Beraberlik zirve yarışına tutunmaya çalışan Beşiktaş’ı da, liderliği Galatasaray’a kaptırmak istemeyen Fenerbahçe’yi de mutlu etmeyecekti. Daha fazla isteyen ve kalitesini sahaya yansıtan sarı-lacivertliler heyecan dolu maçı kazanarak 3 puanı cebine indirdi: 1-3.
8’de İrfan Can kesti, Dzeko kafayı vurdu, top direğinyanından dışarı gitti. Fenerbahçe 10’da Dzeko ile üstünlüğü yakaladı. Soldan bindiren Ferdi topu Tadic’e aktardı. Boş pozisyondaki Tadic’in pasında Dzeko’ya topu Mert’in yanından ağlara bırakmak kaldı: 0-1.
Beşiktaş 21’de penaltı kazandı. Djiku’dan kaptığı topla ceza alanına giren Cenk, Samet’in müdahalesiyle yerde kalınca hakem beyaz noktayı gösterdi. 24’te atışı kullanan Chamberlain topu filelere yollayarak skoru dengeledi: 1-1.
Fenerbahçe 37’de ikinci gole çok yaklaştı. Ferdi ön direğe ortaladı, İrfan Can’ın gelişine vuruşunda top üst direkte patladı. 45+7’de Szymanski’nin pasında kaleciyle karşı karşıya kalan İrfan Can vuruşunu yaptı, Mert gole izin vermedi.Fenerbahçe ikinci yarıya
Beşiktaş ile Fenerbahçe arasında oynanacak dev derbiye artık sayılı saatler kaldı.
Malumunuz, 26 puanlı Beşiktaş sahasındaki derbiyi kazanamazsa zirve yarışından büyük ölçüde kopacak. 37 puana sahip Fenerbahçe de beraberlik ya da yenilgi halinde liderlik koltuğunu Galatasaray'a kaptıracak...
Beraberlik, Beşiktaş'ı da Fenerbahçe'yi de mutlu etmez.
Beraberliğin mutlu edeceği tek takım var; Galatasaray...
Beşiktaş derbiye üç önemli eksikle çıkacak; Rosier, Masuaku ve Rashica... Rosier ve Masuaku'nun eksikliği siyah-beyazlılar için çok ciddi bir handikap. Meseleyi sadece savunma açısından ele almamak lazım. Rosier ile Masuaku kanat hücumlarının da başlangıç noktası oldukları için onların eksikliği Beşiktaş'ın hücum gücünü olumsuz yönde etkileyecektir.
Rashica'nın eksikliği de önemli bir problem. Rosier ve Rashica'nın yokluğunda siyah-beyazlıların sağ kanadı sorunlar yaşayabilir. Ferdi ve Tadic'in burayı verimli kullanmaları sürpriz olmaz.
Savunmanın ortasında Necip ile Bailly'nin yer alması bekleniyor. Necip son dönemde hem form ve hem oyun
Aslında geçen sezon biz bu filmi görmüştük...
Jorge Jesus yönetiminde sezona hızlı başlayan, oynadığı agresif hücum futboluyla herkesin takdirini toplayan Fenerbahçe, Katar'da düzenlenen 2022 Dünya Kupası'ndan sonra beklenmedik biçimde dibe vurmuştu. Önce liderliği, sonra özgüvenini kaybeden sarı-lacivertli takım son olarak taraftarının desteğini de yitirmişti.
Fenerbahçe, Jesus'un yerine göreve getirilen İsmail Kartal'la da sezona çok iyi başladı. Trendyol Süper Lig ve Avrupa Konferans Ligi'nde 19'da 19 yapan sarı-lacivertli takım son 5 maçta ise 3 yenilgi (Trabzonspor, Ludogores, Nordsjaelland), 1 beraberlik (Adana Demirspor) ve sadece 1 galibiyet (Karagümrük) aldı.
Nordsjaelland maçındaki 6-1'lik korkunç yenilgi gidişatın hiç de iyi olmadığını, kadronun mutlaka kaliteli oyuncularla takviye edilmesi gerektiğini net biçimde ortaya koydu.
Sezon başında 6 numara transferi konusunda Fenerbahçe'yi yönetenleri uyarırken, "Futbolda bir yanlış bütün doğruları götürebilir" diye yazmıştım. Maalesef bugün o noktaya
Beşiktaş, UEFA Avrupa Konferans Ligi D Grubu 5. haftasında konuk ettiği Club Brugge’ten fark yerken taraftarına adeta eziyet çektirdi: 0-5.
Kart cezalısı olan kaptan Hans Vanaken dışında ideal kadrosuyla sahaya çıkan Club Brugge maça golle başladı. Casper Nielsen 4. dakikada ceza sahası dışından sert bir şutla topu Ersin’in yanından filelere yolladı: 0-1.
Oyunun kontrolünü elinde tutan Belçika ekibi 14’te farkı ikiye çıkardı. Sağdan bindiren Vetlesen yerden gönderdi, boş pozisyondaki Tiago’nun ayak koyduğu meşin yuvarlak filelerle buluştu: 0-2.
20’de Aboubakar’ın pasını alan Ante Rebic karşı karşıya pozisyonda kötü bir şutla topu üstten dışarı yolladı. 37’de Tiago çaprazdan vuruşunu yaptı, Ersin gole izin vermedi.
Club Brugge ikinci yarıya da golle başladı. Balanta’nın kazandığı topla ceza alanında buluşan Tiago sert bir şutla 46’da kendisinin ikinci, takımının 3. golünü attı: 0-3.
