Oysa bu son derece kısır bir öneri. Aslında solun toparlanmasının da engelini bu oluşturuyor. Kaldı ki, 1980'li yılların sonunda ve 1990'lı yılların başında, henüz CHP açılmamışken, SHP'yi en çok bölen ya da aşındıran parti DSP değil miydi? O zamanlar Ecevit'in lakabı "Bir Bölen" değil miydi? O zamanlar Ecevit ısrarla birleşme önerilerine karşı çıkıyordu. Seçim öncesi ittifakları da hayırlı görmediğini ifade ediyordu. Ne oldu da fikirleri değişti? Bir süredir DSP Genel Başkanı Zeki Sezer solda birlik olması halinde önümüzdeki seçimlerde çok olumlu sonuçlar alınacağını belirtiyor. Daha önce SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın'ın da benzer talepleri olmuştu. Hatta Karayalçın son İtalya gezisinde Prodi'yi ziyaret ederek Zeytin Ağacı ittifakından öykünülmesi gerektiğini belirtmişti. Öteden beri, bölünmenin bitmesiyle solun tek başına iktidar olacağı söyleniyor. Yakın dostum Karayalçın, CHP'den istifa ederken, parti içi demokrasi mazereti ne olursa olsun, yeni bir parti kurmanın solu bölmek anlamına geleceğini bilmiyor muydu? Karayalçın CHP'den ayrılmamalıydı. Hata yaptı. Ama Karayalçın'ın hiç olmazsa türlü fedakârlıkla SHP ile CHP'yi birleştirmesi var. Bu nedenle CHP'nin SHP'ye kapılarını açması anlaşılabilir.Siyasette ittifaklar elbette olabilir. Hatta bu ittifaklar yakın siyasal görüşler arasında olursa daha sağlıklı olur. Ancak siyasal yaklaşımları farklı olmayan partilerin ittifak yapmaları değil, birleşmeleri gerekir. Çünkü aksi anlamsızdır. Gelelim ittifakın ne getireceğine. Uzatmadan, baştan yanıtlayalım: Sıfır. Çünkü küçük kızıma bu ara sık sık çalıştırdığım gibi, bir sayı ile sıfır toplandığında sayı büyümez. Aynı kalır. Solun toplam oylarındaki yapısal inişle ilgilenmeyip bu tür küçük hesaplara girilirse mesafe alınamaz. Gelsinler CHP'ye katılsınlar. İttifak değil, katılım Bir başka örnek verelim. Fazilet Partisi'nden ayrılarak AKP kurulduğunda Erbakan ve emanetçisi sürekli AKP'lileri oyları bölmekle suçluyorlardı. Ama öyle olmadı. Genç ve yeni bir ekiple, söylemlerini de yenileyen bu ekip hemen iktidara gelmedi mi? Demek ki, CHP'den ayrılanlar halkta bir heyacan yaratamamışlar. İsmail Cem bunu gördü; CHP'ye katıldı. Gerçi CHP de tek başına iktidar olacak rüzgârı yaratamıyor. Fakat artık solda birlik yerine, yenilenmenin daha doğru bir arayış olduğunu kavramak gerekiyor. Tabii bu kolay değil. Yenilenme için öncelikle siyasal filizlerin oluşması gerek. Bu da CHP'de görünmüyor. Ama hâlâ zemin CHP. Batı sosyal demokrasisinin bundan yirmi beş yıl önce yenilenme için büyük çaba gösterdiği unutulmamalı. Çok zorlanıldı. Kimileri ciddi direnç gösterdi. Ama büyük ölçüde başarıldı. Özetle, ittifak değil, katılma gerekiyor. Çünkü görüş farkı yok. Fakat asıl çözüm yenilenmede. hgunes@milliyet.com.tr Çıkış yenilenmede