Nisan 2011’den bu yana onarılamayan kalorifer kazanı nedeniyle öğrenciler ve velileri isyan ediyor
Balçova’dan arayan Mustafa Ayvaz, çocuklarının eğitim gördüğü Ertuğrul Gazi İlköğretim Okulu’nun Nisan 2011’den bu yana arızalı (delik) olan ve ne zaman onarılacağı belli olmayan kalorifer kazanı ile ilgili şikayetini şöyle dile getirdi: “Koskoca yaz ayları ve sonbahar ayları geçti ve okulumuzun kalorifer kazanı onarılamadı. Çocuklarımız her gün okuldan eve ‘Baba okulda donuyoruz’ diyerek geldiler.
“Elimden bir şey gelmez”
Veliler olarak sonunda isyan ettik ve okul müdürüne çıktık. Okul müdürü de konuyu ilgili makamlara (Balçova Kaymakalığı ile il ve ilçe milli eğitim müdürlükleri) bildirildiğini söyledi. Hatta bizim tepkimize kızmış olacak ki, ‘Kazanı ben yapacak değilim ya. Elimden birşey gelmez’ diye geçiştirdi. Sonra da biz velilere sınıflara klima almamızı istedi. Çaresiz kalan miniklerin okuduğu 1. sınıflar klima aldılar. Sınıflara taktırdılar ve bu kez de elektrik tesisatı yükü çekmedi. Çocuklarımız donuyor. Şimdi biz ne yapacağız? Yetkililere soruyoruz: Bu okulun kazanı tamir edilecek mi, edilecekse ne zaman? Kazan tamir edilene kadar, ısıtıcı ve
Adnan Menderes Üniversitesi’yle Işıklı Köyü’ndeki yurt arasına belediye sefer koymalı
Aydın Adnan Menderes Yüksek Öğretim Öğrenci Yurdu’nda kalan öğrenciler maddi ve manevi yönden sıkıntı içindeler. Aydın merkezinde üniversite de okuyan öğrenciler için devletimizce yaptırılan Yüksek Öğretim Kredi Yurtlar Kurumu’na ait iki adet öğrenci yurdu bulunmaktadır. Birincisi Adnan Menderes Üniversitesi Kampüs’ü içinde bulunan Aytepe Yüksek Öğretim Kredi ve Yurtlar Kurumu Öğrenci Yurdu. İkincisi Işıklı Köyü’nde bulunan Adnan Menderes Yüksek Öğretim Kredi ve Yurtlar Kurumu Öğrenci Yurdu.
Işıklı köyü izin vermiyor
Adnan Menderes Üniveritesi’n okuyan, Işıklı Köyü Adnan Menderes Öğrenci Yurdu’nda kalan bir öğrenci, yurda gidebilmek için ilk önce üniversite kampüsünden minibüse binip çarşı içindeki Işıklı Köyü minibüs son durağına, oradan Işıklı Köyü’ndeki öğrenci yurduna gidebiliyor. Bunu okula gelirken de, yurda geri dönüşte de yapmak zorunda. Günde 4 minibüs, 4 ücret ve zaman kaybı. Adnan Menderes Üniversitesi Kampüs’ündeki Aytepe Yüksek Öğretim Yurdu’nda kalan Işıklı Köyü’ndeki Veteriner Fakültesi’nde okuyan öğrenciler ise yurtlarından çıkıp üniversite kampüsü içinden bir
Bu bayram, sokaklardaki çirkin görüntüler geçen yıl yaşadıklarımızdan fazlaydı
Fotoğraflar: Turan Gültekin İzmir DHA
Kurban Bayramı bitti bitmesine de, geçmiş yıllardaki görüntüler yine hiç eksik olmadı. Kurbanlara eziyet edenler, kurbanını yasak yerlerde kesenler ve kurban atıklarını gelişi güzel yerlerde bırakanlar İzmir’in yine her köşesinde vardı. Hem de geçen yıllardan fazla. Tabii köşemizin telefonları susmadı. Arayan okurlarımız, “Hani kurbanlarını sokakta kesen ve atıklarını gelişi güzel atana ceza kesilecekti? Devlet yoktu ki, ceza kesilsin” diye serzenişte bulundular.
Kentlerde kurulan kurban komisyonları kurallara uyulmaması durumunda cezai işlem uygulayacak
Öncelikle bayramınızı kutluyorum. Bugün Kurban Bayramı’nın 2. günü ve kurban kesecek olanları bir kez daha uyarayım istedim. Çünkü İzmir başta olmak üzere bölgemizdeki bütün kentlerde kurulan kurban komisyonları, kurbanlıklara kötü muamele edilmesi ve kesim kurallarına uyulmaması halinde cezai işlem uygulanmasına karar verdiler. İzmir’deki Kurban Komisyonu Valiliğin başkanlığında, Büyükşehir Belediyesi ile İl Müftülüğü, Gıda Tarım ve Hayvancılık, Çevre ve Şehircilik, Orman ve Su İşleri ve Sağlık İl müdürlüklerinin temsilcilerinden oluşturuldu. Bu komisyon İzmir’in 19 metropol ve bağlı 11 ilçesinde kurban satış ve kesim yerlerini belirledi. Ayrıca kurban kesim ücretlerini bayramın 1. günü için büyükbaş hayvanlarda 165 TL, küçükbaş hayvanlarda 45 TL olarak belirledi. Büyükşehir Belediyesi 1. gün yığılmaları engellemek amacıyla kesim bedellerinde 2. ve 3. gün indirim yapacağını açıkladı. Buna göre büyükbaş hayvanlar için 140 TL, küçükbaş hayvanlar için ise 35 TL alınacak.
