Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Dün açıklanan üçüncü çeyreğe ait büyüme verisi belki de yılın en kritik ekonomik verisiydi. Çünkü hem bu yılın nasıl gerçekleşebileceği konusunda bilgi sağlıyor, hem de gelecek yılı tahmin etmeye yardım ediyor. Milli gelirin geçen yıla göre yüzde 3.3 daralması beklentilerin biraz altında oldu. Birincisi, özel tüketimdeki daralma eğiliminin sürmesi bekleniyordu. Bu alanda bir yavaşlama (yüzde 0.9) gözleniyor. Öte yandan, milli gelire üretim tarafından bakıldığında başta mali aracılık ve konut sahipliği olmak üzere bazı kesimlerin büyüdüğü görülüyor.
Malum, yılın ilk çeyreğinde daralma oranı çok daha yüksekti; yüzde 14.7 ağır bir durgunluğa girildiğini gösteriyordu. Sonraki çeyrekte baz etkisinin yardımıyla bu veri yüzde 7.9’a düştü. O zaman durgunluktan çıkılması yargısı için “Acele etmeyelim, 3 çeyreği görelim” demiştik. Şimdi daha düşük bir daralma oranının ortaya çıkması elbette umutlandırıyor. Hele yılın son çeyreğinde pozitif, yani artı bir büyüme açıklanırsa (yüzde 3-4 civarında) 2009’u yüzde 5’lik bir daralmayla kapatabiliriz. Bu da (daha önce beklediğimiz) yüzde 6’lık daralmanın altında bir gelişme sağlar.

2009 beklentisi gerçekleşiyor
Henüz yılın son çeyreğine ait veri oluşmadan 2010 beklentisini açıklamak doğru olmaz. Bununla beraber, pazartesi günkü yazımda CNBC-e’nin dün açıkladığı kasım ayı tüketim verisiyle beraber bir değerlendirme yapacağız.
Elde edilen veriyi biraz açıklayalım. Kamu tüketimi 3. çeyrekte yüzde 5.2 artmış. Demek ki, bütçedeki mali gevşeklik olmasa toplam tüketim daralması daha da fazla olabilir. İç talebin diğer unsuru olan yatırımlarda durum ise çok kötü. Toplam yatırım daralması Temmuz-Eylül 2009 döneminde yüzde 18 olmuş. Ve kamu yatırımları da yüzde 10.6’lık bir daralma göstermiş. Geçen yıl durgunluğu geriye çevirmek için devlet yatırımları çok artırmıştı. Şimdi onun baz etkisi yaşanıyor.
Yatırımların hâlâ bu denli bir daralma trendinde olması, büyümede çok çabuk bir toparlanma olmayacağını gösteriyor. Beklentiler, güven bir hayli çökmüş durumda. İhracatın da (reel TL bazında) yüzde 4.6 daraldığı göz önüne alınırsa, harcama tarafında tek düzelten umut olarak iç tüketim kalıyor.

Bazı kesimler toparlanıyor
Gelelim üretim tarafına... Tarımda sınırlı bir artış (yüzde 2.7) gözleniyor. Ancak tarımın da milli gelir içinde payı artık çok düştü. Öte yandan, finans kesimi de tüketici ve KOBİ kredileriyle yüzde 7.8’lik bir büyüme sağlamış. Konut sahipliğinde de yüzde 3.8’lik bir büyüme gözleniyor.
Buna rağmen milli gelir içinde büyük paylara sahip olan kesimler hâlâ silkinemiyor, daralmaya devam ediyor. Örneğin imalat sanayiinde daralma yüzde 3.9, perakende ticarette ise yüzde 7.2. Mamafih (önceki gün açıklanan veri sonrası) sanayi kesiminde son çeyrekte bir toparlanma bekleniyor. Yani üretim tarafında son çeyrekte pozitif veriler oluşabilir. Fakat bunlar hiçbir biçimde 2009 yılının daralmasını yüzde 5’in altına çekemez. Artan işsizliği de azaltamaz.