Dünkü yazımızda çoğu sektörde ekonomik faaliyetin yavaşladığını belirttik. Demek ki, iç talepte ciddi bir gevşeme gözleniyor. Aşağıdaki tabloda da bu açıkça belli oluyor. Dün, şaşırtan büyüme rakamlarının ardından bir de cari işlemler açığı rakamı açıklandı. Bu konu son derece önemli. Büyüme düşüyor ama cari işlemler açığı tam gaz gidiyor. Bu durumda cari işlemler açığını düşürmek için büyümenin düşürülmesi çözümü de suya düşmüş oluyor. (Cari açık konusuna yarın değineceğiz.) Özel tüketim Kamu tüketimi Yatırımlar İhracat İthalat 2005 I 4,0 4,3 6,9 11,3 9,3 II 4,4 4,0 17,9 4,7 9,2 III 11,2 3,3 27,8 2,7 11,9 2006 I 8,4 8,1 30,8 2,9 8,2 II 10,4 18,0 11,5 3,4 9,5 III 1,3 15,4 9,4 5,7 1,7 Özel tüketim geçen yıla göre ilk çeyrekte iki kat daha hızlı büyürken, ikinci çeyrekte bu 2,5 kat olmuş. Fakat üçüncü çeyrekte birdenbire hız kesmiş. Yani tüketimde açık bir yavaşlama var. HARCAMA BİLEŞENLERİNE GÖRE GELİŞME HIZLARI (%) Yatırımlarda da bir vites küçülmesi gözleniyor. Fakat bunun tüketimden daha önce başladığı görülüyor. Geçen yıl ilk çeyrekte yatırımlar yüzde 7 büyürken, bu yıl ilk çeyrekte yüzde 31 büyümüş. Buna rağmen geçen yıl ikinci çeyrekte yatırımlar yüzde 18 büyürken, bu yıl yüzde 11,5 büyümüş. Üçüncü çeyrekte ise bu daha da belirginleşmiş; büyüme yüzde 28'den 9,4'e düşmüş. Mamafih, bize kalırsa yatırımlardaki vites küçülmesi tüketime göre daha sınırlı. Çünkü 2005'te yüksek bir baz var. Son çeyrekte ithalatta da bir daralma gözleniyor. Fakat ilginçtir, ekonomideki genel manzaranın aksine kamu tüketimi 3-5 kat hızlı büyüyor. Bu da sanki hükümetin iç talebi kendi başına pompalamaya çalıştığı izlenimini veriyor. Gerçi bütçe açığı hızla daralıyor olabilir. Ama makroekonomik politikalar büyümenin dizginlenmesini gerektirdiğine göre, 2006 yılının ilk 9 ayı gevşek bir mali disiplin uygulandığı biçiminde nitelenebilir. Gecikmeli etki Özel ya da kamu tüketimi, yatırımlar ve ithalat, iç talebin parçalarıdır. Dikkat edilirse, özel tüketimde son çeyrekte ciddi bir yavaşlama olmuş ve bu bir ölçüde ithalata da yansımıştır. Ancak yatırımların henüz yeterince hız kesmemesi ve kamu harcamalarındaki durumun tam aksi olması nedeniyle iç talepteki yavaşlamayı yeterli bulmak mümkün değildir. En azından süreye gerek var.Sonra ne olacak? Belki önünde sonunda ithalat düşecek. Ama bunun bedeli durgunluk olabilir. Durgunluk olmadan cari açığın düşmesini bekliyorsak, bunun ihracatla sağlanmasının gerekliliği ortada. Oysa dış talebi gösteren ihracat çok yavaş gelişiyor. Yani büyümeyi sürükleyecek boyutlarda değil. Çünkü kur yanlış bir yerde duruyor.Gelelim, talebin nasıl düştüğüne... Yatırımlar yeterince düşmediyse, tek başına Merkez Bankası'nın faiz artırımının, yani sıkı para politikasının etkili olduğunu savunmak çok zor. Bize kalırsa, mali çalkantı, özellikle kurdaki oynaklık tüketici güvenini sarstı. Zaten bu Tüketici Güven Endeksi'nden de gözleniyor. Özetle, gelinen noktada uygulanan politikalardan çok çalkantının rolü var. hgunes@milliyet.com.tr Cari açıksız büyüme