Kemal Önderoğlu

İnciraltı Turkuaz City’de Ege-Koop’un düzenlediği iftaryemeğine 700 civarında muhtar 250 civarında da siviltoplum temsilcisi katıldı.

Bu sözler, Ege-Koop’un 750 civarında muhtar ve 250 kadar da sivil toplum temsilcisine verdiği yemek sonrası köşemizi arayan İzmirli muhtarlara ait. Önce Ege-Koop’un 1984 yılından bu yana İzmir’e ve ülkemize kazandırdıklarını hatırlayalım. Ege-Koop; 26 yılda kurduğu 9 kentte 27 bin konut üretti ve 100 bin kişiyi mekan sahibi yaptı, hem de tüm alt ve üst yapılarının tamamını imal ederek.
Sonra da bu kentleri bulunduğu ilçe yönetimlerine devretti. Ayrıca İzmirlileri kentlilik bilincine kavuşturmak için sosyal sorumluluk projesi çerçevesinde 42 panel, 18 seminer ve 10 civarında da sosyal etkinlik düzenleyerek, Türkiye’ye ve özellikle İzmir halkına hizmet verdi. Böylelikle 26 yılda onbinlerce kişiyi iş sahibi yaptı ve 2 milyar dolara yakın da ülke ekonomisine katkıda bulundu. En önemlisi de ürettiği 9 modern kent ile İzmir’de kentsel dönüşümün ve yenilemenin öncülüğünü yaptı. Tabii Ege-Koop’un 26 yıllık başarısında, 1991 yılından bu yana Genel Başkan Hüseyin Aslan’ın azmi ve çalışma hırsı ile yanından ayrılmayan güçlü

Güzelyalı 56 Sokak sakinleri, Konak Belediyesi’nin semtlerinde yürüttüğü kilit taşlı yol ve kaldırım çalışmaları nedeniyle Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartan’a “Kilit taşlı kaldırımlar için katılım payı ödeyecek miyiz?” diye sormuşlar, biz de 5 Ağustos 2011 Cuma günkü köşemizde bu isteği yerine getirmiştik. Okurlarımız, “Konak Belediyesi Fen İşleri her vatandaşın düzgün ve kullanışlı kaldırımlarda yürüyebilmesi için semtimizde kilit taşlı yol ve kaldırım çalışması başlattı. Teşekkür ediyoruz. Ancak bu çalışmaların sonunda bizden katılım payı adı altında para istenecek mi?” demişlerdi. Bir ay önce aynı konuda Bornovalılar da dert yanmışlar ve ‘Katkı payı’ ödeme bildirimlerine itiraz etmişlerdi. Konak Belediye Başkanı Dr. Hakan Tartan belediyelerin katkı payı adı altında istenen ödeme tebliğlerini şöyle ifade etti:
Peşin öde indirimden yararlan
“Katılım payları yıllar önce çıkarılan 2464 sayılı ‘Belediye Gelirleri Kanunu’ gereğince tahsil edilmektedir ve yasal zorunluluktur. Aksi takdirde tahsil edilmeyen miktarlar, belediyelerin ilgili personeline zimmet olarak çıkarılmaktadır. Yani, belediyeler tespit edilen katılım payını hizmetin götürüldüğü bölgedeki kat maliklerine veya