Belçika ekibi 50’de 4. golü de buldu. Nielsen’in yerine oyuna giren Skoras geriye çıkardı, Onyedika güzel bir plaseyle topu köşeden
Samsunspor deplasmanına 8 eksikle giden Beşiktaş çok zorlansa da Rıza Çalımbay’la ikinci maçından da galibiyetle ayrıldı: 1-2.
Samsun’da 13. dakikada kovadan boşalır gibi başlayan yağmurla birlikte oyun da hızlandı ve Kartal 15’te Rosier’in düşürülmesiyle penaltı kazandı. 17’de atışı kullanan Cenk Tosun’un vuruşunda Okan topu köşeden çeldi, golcü oyuncunun ikinci vuruşunda top filelere gitti: 0-1.
23’te Drongelen’in kafasında Mert gole izin vermedi. Drongelen hemen ardından röveşata vurdu, Rosier direk dibinden topu çıkardı. 25’te Moundilmadji’nin müthiş golü geldi. Zeki penaltı noktasına indirdi, Moundilmadji harika bir voleyle topu filelere göndererek skoru dengeledi: 1-1.
Rıza Çalımbay ikinci yarıya Onur-Aboubakar değişikliğiyle başladı. Beşiktaş’ın üç golcüsü de aynı anda oyundaydı. 58’de Taylan uzun oynadı, Necip ile Mert anlaşamadı, Necip’in dokunduğu top direğin dibinden kornere çıktı. Necip 72’de hücuma çıktı, ortasını penaltı noktasına yaptı, boş pozisyondaki
İsmail Kartal yönetimindeki Fenerbahçe'nin bu sezon karnesi şöyle:
Trendyol Süper Lig: 12 maçta 10 galibiyet, 1 beraberlik, 1 yenilgi.
UEFA Avrupa Konferans Ligi elemeleri: 6 maçta 6 galibiyet.
UEFA Avrupa Konferans Ligi: 4 maçta 3 galibiyet, 1 yenilgi.
Genel toplama baktığımızda 22 resmi maçta 19 galibiyet, 1 beraberlik ve 2 yenilgi görüyoruz...
Fenerbahçe, İsmail Kartal yönetiminde 86,3 galibiyet yüzdesi yakalarken son 3 maçta da puan kaybı yaşadı.
Bu müsabakalar Trabzonspor (2-3), Adana Demirspor (0-0) ve Ludogorest (2-0) karşılaşmalarıydı...
Bu maçların bazı ortak noktaları var. Fenerbahçe üç maça da Becao, Djiku ve Fred'den yoksun çıktı. Savunmanın temel direği iki stoperin yanı sıra orta sahanın beyni Fred'in sakatlıkları son üç maçta sarı-lacivertli takımın tüm dengesini bozdu, oyun karakterini ciddi biçimde sekteye uğrattı.
Beşiktaş'ın Alex Ferguson'u olan Gordon Milne'nin arkasında bıraktığı büyük boşluğu doldurmak kolay mı?
Elbette değil çünkü Beşiktaş, İngiliz hoca döneminde "makine" gibi bir takımdı.
Sistemi, oyun felsefesi, karakteri çok netti. Beşiktaş'la oynamak ciddi bir problemdi...
Milne rakip kim olursa olsun cesur ve tehditkar bir futbol oynatırdı.
Beşiktaş asla vazgeçmeyen, yenilgiyi kabul etmeyen, şartlar ne olursa olsun sonuna kadar savaşan bir takımdı.
Gordon Milne'den sonra göreve gelen teknik adamlar bu makinenin bir dişlisini sanki hep eksik bıraktı...
Christoph Daum, Jean Tigana, Benjamin Toshack, Mustafa Denizli, Mircea Lucescu, Şenol Güneş ve Sergen Yalçın'la elde edilen başarılar elbette tarihe yazıldı fakat Gordon Milne'nin mirası galiba yüzde 100 muhafaza edilemedi.
Milne'den sonra Jean Tigana'dan Benjamin Toshack'a, Tayfur Havutçu'dan Samet Aybaba'ya, Nevio Scala'dan Vicente Del Bosque'ye, Bernd Schuster'den Valerien Ismael'e kadar çok sayıda teknik adam çalıştı siyah-beyazlı ekipte ama "Yeni Gordon Milne" denilen bir teknik direktör çıkmadı. Büyük umut bağlanan bazı hocala
Fenerbahçe savunmasında yaşanan krizi şöyle özetleyebiliriz;
Sol stoper Attila Szalai, 24 Temmuz'da Hoffenheim'la sözleşme imzaladı.
Diğer sol stoper Luan Peres 20 gün sonra sakatlandı, dizinden ameliyat oldu, sezonu kapattı.
Yeni Kim Min Jae gözüyle bakılan Becao'nun Pendikspor deplasmanında tendonu koptu. Dönüşü şubat ayını bulacak gibi görünüyor.
Becao'nun partneri Djiku da sakatlandı, neyse ki kısa süre içinde savunmadaki yerini alması bekleniyor...
Fred, Becao ve Djiku'nun sakatlıkları Fenerbahçe'de tüm düzeni alt üst etti. 20'de 20 yapan Fenerbahçe son 3 maçta 2 yenilgi, 1 beraberlik alırken futboluyla kafalarda soru işaretleri bıraktı...
İsmail Kartal'ın devre arasında stoper transferi istediğini biliyoruz. Zaten mevcut tabloda stoper hamlesi kaçınılmaz görünüyor. Bu bölge mutlaka A kalite bir oyuncuyla takviye edilmeli.
Peki stoper transferi tüm sorunları çözer mi?