Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Ağustos ayı sanayi üretim endeksi de bu yöndeydi. Canlanma durmuş ancak hâlâ bir düzeltme yaşanmamıştı. İhracatçı kesimlerde üretim hızla toparlarken, diğerlerinde yavaşlama başlamıştı. Tüketimin en önemli göstergelerinden biri konut ve taşıt kredileri. Bu kredilerde 2004 yılından bu yana müthiş bir patlama olduğu gözleniyor. 2006 yılının başında bu daha da hızlanmış, mart ayında 14.7 trilyon TL'ye varan konut kredileri üç ayda 21 trilyona yaklaşmıştı. İlginçtir, taşıt kredilerindeki artış o denli hızlı olmamıştı. Mart ayında 6.15 trilyon olan bu krediler, haziranda, yani tam dalgalanma sürecinde, 6.84 trilyona çıkmış, sonra 6.49 trilyonda kalmıştı. Şimdi haliyle düşünüyoruz; Merkez Bankası'nın aldığı kararlar, faizi yükseltme politikası talep üzerinde ne denli etkili oldu? Anlaşılıyor ki, bu gelişmelerin hepsi olsa olsa canlanmayı sadece durdurmuş.Bununla beraber, bazıları kredilerin stok olduğunu, yeni artış olmamasının artık kredi talebinin durduğunu savunabilir. Ancak, artan kredi faizleri karşısında müşteri eğer kredisini kapatmıyor, hatta aksine artırıyorsa burada durmak ve düşünmek gerekir. Haziran ayına göre (az da olsa) konut kredileri yüzde 2 kadar artmıştır. Bir süre önce talepteki gelişmeleri tüketici güven endeksi ve sanayi üretim endeksiyle özetlemeye çalıştık. Her iki veri de bize talepteki ısınmanın durdurulduğunu, ancak bunun çok ciddi bir serinlemeyi sağlamadığını gösteriyordu. 2005 Haz. 2005 Tem. 2005 Ağus. 2005 Eylül 2006 Haz. 2006 Tem. 2006 Ağus. 2006 EylülSanayi üretim endeksi 133.3 130.6 132.4 141.6 148.3 141.9 138.7 -MBÖNCÜ-SÜE (Trend kapsayan) 145.0 145.7 146.4 147.2 150.6 149.7 148.2 147.1 Merkez Bankası'nın bu hafta açıkladığı öncü göstergelerde de aynı trend gözleniyor. Geçen yıl haziran ayında 145 olan öncü gösterge bu yıl 151'e yaklaşıyordu. Eylül ayına gelindiğinde 147'ye düşen gösterge, bu yıl da aynı değere düşmüş. Demek ki, pek bir fark olmamış. Nitekim, sanayi üretim endeksine de bakıldığında tıpatıp aynı yapı gözleniyor. Kısacası, buradan çıkan sonuç şu: Mali piyasalarda mayıs ayında başlayan ve iki ay süren çalkantı, kurun epeyce yükselmesi, nihayet beklentilerin değişmesiyle Merkez Bankası'nın para politikasını sıkması talep üzerinde sadece hızı sabitleştirici bir etki yaratmış. Bu da arzu edilen makro dengenin hemen sağlanamayacağını gösteriyor.Gerçi Merkez Bankası aldığı tedbirlerin kısa vadede sonuç vermeyeceğini itiraf ediyor. Fakat talebin frenlenmesi yoluyla, gerek enflasyonist beklentilerin kırılması, gerekse ithalat talebinin düşmesi henüz ufukta görünmüyor. Yani başka politikalara gereksinim var. Kısacası, büyümenin önü henüz alınmış değil. gunes.gif hgunes@milliyet.com.tr Sıkı para politikası