Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Büyüme verilerinde iki nokta dikkat çekiyor. Birincisi, kuşkusuz inşaat. Yıl başından bu yana yüzde 20'ye yakın büyüme gösteren inşaat sektörü bu yılın lokomotifi olmuş durumda. Yine dikkat çeken ikinci nokta, tarımda son çeyrekte birdenbire yüzde 6,4, böylece yıl başından itibaren de yüzde 4,5'lik büyümenin gerçekleşmesi. Her iki sektörü de dışarıda bırakırsak, ilk 9 ayda büyüme yüzde 5,5 değil, daha aşağılarda olacaktır.Tarım, tahmin edilmeyen bir gelişme gösterdi. İnşaat sektöründeki patlama ise, herkes tarafından dile getiriliyordu. Şaşırtan sadece boyutu oldu. İki noktanın daha altını çizmekte yarar var: Birincisi, tarımın gelecek yıl nasıl bir performans göstereceğinin belli olmaması. İkincisi de, inşaatın sonsuza dek bu büyüme potansiyelini gösteremeyeceği. Zamanla ivmesi azalacak olan bu büyüme performansı, toplam milli gelir büyümesine de daha az katkıda bulunacaktır. Büyümeye harcama tarafından bakarsak, yılın üçüncü çeyreğinde tüketim harcamalarının yeniden yükselişe geçtiği gözleniyor: Artış reel olarak yüzde 11,2. Bu da ilk 9 ayda tüketim harcamalarını yüzde 6,9 artırmış. Devletin de tüketim harcamalarında az da olsa artış var: Yüzde 3,9. Asıl büyük artış ise kamu yatırımlarında. İlk 9 ayda tam yüzde 33! Özel kesimde bile bu artış oranı yüzde 16. Demek ki, AKP iktidarı 2005 yılı içinde hükümetin yatırım harcamalarını kamçılamış. Buradan çıkan sonuç şudur: 2005 yılı içinde yatırımlarla desteklenen bir büyüme gözlenmekte.Büyümenin yatırımlardan destekleniyor olması elbette gayet olumlu. Biz özellikle Tüketici Güven Endeksi'ne ve tüketim endekslerine bakarak bu yılın harcama tarafında bir gevşeme olduğunu gözlüyor ve büyüme hızının düşeceğini öngörüyorduk. Daha doğrusu Tüketici Güven Endeksi geçen yılınkiyle aynı düzeyde seyrederken, tüketim endeksleri 2004 yılının aynı dönemine göre yüzde 6 kadar daha yukarıda seyrediyordu. Bizi asıl şaşırtan, yatırımlar oldu. Oysa yatırım malları ithalatı da geçen yıla göre daha yavaş artıyordu. Ancak anlaşılan ithalata bağımlılığı daha az olan (örneğin kamu) yatırımlar hızlanmış. Bu da gayet olumlu bir gelişme. Eldeki veriler henüz 2006 yılına ışık tutmuyor. Kamu yatırımları daha ne kadar artabilir? Özellikle 2006 yılında bir kur düzeltmesi olursa, özel tüketim yavaşlar mı? Üretim tarafında tarım gelecek yıl aynı performansı sağlayabilir mi? İnşaat bu hızda daha ne kadar faaliyet gösterebilir? Zamanla yorulur mu? Bunların hepsini yıl sonu geldiğinde göreceğiz.Fakat şimdilik öyle anlaşılıyor ki, biz Özgür Altuğ'a mükellef bir yemek ısmarlayacağız. hgunes@milliyet.com.tr Raymond James başekonomisti Özgür Altuğ üniversitede öğrencimdi. Aradan yıllar geçti. Şimdi başarılı bir ekonomist oldu. Artık onunla sık sık tartışmalar yapıyor, hatta iddialarda bulunuyoruz. Aylar önce bir iddiaya giriştik. Yıl sonunda büyüme yüzde 5'in altında olursa o beni yemeğe götürecek, üstünde olursa ben ona yemek ısmarlayacaktım. Önceki gün yılın üçüncü çeyrek büyüme rakamları açıklanınca Özgür "Yemeği bekliyorum hocam" dedi.