2006 bütçesi gerçekten ilk bakışta gayet başarılı. Çünkü maliye politikasının hedefi belli: Faiz dışı fazla yaratmak. Bunu da fazlasıyla başarmış görünüyor. Ne de olsa bu fazla hem borç ödemeye yarıyor, hem de iç talebi kısarak enflasyonla mücadeleyi sağlıyor. Geçen hafta 2006 bütçesinin kesin sonuçları açıklandı. Anlaşılan Başbakan sonuçlardan öylesine mutlu olmuş ki, Maliye Bakanı'nı yanına alıp sonuçları bizzat açıklamak istemiş. Bu açıklama piyasaları rahatlattı. Çünkü Başbakan'ın mali disipline önem verdiği ve seçimlerde işlerin gevşemeyeceği izlenimi doğdu. Mali disiplinin göstergesi ya bütçe açığıdır ya da faiz dışı fazla. Yalnızca bu düzeyde bakıldığında bütçe çok başarılı görünüyor. Çünkü 2006'da bütçe açığı 14 milyar YTL gibi tasarlanmıştı, ancak 4 milyar YTL'nin altında kapandı. Faiz dışı fazla da 32.2 milyar YTL olarak tasarlanmıştı, o da 42 milyar YTL'ye yakın çıktı. Ancak iş bu kadar basit değil. Sürdürülemez büyüme politikası olduğu gibi, sürdürülemez mali disiplin de olabilir. Aslında elde edilen mali disiplin sanaldır. Makyajlıdır. Sonuçlar böyle bir disiplinin olduğu izlenimini verir ama aslında yoktur. Bu kadar abartılı olmasa da 2006 yılında izlenen mali disiplin hiç kimseyi şımartmamalı. Bütçeye iki açıdan bakmak gerekir. Birincisi, bir önceki yıla göre bütçenin gösterdiği değişim. Bütçe açığı 2005 yılına göre yüzde 58 daralırken, faiz dışı fazla da yüzde 16 büyümüş. Ancak buna elveren iki fırsat oldu; biri ekonomideki canlı hava, diğeri de faizlerin hızla düşmesi. Ekonomideki canlı hava vergi gelirlerini (özellikle KDV, özel tüketim ve ithalat vergileri) artırarak bütçe gelirlerini yüzde 14'e yakın yükseltti. Sıkı bir özelleştirme furyasıyla da bu pekişti. Sürdürülemez sonuçlar Harcamalara gelince. Faizlerin hızla düşmesi faiz harcamalarını düşürdü. Hatta 2006'da faiz harcamaları hiç artmadı denebilir. Ancak faiz dışı giderlerin yüzde 17'ye yakın artması göz ardı edilemez. Personel ve mal-hizmet alımlarındaki aşırı artışlar bütçeden kaynakla yapılmış olsa da oranları çok yüksek. Kuşkusuz bütçede hiç disiplin olmadığı iddia edilemez. Ancak burada iradeden daha fazla koşulların rol oynadığı görülüyor. Bütçe gelirlerinde bazı kalemlerin bir defaya mahsus olduğu hatırlanırsa, bu sonuçların geçici olduğu ortaya çıkar. Bu nedenle sonuçlar parlak olsa da övünülecek pek bir durum yok. 2007 bütçe gelişmelerini dikkatle izlemek gerekiyor. Ekonomi daha durgun, yani vergiler azalacak. Öte yandan, sosyal güvenlik ve sağlık harcamalarındaki delikler su kaçırmaya devam edecek. Faizler ise, yükseldiğinden, bütçeyi rahatlamanın aksine, zorlamaya başlayacak. Dolayısıyla, önümüzdeki yıl bütçe sonuçlandığında Tayyip Erdoğan (eğer Köşk'te olmazsa) "Kemal Abi işim var, bütçe sonuçlarını sen kendin açıklar mısın" derse şaşırmayın! Faiz dışı harcamalara dikkat 2005 Gerç. 2006 Gerç. Yüzde DeğişimBütçe giderleri 156316 175304 12.1Faiz dışı giderler 110636 129359 16.9Personel 29009 42800 47.5Mal ve hizmet alımları 13449 18446 37.2Cari transferler 51230 49603 -3.2Sermaye giderleri 8546 11934 39.6Sermaye transferleri 2424 2637 8.8Borç verme 1784 3736 109.5Yedek ödenekler -1 0 -100.0Faiz giderleri 45679 45945 0.6Bütçe gelirleri 146709 166620 13.6Genel bütçe 119621 137474 14.9Vergi dışı gelirler 23909 26435 10.6Sermaye gelirleri 2044 1841 -9.9Özel gelirler 1134 870 -23.3Bütçe dengesi -9606 -3995 -58.4Faiz dışı fazla 36073 41951 16.3 hgunes@milliyet.com.tr