Eziyet edene 738 TL ceza
Kurban kesimi için geçen yıl olduğu gibi bu yıl da randevu sistemi geçerli olacak.
İzmir Çevre Yolu’nun Karşıyaka-1 ve Karşıyaka-2 tünelleri ile giriş çıkışlarında kontrollerin artırılması isteniyor.Tüneller konusunda uyarıda bulunan okurlarımız, kurallara uydukları için taciz edildiklerini belirtiyor
İzmir çevre yolunun Bornova-Çiğli arasındaki 1876 metrelik Karşıyaka Tüneli’ni kullananların tünellerde 90 kilometre hız sınırına uyulmadığı ile ilgili şikayetleri geçen yıl da dile getirmiş ve kent yöneticilerinin dikkatine sunmuştuk. Uyarımız sonrası önlemler artırılmış, sürat yapanlarda ve kaza sayısında azalma olmuştu.
Hız limiti 90 kilometre
Ancak son aylarda tünellerde aşırı sürat yapanların sayısında artış olduğu, tünel giriş ve çıkışları dahil olmak üzere sürat yapıldığı bildirildi. Mahmut Yılmaz, Selim Kayabaş ve Bedri Akın isimli okurlarımızın şikayetlerini aynen aktarıyorum: “Biz sabah ve akşam saatleri bu yolu kullanıyoruz. Ancak, son aylarda bu yolda gidip gelmeye korkar olduk. İki tünelde de ‘PLA-TA-SİS’ yani ‘Plaka Tanıma Sistemi’ ve 90 kilometre sürat uyarı levhaları bulunmasına rağmen, hız sınırına uyulmuyor. 110 ile 130 kilometre arasında sürat yapılıyor. Biz kuralı uyguluyoruz ama taciz ediliyoruz; 90 kilometre
İzmir Kent Konseyi 4. Olağan Kongresi’nde konuşan Kocaoğlu, şehirde yaşamın daha kolay hale gelebilmesi için, çözümlere yardımcı olacak bir öneri getirdi
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu bu çağrıyı, geçen hafta Fuar Gençlik Tiyatrosu’nda gerçekleştirilen İzmir Kent Konseyi 4. Olağan Kongresi’nde yaptı. Başkan Kocaoğlu İzmir’in bütün dinamikleri ile bu kentte yaşayanların temsilcilerinin kent konseyinde olmasını arzuladığını söyledikten sonra sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu önerim; İzmir’de yaşayan herkesin düşüncesini, eleştirisini bize yansıtması ve bu kanaldan gelecek eleştiriler, öneriler ile projelerin çalışmalarımıza ışık tutması açısından önemlidir. Büyükşehir olarak projeler yapıyoruz. ‘Büyük Körfez Projesi’ ile yüzülebilir bir ‘Körfez’ hedefliyoruz. Çevre konusunda dünya ile yarışır duruma gelmek istiyoruz. Konseyin daha aktif ve daha katılımcı olmak için yaptığımız büyük projeler yanında halkımızın günlük yaşantısını kolaylaştıracak, basit görünen ama genelde büyük sıkıntılar yaratan sorunlar için elinizden gelen desteği vermenizi bekliyorum. Örneğin; şoförlerin halkımıza davranışları, su patlaklarının anında onarılmaması, bozulan yolların hemen yamanmaması ve
İzmir’in önemli güzelliklerinden Varyant’ın korkuluklarının, asfaltının şehrimize yakışmayan bir görünüşte olmasından yakınan okurumuz, yetkilileri göreve çağırıyor
Bu istek çevre gönüllüsü bir okurumuzdan geldi. Okurumuz, “Yıllardır ele alınmayan bu konuyu Kültür ve Turizm Bakanı Sn. Ertuğrul Günay’a iletir misiniz?” diye başladığı isteğini şöyle açıkladı: “İzmir’in önemli görselliklerinden biri olan ve 1949 yılında, o zamanın ünlü müteahhitlerinden Niyazi Ersoy tarafından inşa edilen Varyant, aradan geçen 62 yılda zamana yenik düştü. Öyle ki uzun yıllar zarfında burada meydana gelen kazalar korkulukların parçalanmasına sebep oldu. Bu arada tüm Varyant’a 1980 yılında beton dökülüp, daha sonra da üstüne asfalt atılması sonucu korkulukların yüksekliği bazı yerlerde 15-20 santimetreye kadar düştü. Bundan birbuçuk yıl önce Eşrefpaşa’dan inişteki ilk dönemeçte bir hanımın arabasıyla aşağı düşmesi sonucu parçalanan korkuluklar yerine de iki adet sevimsiz beton blok konuldu. Parçalanmış ve çirkin korkulukların yanına bu blokların gelmesi Varyant’ı daha da çirkin bir hale soktu ve yamalı bohçaya çevirdi.”
Büyükşehir hazır
“Ben de İzmirli ve çevre dostu olarak Büyükşehir’e
Yıllardır semtlerinde altyapı hizmeti getirilmediğini belirten esnaf, sık sık patlayan sokağa sızdıran eski su şebekesinin yenilenmesini istiyor
Su borusu geçen hafta, daha önce patladığı yerden yine patladı.
Bu konuyu 2010 yılının son, 2011’in de ilk aylarında (sadece şubat ayında iki kez) köşemizden aktarmıştık. Karabağlar Eski Aydın yolu olarak bilinen 5733 Sokak’taki ana su borusu 5 ay içinde 6 kez patlamış ve bu sokaktaki işyerleri su altınoda kalmıştı. Biz de yaşananları köşemizde dile getirmiştik. Aynı sokaktaki su borusu tamir edilen yerinden yine patlamış ve sokak ile işyerleri yine su altında kalmış. Okurlarımız bakın ne diyorlar: