. Anlaşmanın tamamlanmasıyla, Ford Otosan iki ülkedeki 4 fabrikasıyla Transit, E-Transit, yeni nesil 1 tonluk Transit Custom ve tam elektrikli versiyonu, yeni Transit Courier ve yeni Transit Courier tam elektrikli versiyonu, Puma ve yeni Puma’nın tam elektrikli versiyonunun yanı sıra Ford Trucks markalı araçları ile kendi geliştirdiği elektrikli “Rakun”u üretecek.

Bununla birlikte Ford Otosan’ın bantlarından inen elektrikli Transit’in büyük oranda ihraç edilecek olması da ilginç bir durum. Zira Türkiye’de üretilen bir ticari aracın, üretildiği ülkede yaygın olarak kullanılacağı yönündeki beklenti, henüz yeterli fiyat avantajı ve alt yapı olmadığı için pek de gerçeğe dönüşemiyor şimdilik... Kimbilir, belki o da gerçekleşir yakında...