2005 yılına gelindiğinde Türk lirasından altı sıfır atılmış olacak. Böylece bir milyon lira, bir lira, beş milyon lira beş lira olacak. En büyük para birimi olan yirmi milyon lira da yirmi lira olacak.
En küçük para birimi şu anda 50 bin lira gözüküyor. Bu denli küçük para birimi olunca altı sıfır atmak mümkün değil. Başka bir alt para birimi gerekiyor. Bunun da çözümü malum. Eski kuruşu geri getirmek. Böylece bin lira artık bir kuruş olarak değiştirilecek. En küçük para birimi olan 50 bin lira da 5 kuruş olacak.
Enflasyonu önlemez, aksine
Paradan sıfır atma elbette enflasyonu azaltan bir önlem değil. Sadece bir kolaylık. Malum paranın üç işlevi var: Biri tedavül aracı, diğeri ölçü birimi olma, bir diğeri de değer saklama. Büyük para birimleri hem tedavül aracı olarak, hem değer saklama aracı olarak işlev görüyor. Ancak bu tür büyük birimli paralar bir süre sonra ölçü birimi olmakta zorlanıyor. Ve tüketici de fiyat duyarlığını yitiriyor.
Büyük para birimlerinden küçük para birimlerine geçişin enflasyonla ilintisi olmamasına rağmen, yuvarlama dediğimiz süreç oluşuyor. Mesela 1 milyon 445 bin lira olan bir mal küçük para birimine geçince 1 lira 44.5 kuruş etmesi gerekiyor. Ama yeni para biriminde bu 45 kuruş olarak geçiyor. Böylece fiyatlar yukarı doğru ayarlanmış oluyor. Böylece bir defalığına da olsa enflasyon yukarı doğru fırlıyor. Tabii sonra bu etki ortadan kalkıyor.
Avrupa'da yeni para birimi olarak euro ortaya çıktığında bu yukarı yuvarlama (round - up) hareketi fiyatların bir defalığına yukarı hareket etmesine neden olmuştu. Ancak kalıcı bir enflasyona neden olmadı. Çünkü parasal kontrol uygulanıyordu. Tabii para birimi değişti diye de enflasyon düşmedi.
Şaşıracağız, ama kolaylık olacak
Para birimi değiştiğinde bir süre şaşıracağız. Bankamızdaki TL mevduat rakamı değişecek. Kur değişecek. Bir dolar, bir lira 35 kuruş diyeceğiz.
Küsurat azalınca kurda çok küçük bir yukarı yuvarlama olacak. Ödediğimiz vergi ve harçlar ise değişmeyecek, çünkü bu konudaki yasal düzenleme ile eski para birimi ile yeni para birimi arasında takas oranı açıklanmış olacak.
Elbette ülkemize gelen yabancılar halimize daha az gülecekler. Para saklamak, saymak ve vermek kolaylaşacak. Ancak şunu da belirtelim; cebimizde bir sürü madeni para olacak. Artık cüzdan taşımak zorunda kalacağız. Merkez Bankası bu uygulamayı başlattığında enflasyon tek haneye yaklaşmış olacak. Oysa enflasyon yüksekken yapılan bu tür uygulamalar sonuç vermiyor. Çünkü her birkaç yılda bir kez daha para biriminin düzeltilmesi gerekiyor.
Bu aşamada aklımıza bir mantıksızlık geliyor. Ülkemizde madeni parayı Hazine, kağıt diye bilinen lifli parayı da Merkez Bankası bastırıyor. Oysa bunlar tek elden basılsa daha doğru olur. Elbette bu bir yasal değişikliği zorunlu kılıyor. Ama bundan böyle kuruşun kullanılacağı bir sistemde bu çok daha doğru olacaktır.