İbrahim Akbulut

İbrahim Akbulut

ieakbulut@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

O, sadece Ege’nin değil, Türk Otomotiv Sanayii’nin de gurur kaynağı...
Özakat Ailesi’nin öncülüğünde, Gallia, Koçman ve Göktuğ işbirliği ile nefes almaya başladığı 1964 yılından bu yana onbinler için aş kapısı, okul ve yaşam biçimi olmuş bir kurum...
O, ilk yerli dizel demek...
O, “Türk Malı” damgasıyla Avrupa yollarına düşen ilk kamyonumuzun üreticisi.
O, bugüne kadar 300 bin araç üreten, Türk Otomotiv Sektörü’nün yüzde 100 yerli sermayeli ilk kalesi...
BMC’den söz ediyorum içim sızlayarak.
İçim sızlayarak diyorum çünkü adı İzmir’le bütünleşen bu sanayi devi son dönemlerde son derece güç günler yaşıyor.

İşçi maaşları doğru dürüst ödenemiyor.
2 binden fazla çalışanından çoğu izne çıkarılmış.
Tedarikçilerinin ödemeleri yapılamıyor...
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun açıklamasına göre ESHOT’a nisan ayında teslim edilmesi gereken 100 otobüsle ilgili taahhüt yerine getirilememiş. Bu nedenle de bu sözleşme iptal edilmiş.
Otomotiv dünyasında konuşulanlara bakılırsa, Savunma Sanayii’nin taleplerine de cevap verilemiyor.
Yedek parça siparişlerine zamanında ve istendiği gibi cevap verilemiyor...
Şehiriçi toplu taşımacılık pazarında yüzde 52’lik paya sahip bu otomotiv devi, deyim yerindeyse bitkisel hayata girmiş durumda.
BMC’nin finansal anlamda kriz yaşadığı piyasa dedikodusu değil.
Firmanın yöneticileri, 29 Haziran tarihinde yan saniyicilere gönderdikleri mektupta, “Bildiğiniz gibi uzun süredir finansal problemlerimiz devam etmektedir” sözleriyle BMC’nin içinde bulunduğu kaosu çözüm ortaklarıyla paylaşıyor zaten.
Tüm bu olumsuzluklara rağmen, çalışanı ile, bayisi ile, tedarikçisi ile sayıları onbinleri aşan BMC ailesi umutla direniyor.
Uluslararası yatırım bankaları, geçtiğimiz yıl üretimden satışları 838 milyon lirayı geçen bu sanayi devinin ihtiyacı olan finansal desteği sağlamak için çalışmalarını tamamlamış.
BMC yöneticilerinin yan sanayicilere gönderdiği mektupta bu gelişmeler de anlatılıyor ve ön anlaşmanın imzalandığı ifade ediliyor.
BMC’yi yeniden ayağa kaldıracak finans protokolünün hayata geçip para musluklarının açılması için bazı formaliteler kaldı.
Dilerim, şirket yönetimi de sadece BMC’nin ayağa kaldırılmasını öngören ve bu konuda dayatmalar içeren koşullar konusunda fazla naz yapmazlar da onbinlerce kişiden oluşan BMC ailesi rahat bir nefes alır...

Haberin Devamı

Satır arasına sıkışan vefasızlık

Haberin Devamı

İzmir Büyaükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, bazı toplantı ve törenlerde kendisine uzatılan mikrofonu şikayet ve dertleşme aracı olarak kullanmaya başladı son günlerde...
Bakanların karşısına çıkıp hükümetten, vatandaşın karşısına çıkıp uğradığı haksızlıktan söz ederken bir anlamda da içini boşaltıyor sanırım.
Ancak, Anadolu Caddesi’ndeki üst geçit açılışında ne kadar dürüst ve sorumlu bir belediye olduklarını anlatırken öyle sözler etmiş ki, haberi okuyunca kanım dondu resmen...
Kocaoğlu, o açılışta 8 yıllık icraatından söz ederken, iş başına geldiği günden bu yana Büyükşehir’in tüm borçlarının zamanında ödendiğini ve kurumu kredibilitesi yüksek ve saygın bir duruma taşıdıklarını anlatmış...
Kendisinden önceki dönemi de, “müteahhitlerin bile para alamayacakları için iş yapmaktan korktuğu, kredibilitesi en düşük, en borçlu” sözleriyle tanımlamış.
Adeta batık bir tüccarı tarif etmiş...
Sanırım Kocaoğlu, kendisinden önceki dönemde o kurumun başında merhum Ahmet Piriştina‘nın oturduğunu unutmuş...
Kendisini beyaz eşya dükkanından çıkartıp Bornova Belediye Başkanı olmasını sağlayan, ölümü vesilesiyle de Büyükşehir Belediye Başkanlığı makamına oturmasına vesile olan ‘Efsane Başkan’ı hatırlamamış o sırada...
Ne deyim bilemiyorum...
Vefasızlık mı, yoksa..!
Ama ne olursa olsun söylenmemesi gereken sözler olduğunu biliyorum...