İşadamı ve siyasetçi Aziz Demir’le İzmir’i, iş dünyasını ve siyaseti konuştuk. Alp Erdem Elektrik İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin Yönetim Kurulu Başkanı olan Aziz Demir sözlerine, “İddia ediyorum önümüzdeki 10-12 yıl içinde, yani Türkiye Cumhuriyeti’nin Kuruluşu’nun 100. yılında İzmir Türkiye’nin parlayan yıldızı olacak” diye başladı. İşadamı Aziz Demir’den bu iddiasını açıklamasını istedim ve ilk sözleri şöyle oldu:
“İzmir 12 Haziran 2011’de yapılan genel seçimde çok önemli bir fırsatı yakaladı. Başbakanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan İzmir’i, 61. Hükümet’te iki önemli bakanlıkla taçlandırdı. İzmir Milletvekili Binali Yıldırım‘ı Ulaştırma Bakanlığı’na, Ertuğrul Günay‘ı da Kültür ve Turizm Bakanlığı’na tekrar atadı. Bunu İzmirli işadamları olarak hiçbir fikir ayırımcılığı yapmadan, sağa ve sola çekmeden değerlendirmeliyiz. Bize büyük iş düşüyor. İstikrarın sürmesi ve seçim sürecinde İzmirli iş adamları olarak, İzmir için açıklanan 35 projede yer almalıyız. Güç birliği oluşturulmalıyız. Yerel yönetimler ve sivil toplum örgütleri bize köstek değil destek olmalı. Ak Parti’nin 9 yıllık iktidarında bu konuda o kadar çok örnek var ki..



Artık uyanmalıyız

Bu soruyu Foça Foçaköy Mahallesi sakini duayen gazeteci Cafer Yarkent soruyor ve yıllardır çözül(e)meyen sorunlarını şöyle dile getiriyor:
“Biz Foçaköy Mahallesi’nde yaşayan 80’e yakın aileyiz. Bağarası Köyü’nü 1 km. geçin, eski Foça’ya gelmeden 6 km. önce, Zeytinköy’ün karşısında, ana caddenin hemen sol yakasında büyük bir mahalleyiz. Bugüne kadar, bizi görmezden, duymazdan gelenlere sesleniyoruz: ‘Yetti gari, yetti! Allah için söyleyin, biz ‘Gavur Mahallesi miyiz?’ Toz toprak, per perişan, bir karış düzgün yolumuz niye olmaz? Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ bizi pek sever, pek dinler. Yardım ister, yardım görür. Ama Başkanımıza Allah rızası için bu mahalleye birkaç kilometre yol döşe dedik mi, ‘Vallah, billah o iş Büyükşehir’in işi, bizim bu yola, elimiz, boyumuz pek ermez’ deyip geçiştirir.

İlaçlama ve vergi ayıbı
Ya ilaçlamaya ne demeli. Foçaköy ‘Gavur Mahallesi mi arkadaş?’ Bağarası’nı bir güzel ilaçlattın, ‘Başkan Villası’nın bulunduğu birkaç evlik Zeytinköy’ü de bir güzel ilaçlattın, peki Foçaköy’e bu kadarcık insani yardımı niye çok görüyorsunuz? İşte bu ayırımcılıktır bizi çıldırtan. Mayıs ayı vergi ayıdır ve bu mahalle Foça’nın en yüksek vergi ödeyen

Bornova Karacaoğlan ve Yeşilova Mahallesi sakinleri pislik, sinek ve koku içinde yaşamaktan bıkmışlar. Bu sorunu köşemize ileten okurumuz Şener Avcı bakın ne diyor: “Biz Yeşilova’da Manda Çayı kenarında oturuyoruz. İZSU Meles Çayı ve Arap Deresi’ni haftalarca uğraşıp temizledi. Yapacağı çalışmalarla İzmir Körfezi’ni pislikten kurtaracağını söylüyor. İyi de Manda Çayı’na gece yarıları ve sabaha karşı bu civardaki bazı kurum ve kuruluşlarca pis sular deşarj ediliyor.

Şikayetlerle ilgilenen olmadı

Villakent Yöneticisi Dr. Zehra Ersaçan ile Villakent Mahalle Muhtarı Sevgi Zengin, “Öğrenciler bu yolda nasıl gidip gelsinler?” diyerek tepki gösterdiler.



