Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



Krizlerin en belirgin özelliği piyasaların, özellikle dayanıklı tüketim malları satışlarının durgunlaşmasıdır. Özellikle gayrimenkul alımları ertelenir. Nihayet kimse evsiz kalmaz. Nasıl olsa oturulan bir ev vardır. Araba alımları da ertelenir. Eski araçla, ya da eski yolla ulaşım yapılır. Hatta televizyon, müzik seti gibi kahverengi eşya, yahut çamaşır makinesi, buzdolabı gibi beyaz eşya alımları da ertelenir.
Ertelenemeyecek tek tüketim, gıdadır. Bu nedenle krizden çıkarken gıda sektörü pek düzeltme yapmaz. Ancak kriz sonrası dayanıklı tüketim mallarındaki satışlar, ekonomik canlanmaya bağlı olarak, toparlanır. İşte bu süreç 2003 yılında hızlanarak, yaşanıyor. Hatta patladı desek yeri var.

Tüm dayanıklı tüketim malı satışlarında artış
Malum, televizyon artık ekonomide bir ihraç ürünü haline geldi. İç piyasada belli bir doyum var. Ancak buna rağmen yurtiçi satışlarda, bahar ve yaz aylarında bir gevşeklik yaşanmasına rağmen,
son iki aydır ciddi bir artış yaşanıyor. Beyaz eşyada ise tam bir patlama gözleniyor. Çamaşır makinesi, buzdolabı ve bulaşık makinesi toplam satışları yıl başına göre iki kattan fazla artmış. Ve bu artış yılın tümündeki satışlarda sürekli gözlenmiş.
Gayrimenkul piyasasına gelince. Bir süredir bu piyasada bir kıpırdanma olduğu belirtiliyordu. Meğer ne doğruymuş. İcra hariç, tapu dairelerindeki alım - satımlar yılbaşına göre yüzde 20 oranında artmış görünüyor. Keza ev eşyasında da bahardan bu yana artışlar göze çarpıyor.

Aralık ayında otomotivde tarihi rekor yaşandı
Binek otomobile gelince. Bu sektör ekonomide son derece önemli bir gösterge haline geldi. Rakamlar gerek kurdaki gevşeklik, gerekse tüketici güvenindeki olumlu gelişmeler nedeniyle satışların resmen patlamış olduğunu gösteriyor. Yılbaşına göre aylık satışlar neredeyse 8 kat artmış!
Gerçi aralık ayında genellikle tüm dayanıklı tüketim malları satışları artar. Ama bu denli artışın anormal, ya da sürpriz olduğuna kuşku yok. Bunun bir nedeni kasımdaki bayramın alışveriş günlerini sınırlaması. İkincisi de terörün tüketimi kesintiye uğratması. Kısacası, kasımın tüketiminin de aralığa ertelendiği anlaşılıyor. Ancak yine de aralık ayında toplam 51.000 araç satılmış. Bu da tarihi bir rekor.
Kısacası, ekonomide iç tüketimin canlanıp canlanmadığı tartışması yersiz. Çoğu tüketim mallarında ciddi bir toparlanma yaşanıyor. Ve bu da verilerde gözleniyor.
2004 yılında olağanüstü bir sapma olmazsa iç tüketimin büyümenin önemli bir lokomotifi haline geleceği de düşünülmeli.