Gelelim tahminlere. Gerek petrol, gerek altın fiyatlarındaki gelişmeler nedeniyle cari açık tahmininin revize edilmesi normal. Her türlü istatistiki veri ilgili kamu kuruluşu tarafından herhangi bir zamanda revize edilebilir. Dış ticaret, büyüme, işsizlik verileri daha önceki tahminlerden farklı gelişebilir. Önceki gün Devlet Bakanı Ali Babacan basın toplantısında bir soru üzerine enflasyon, cari açık ve daha birçok veri tahmininin revizyona tabi tutulduğunu, olası gelişmeler karşısında da her türlü önlemin alındığını belirtti. Babacan alınmasın ama, doların 1.60 YTL'yi, ya da petrolün varil fiyatının 100 doları aşması durumunda ne yapacaklarını bildiklerini hiç sanmıyorum! Ancak, hedeflerin durumu farklı. Kamu otoritesi, hele bu hedefi tutturmakla sorumlu olan kuruluş değişikliğe giderse, ciddi sorunlar çıkabilir. Önce sorumlu kurum saygınlık kaybeder, daha önemlisi, yeni hedefin tutturulma olasılığı düşer. Özellikle de enflasyon gibi bir konuda, çünkü resmen enflasyon hedeflemesi politikası uygulanıyor. Merkez Bankası hedefini değiştirirse, bu tutturamayacağına yorulacağı için ciddi ölçüde saygınlık kaybeder ve yeni hedefini tutturması daha da zorlaşır. Üstelik, bu politika tamamıyla MB'nin saygınlığına dayanır. MB'nin kısa vadeli faizlerle verdiği sinyaller toplumun enflasyon tahminlerini şekillendirir. Böylece düşen tahminler gerçekleşen enflasyonu da indirir. Ancak bu yıl gelinen gerek iç, gerek uluslararası fiyat düzeyleri Merkez Bankası'nın faizini indirmesini çok zorlaştırıyor. Uzun süre aynı düzeyde kalabilir. Kaldı ki, döviz kuru da uzun süre bu düzeylerde kalırsa ekonomideki tüm maliyetler yukarı doğru çekilir. Enflasyon hedefi bu yıl yüzde 5. Ancak çoğu analist artık daha yüksek bir enflasyon düzeyini bekliyor. Merkez Bankası'nın düzenlediği son ankette bile yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 6.75'e yükseldi. Üstelik bu anket döviz kurunun 1.55 düzeyine gelmesinden önce derlenmişti. MB saygınlık yitirebilir Enflasyon hedefinin değişmesi uygun değil. Fakat hedef korunduğunda da şaşma olasılığı var. Bu durumda ya bant içindeki yüzde 6'ya kaydırılması gerek, ya da Merkez Bankası'nın bazı koşulları yerine getirmesi, ya da gelmesi için çabalaması gerekiyor. Birincisi, mali disiplinin korunması şart. Hatta daha da sıkılması kaçınılmaz. İkincisi, sıcak para çıkışını engelleyecek biçimde kurun yukarı esnemesine izin verilmeli, ancak sona erdiğinde kurun ciddi biçimde geri esnemesi sağlanmalı. Öte yandan sıkı maliye politikasının yanı sıra, para politikası çok fazla sıkılmamalı. Zaten (dışsal fiyat artışları nedeniyle) arz daraldığından bu müthiş bir durgunluk getirebilir. Özetle, kur hep böyle hareket eder, ya da bu düzeyde kalırsa, hedefi değiştirmekten başka çare kalmayacak. Ancak bu durumda da MB madara olur!Son Söz: Beşer tahmin eder, kurum hedefler. Beşer, yani insan şaşar. Ama kurum asla! hgunes@milliyet.com.tr Hedef değişmemeli