Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Gösterge Bu anlamda alternatif ulaşım yollarının, tüketiciye, göreli maliyetlere göre fiyatlandıktan sonra sunulması gerekir. Böylece en ucuz olan en yoğun tercih edilen olacaktır. Ekonomi, kaynakların etkin dağıtımının bilimidir. Mesela kentsel ulaşımda en etkin ve en ucuz ulaşım metro, daha sonra da otobüstür. Özel araba en maliyetli olan ulaşımdır. Üstelik artık rahat da sayılmaz. Saatlerle trafik sıkışıklığında lüks bir araba içinde beklemenin ne rahatı olabilir ki? Unutmayalım ki, maliyet kadar, ulaşım süresi de önemlidir. Ancak ülkemizde kentsel ulaşımda metronun yeri çok sınırlı. Yani tüketiciye sunulan alternatif yok. Raylı sistemle nüfusun henüz çok küçük bir kesimi işine ya da evine gidiyor. Bunu sürekli düşünürüm. Neden bir türlü şu metroyu bitiremeyiz? Batılı ülkeler anakentlerinde metroyu genellikle sanayi devrimi ile İkinci Dünya Savaşı arası dönemlerde yapmışlardır. Üstelik çoğunun yapımı da oldukça kısa sürmüştür. Metroda gecikmemizi kimileri parasızlık olarak açıklıyor. Tamamıyla yanlış. Borçlanma mekanizmalarının alıp başını gittiği bir ekonomik yapıda bunun sözü bile edilmez. Kimileri bunu kişi başına düşen gelire bağlıyor. Bu da yanlış. İngiltere'de metro inşa edilirken kişi başına gelir bugünkü Türkiye'nin çok çok altındaydı. Hemen her sanayileşmiş ülkenin metrosu yapılırken kişi başına geliri (hangi fiyatlarla hesaplarsanız hesaplayın) ya da refah düzeyi Türkiye'nin bugünkü durumunun yakınına gelemez.Bir türlü anlayamam, o dönemde kazma kürekle açılan metro sistemleri neden bizde bir türlü bitmez? Üstelik günümüzde gelişmiş teknolojik araçlarla çok daha hızlı mesafe alınıyor. Yanıt hazırdır: İstanbul çok engebeli! Metro hem zor, hem de maliyetli. Üstelik tarihsel eserler metroya engel oluşturuyor. Bir de deniz sorunu varÖ. Bu yanıtlar da bahane. Çünkü düz bölgelerin metrosu bitmiş değil ki? Kaldı ki, sanki Londra ya da Paris'te tarih yok da bizde var! Metro zor mu? Özel arabaların Türkiye'de yüksek vergilendirildiğinden şikâyet edilir. Keşke daha pahalı olsa ama bu vergilerle metro yapılabilse. Araba satışlarından toplanan ÖTV ve motorlu taşıt vergileriyle İstanbul'un metrosunda bayağı mesafe alınabilirdi. Çünkü bu iki kalem toplam vergi gelirlerinin yüzde 5'ini oluşturduğu gibi, 7 milyar YTL'nin üzerinde ediyor. Yani takriben 6 milyar dolar. Ama ne yazık ki bu gelirle bütçeden diğer harcamalar karşılanıyor. Öte yandan, Otomotiv Sanayicileri Derneği ağır vergiler yüzünden insanların araba sahibi olamadığını savunuyor. Dünyada 1000 kişiye düşen otomobil sayısı ortalama olarak 96, AB'de 333, ABD'de 228 iken, Türkiye'de 80 kadar. Bu sayı Romanya, Bulgaristan ve Brezilya'nın altında.. İyi de Türkiye'de kişi başına düşen geliri bu ülkelerden az. Üstelik sadece İstanbul dikkate alınırsa, bu sayı 2 katına çıkar. Kentsel nüfustaki araba sahipliği Türkiye'de benzer gelir düzeyindeki ülkelere göre çok yüksek.Özetle, artık yüksek vergilerle satılan arabaların tüm vergilerinin büyük kentlerdeki alternatif ulaşım sistemlerine harcanması şart. Bu hem alternatif sistemlerin finansmanını sağlamış olacaktır, hem de kaynak dağılımını düzenlemiş. hgunes@milliyet.com.tr ÖTV neden yüksek?