Ülkemizde yünlü dokuma ihracatı yılda 200 milyon doları bulmuyor. Oysa pamuklu 1,2 milyar doları buluyor. Yani en az 6 kat. Sentetik lifler ise yılda 1,8 milyar dolarlık bir ihracat hacmi yakalarken, örme yılda 7 milyar dolardan fazla ihracat yapıyor. Kısacası yünlü tekstilde Türkiye gerilerde.Ancak yünlü tekstil ile ilgili iki noktanın altını çizmek gerekiyor. Birincisi, bu kesim daha çok gelişmiş ülkelerde ileri. İkincisi de bu kesimde katma değer daha yüksek. Yani Türkiye için bu kesim çok anlamlı. Tekstilde son yirmi yıldır oldukça dinamik bir ekonomik performans sergileniyor. Ama, tekstil deyince aklımıza sadece pamuklu dokuma ya da örme sanayi geliyor. Oysa bir de yünlü tekstil var. Bu kesimin de sorunları diğerlerinden ayrışıyor. İHRACAT (bin $) 1996 2000 2005 % değ.İpek 898 2.003 4.557 408Yün iplik ve dokumaları 84.160 114.838 180.133 114Pamuk, pamuk ipliği ve pamuklu men. 643.824 712.532 1.176.018 83Bitkisel lifler, kâğıt ipeği 9.959 6.513 25.078 152Suni ve sentetik lifler 290.266 490.065 892.451 207Sentetik ve suni devamsız lifler 590.944 607.776 957.524 62Vatka, keçe, özel iplik, sicim vb. 60.249 33.807 178.491 196Halılar ve yer kaplamaları 307.218 295.397 667.939 117Özel dokunmuş mensucat 140.966 232.059 548.976 289Emdirilmiş, sıvanmış, kaplanmış men. 100.224 133.115 260.613 160Örme eşya 123.506 212.221 568.854 361Örme giyim eşyası ve aksesuvarları 3.568.870 3.728.650 6.585.782 85Örülmemiş giyim eşyası ve aksesuv. 2.154.307 2.506.402 4.854.556 125Mensucattan mamul diğer eşya 621.091 1.021.265 1.966.399 217TOPLAM 8.696.484 10.101.641 18.867.376 117 Pamuklu dokuma tarıma bağlı olan bir kesim. Fakat fiyatlar yurtdışına bağlı. Bu da pamuk üretimini çok oynak hale getiriyor. Oysa yün hayvancılığa, özellikle de koyun yetiştiriciliğine bağlı. Bu tür hayvancılık yavaşladı mı da sektörün sürekli ve hızlı büyümesi zorlaşıyor. Dünyada yün talebi yılda 1,2-1,3 milyar kilo kadar. Ancak bu talep her yıl karşılanamıyor ve fiyatlar yükseliyor. Avrupa dünya yününün yüzde 25'ini, ABD yüzde 16'sını ve Çin de yüzde 19'unu tüketiyor. Üstelik yün üretimi dünyada hızla büyüyor denemez. Bazı kıtalarda durgunluk gösterirken, bazılarında koyun sayısı düştüğünden üretim azalıyor. Koyun sayısı Yün üretimi Değişim Arjantin 18 m. 74 m. Kg. + Avustralya 106 m. 465 m. Kg. + Çin 176 m. 380 m. Kg. + Y. Zelanda 41 m. 227 m. Kg. + G. Afrika 15 m. 46 m. Kg. - Uruguay 11 m. 45 m. Kg. - İngiltere 24 m. 44 m. Kg. - ABD 6 m. 18 m. Kg. - Türkiye 25 m. 46 m. Kg. - Üstteki tabloda görüldüğü gibi, dünyanın büyük yün üreticileri aynı zamanda büyük çaplı koyun yetiştiricileri. Bu ülkelerde yün üretimi sürekli artıyor. Küçükler ise küçükbaş hayvancılıkta geriye gittiklerinden yün üretiminde de geriye düşüyorlar. Ancak, koyun sayısı ile yün üretimi arasında bire bir ilişki kurmak da tam olarak doğru değil. Örneğin Arjantin büyükbaş hayvancılıkta güçlü bir ülke olsa da koyun sayısı Türkiye'ye göre yüzde 50 daha az. Ama yün üretimi Türkiye'den yüzde 50 daha fazla. Türkiye'de yün üretimine ilişkin çıkarmamız gereken sonuçlar şunlar: Koyun sayısı sürekli azalıyor. Mevcut koyun stokundan yeterince yün üretilmiyor. Tiftik keçisi sayısı 2000 yılından (375 bin) bu yana 150 bin azaldı. Tiftik yünü (angora) üretimi de yüzde 50 azaldı. Üstelik bu değerli yün çeşidi bize özgü. Toplam yün üretimi içinde merinos ise sadece yüzde 3'lük bir paya sahip. Yani o konuda da gerideyiz. Özetle, Türkiye'nin dünya yün sektörü içinde önemli bir yeri olmadığı, ne miktar, ne cins, ne de etkinlik bakımından hiçbir çaba göstermediği gözleniyor. hgunes@milliyet.com.tr