Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Gösterge Aslına bakarsanız, bu yapı 2005 yılında değişmeye başladı. 2004 yılında yüksek küresel büyüme ve buna bağlı olarak yoğun sermaye girişleriyle yatırımlardan kaynaklanan yüzde 9.9'luk bir büyüme sağlandı. 2005 yılında bu performans yüzde 7.6'ya düştü, ama hâlâ yüksek sayılırdı. 2006 yılında ise büyüme yüzde 6 oldu. Bu yıl ise yüzde 5'in üstünde de olsa giderek düşecek olması dikkat çekiyor.2005'ten sonra büyüme hızının düşmesinde özellikle yatırım iştahının azalması etkili oldu. Ancak 2006'nın ikinci yarısından sonra da daralan iç talep bu kez tüketimi vurdu. Özellikle dayanıklı tüketim mallarına olan talep daraldı. Bu yıl büyümenin düşeceği konusunda bir fikir birliği gözleniyor. Hemen herkes 2007 yılında 2006'ya göre daha düşük bir büyüme bekliyor. Yine 2008 yılında da performansın 2007 yılından daha düşük olacağı düşünülüyor. Kuşkusuz, büyüme hızının düşmesinde yahut iç talebin daralmasında Merkez Bankası'nın para politikasını daha da sıkmasının önemli bir rolü bulunuyor. Ancak yurtdışında faizler yükselip küresel talep daralınca bunun ulusal düzeyde yansımaları da oluşuyor. Yani, iç talep çifte darbe yemiş durumda. Bu nedenle iç talebi, özellikle de tüketimi, büyümenin seyrini kestirmek bakımından izlemek önem taşıyor.Gelelim iç tüketimin son zamanlarda nasıl geliştiğine... Elimizde bu konuda CNBC-e endeksleri var. Hem tüketici güvenini ölçen, hem de aylık tüketim verilerini izleyen bu endeksler durağan bir yapı gösteriyor. Tüketici güveni yazdan bu yana düşüyor ve bir türlü toparlanamıyor. Çünkü geleceğe bakışta bir olumsuzluk seziliyor. Gerçi aralık ayında tüketiciler dayanıklı mal satın almayı uygun bir dönem olarak ifade etseler de, hatta son üç aydır tüketim artsa da, geleceğe yönelik iyimser yorum yapmaktan kaçınıyorlar.MB Başkanı Durmuş Yılmaz da Meclis'te bütçe komisyonunda yaptığı konuşmada iç talebin daraldığını ifade etmişti. 2007'nin ilk yarısına dek dış talep, sınırlı da olsa, büyümeyi destekliyordu. Oysa son 9 aydır bu değişmiş görünüyor. Dış talep küresel mali sıkışma nedeniyle daha da söndüğü için büyüme bu yıl tamamıyla iç talebe bağlı hale geliyor. Kısacası, artık daha düşük bir büyüme performansına kendimizi hazırlamamız gerektiği anlaşılıyor. Büyüme hızının düşmesi hgunes@milliyet.com.tr