Tayland çok az bir dış ticaret açığı verse de, cari işlemler açığı vermiyor! Buna rağmen 60 milyar dolarlık (yani milli gelirinin yüzde 25'i kadar) döviz rezervi bulunuyor. Tayland, ciddi miktarlarda sıcak para çeken bir ülke. Bu olgu Tayland bahtı üzerinde baskı yaratıyor. Mesela geçen yıl 41 bahtla bir dolar alınırken, şimdi dolar 35 bahta kadar düştü. Tayland'da gelişen olaylar bu hafta uluslararası piyasaları sarstı. Önce Tayland hakkında birkaç kısa bilgi verelim. 67 milyon nüfusu olan bu ülkede kişi başına 3420 dolar düşüyor. (Satın alma gücüyle hesaplanırsa bu 10 bin doları buluyor.) Geçen yıl ekonomi yüzde 4.8 büyümüş, enflasyon da yüzde 4 civarında kalmıştı. Geçen nisan ayında yapılan seçimler bir hayli tartışma yaratınca eylül ayında ordu yönetime el koymuş, böylece ülke otoriter bir lider olan Tahsin Şinavatra'dan kurtulmuştu. Ancak Şinavatra serbest ticaret ve yatırımdan yana bir liderdi. Ordu bir an önce yönetimi seçilmişlere devretmek istediğini söylese de, bunun tarihi hâlâ belli değil. Şimdi gelelim kararlara. Zaten çoğu Asya ülkesi uzun süredir ulusal paralarının aşırı değerli olması ve ABD ekonomisinin zayıflığından şikâyetçiydi. Bir de dolar düşüşe geçince, rahatsızlıklar arttı. Üstelik Çin bu ülkeleri bir hayli sıkıştırıyor. Kasımdaki merkez bankası müdahalesinden sonra, bu ayın başında da müdahaleler yapıldı. Ama bunlar sınırlı sonuç verdi. Banka bunun üzerine 18 Aralık'ta bilinen önlemleri aldı. Ertesi gün ortaya tartışmalar çıkınca bazı düzeltmelere gitti. Fakat bu arada bir hayli kredibilite de yitirildi. Önlemler genellikle girişlere ya da döviz bozmalara yönelik olarak hazırlanmıştı. Dış ticaret kazancı dışında 20.000 dolardan fazla döviz bozanlar, bu paranın yüzde 30'unu merkez bankasına bir yıl için faizsiz olarak yatıracaklardı. Bunun üzerine baht yüzde 2, hisse senedi piyasası ise yüzde 20 değer kaybetti. Fakat sonra toparladı. Bunun üzerine hükümet hisse senedi piyasasının bu kararların dışında kalacağını açıkladı. Bu dalgalanmadan Hindistan, Endonezya, Singapur ve Malezya gibi ülkeler fazlasıyla etkilendi. Hatta Filipinler ve Hong Kong piyasaları bile bunu hissetti. (Binlerce mil ötedeki Türkiye ise cari açık kırılganlığı nedeniyle her öksürükten sarsılıyor.) Fakat şimdilik bu ülkelerin Tayland'da alınan kararları izleyeceği gözükmüyor. Darbeden sonra Durduk yerde Tayland'ın bu kararı almasının ardında bazıları geçen hafta Malezya'nın eksi Başbakanı Mahatir Muhammet'in George Soros'u kabul ederek kamuoyu önünde onu (ringit üzerinde spekülasyon yapmasını) affetmesini görüyor. Kimileri de ülkede yabancı sermayeye karşı alerji yaratıldığından şikâyetçi. Asya krizinin 10. yılında böylesi bir gelişme gerçekten ilginç. Asya krizinin temelinde cari açık sorunu olmasa da, zayıf bankacılık sistemi ve yüklü sıcak para sorunu vardı. Kurlar ya sabitti, ya statik. Döviz rezervleri de yetersizdi. Kimi ülkenin de kamu maliyesinde disiplin sorunları vardı. Tayland'da bu sorunların çoğu yok. Ama Tayland uluslararası rekabet gücünü sıcak paraya kurban etmek istemiyor. Ve en makul olanı, giriş engelleri koyuyor. Bunu yanlış algılayıp kambiyo kontrolü gibi görmek ise çok yanlış. hgunes@milliyet.com.tr Amaç uluslararası rekabet