Birincisi, ABnin Türkiyeye ilişkin kaygıları var. Bunun başında Türkiyenin büyük bir nüfusa sahip olması geliyor. Ancak kimse yanılmasın. Bu nüfus eğitimli ya da nitelikli olsaydı Avrupanın Türkiyeye ilişkin kaygıları büyük ölçüde ortadan kalkabilirdi. Demek ki, ABye bir an önce tam üye olabilmek için bir "mega eğitim reformu" gerekiyor. Hatta açıkça belirtelim, çok şikayet ettiğimiz serbest dolaşım hakkını ancak eğitimli bir nüfusa sahip olursak elde edebiliriz. Çünkü unutmayalım, Avrupa yaşlı bir nüfusa sahip. Bundan on yıl sonra AB nüfusu 20 milyon eksilecek. Bu eksiği de doldurabilecek tek ülke Türkiye. Ama eğitimsiz bir nüfusla bu kapatılamaz. Geçen hafta CNNTürk televizyonunda Sabancı Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Üstün Ergüder vardı. Prof. Ergüderin Prof. Tosun Terzioğlu ve daha birçok arkadaşıyla birlikte eğitim konusunda bir çalışma grubu oluşturduğunu ve eğitim reformu konusunda çok önemli çalışmalar yaptığı biliniyor. Bu çalışmanın çok dereceli açılımlar sağlayacağını düşünüyoruz.. Ülkeler Kamu bütçesinden eğitime ayrılan pay (%) GSMH'den eğitime ayrılan pay (%)Danimarka 13.1 8.2ABD 14.1 7.1İsveç 11.6 7.8Hollanda 8.7 5.1Fransa 11.1 6.1İtalya 9.0 4.7Finlandiya 12.2 5.7Almanya 9.5 4.8Belçika 5.8 5.9İspanya 12.8 4.9Japonya 9.8 5.1İsviçre 14.3 4.7Yunanistan 8.2 3.5Türkiye 8.0 3.1 Gelişmiş ülkeler arasında Türkiyenin eğitime ayırdığı kaynak son derece sınırlı. Bütçesinin yüzde 8ini, milli gelirinin ise yüzde 3ünü ayırıyor. Oysa genç bir nüfusa sahip olduğu için aksine çok daha fazla kaynak ayırması gerekiyor. Üstelik, unutmayalım ki, Türkiyenin kişi başına geliri de çok düşük. Kısacası, kişi başına eğitim harcaması gelişmiş ülkelerle kıyaslanmayacak kadar düşük. İşte bu da bizim nasıl kalkınacağımız ve AByle bütünleşmemiz konusundaki kaygıları artırıyor.Bilgi, kalkınmanın en önemli parametresi. Bilgi de eğitimle elde ediliyor. Bilgiye ulaşmadan, onu üretmeden kalkınan ülke pek yok. Doğal kaynakların da nihayetinde beyhude olduğu ortaya çıktı. İşte Ortadoğu ülkeleri. Ne oldular? Ucuz emekle kalkınılmayacağı da artık belli. Güvenilebilecek tek sermaye; insan sermayesi. Yani bilgi. Bu nedenle eğitim çok önemli.Ortalıkta AB tellallığı yapanlar daha ziyade hükümeti methederek işin kolayına kaçıyor. İşin temelinde ise eğitimli bir nüfusa ulaşmak var. Bu da yaygın ve niteliğe önem veren bir eğitim reformuna bağlı. Bu tür çalışmalar da bu nedenle çok önemli. hgunes@milliyet.com.tr