Menemen Seyrek’te Ege-Koop’un 1000 konutlu prestij kenti Villakent’te yaşayan vatandaşların isteğini 18 Temmuz 2011 Pazartesi günkü köşemizde “Ege-Koop Villakent sakinleri dertli: Kaldırım çalışması niçin yarım bırakıldı?” başlığı ile dile getirmiştik. Ege-Koop Villakent Yöneticisi Dr. Zehra Ersaçan, “Bize üvey evlat muamelesi yapılıyor. ‘Gözden ırak olan gönülden de ırak olur’ derler ya, bizim durumumuz aynen öyle. Mahallemizde geçen yıl eğitime başlayan ‘Villakent Anadolu Lisesi’ndeki öğrenciler, okul yanında otobüsten indikten sonra kaldırımı olmayan yoldan yürüyerek okula gidip geldiler” demişti.

İSTER İNANIN İSTER İNANMAYIN BURASI BORNOVA!

Bornova’nın ilk yerleşim bölgesi Erzene Mahallesi sakinlerinin elektrik sorunlarını 29 Nisan 2011 Cuma günkü köşemizde “Bornova merkezde yaşayan vatandaşlar isyanda” başlığı ile sizlere aktarmıştık. Okurlarımız, eski trafo ve kablolar yüzünden elektriksiz kaldıklarını, Bornova Hükümet Konağı’na ve Cumhuriyet Meydanı’na 300 metre mesafedeki 1, 2, 4, 454, 454/1, 461, 461/1 ve bağlantılı sokaklarda neredeyse her gün voltaj düşüklüğü ve ani elektrik kesintisi yaşadıklarını bildirmişlerdi. Ani kesintiler yüzünden elektrikli ev aletlerinin sık sık arızalandığını da belirten Erzene sakinleri, “Bu sıkıntıları daha ne kadar çekeceğiz? Eski tellerin değiştirilmesini ve trafoların güçlendirilmesini istiyoruz” demişlerdi.

Teller örümcek ağı gibi
Erzene Mahallesi sakinleri geçen hafta yine aradılar ve bu kez şunları söylediler: “Semtimiz İzmir’in belkide en çirkin yeri. Çünkü imar durumu değişikliği nedeniyle semtimizde hiçbir altyapı çalışması yapılmıyor. Su şebekemiz eski, doğalgaz giremiyor, yollarımız dar ve en önemlisi de elektrik şebekeleri yeni yapılanmayı karşılamıyor.

Önce iyi haberi değerlendirelim. Salı günü Büyükşehir Belediyesi’nden, “Kemalpaşa böyle yatırım görmedi” başlıklı bir haber medyaya servis edildi. Kemalpaşa’nın eski su şebekesinin (asbestli boruları) baştan sona yenileneceği, 133 kilometrelik yenilemenin 5.9 milyona mal olacağı, ilçe merkezine 294 kilometrelik şebeke döşeneceği açıklanıyor.
İyi habere devam; Büyükşehir’in son 7 yılda Kemalpaşa’da önemli yatırımlara imza attığı, ileri biyolojik atıksu arıtma tesisi yaptığı ve yeni sondaj kuyuları açtığı bildiriliyor.
İki ilave de ben yapayım; bunların dışında Kemalpaşa’ya çok amaçlı salonları kazandırıldı ve çiftçileri toz topraktan kurtarmak için tarım arazileri asfaltlandı. Tabii bütün bunlarda 10 Temmuz 2004’ten itibaren Büyükşehir kapsamına giren Kemalpaşalıların eskisinden daha fazla olarak ödediği vergilerin payı var. Her şeye rağmen bu hizmetler nedeniyle İZSU yönetimine ve Başkan Aziz Kocaoğlu’na teşekkür ediyorum.
Soruya cevap gelmedi
Sıra geldi kötü habere. 29 Temmuz 2011 Cuma günü, “Kemalpaşalılar, Başkan Karakayalı’ya soruyor: Bu rezilliği daha ne kadar çekeceğiz?” başlıklı bir şikayeti dile getirmiştim. Büyükşehir ve Kemalpaşa Belediyesi’nden tek satır