Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Cuma akşamı olmayacak bir şey daha oldu. Türkiye, Hırvatistan’dan uzatmanın son dakikasında bir gol yedi. Ama süre eklenmesiyle elde edilen son saniyelerde Türkiye bir gol atarak beraberliği sağladı. Ve morali çöken Hırvatistan’ı penaltılarda çimlere seriverdi. Şans mı? Evet. Azim mi? Ona da evet!
Ya Çek maçı nasıl oldu? O da benzer biçimde sonuçlandı. Ama ondan önce İsviçre maçı da öyleydi. Şimdi merak ediliyor. Türkiye Almanya’yı eleyebilir mi? İki bakımdan zor.
Birincisi, şans her zaman yanınızda olmaz. Malum, Türkçede bunu betimleyen bir söz vardır: “Çekirge bir sıçrar, bilemedin iki sıçrar”.
İkincisi takımda birçok sakat ve sarı kartlı var. Üstelik bu oyuncular takımın belkemiği. Bir Galatasaraylı olmama rağmen Tuncay’ın Batılı oyuncular gibi oynadığını itiraf etmeliyim. Ama oynayamıyor.
 Nihat da son derece yararlı bir oyuncu ve sakatlıktan oynayamıyor... Hele Servet gibi inanılmaz bir beyin ve yüreğin olmayışı çok büyük handikap. Servet takımın sanki omurgası, belkemiği... Bakalım maç nasıl seyredecek?

Haberin Devamı

En önemli güç
Eski bir sporcu olarak şunu ifade edeyim; şans bir takımı bir yere kadar taşır. Yürek ise farklı. En teknik takımların yürekli oyuncular karşısında nasıl dağıldıklarını gözlemişimdir. Türk takımında inanılmaz bir azim olduğuna kuşku var mı?
Bu maçlarda dikkatimi çeken bir şey daha oldu. Milli duyguları zayıf, hatta biraz da Türk olmaktan dolayı aşağılık kompleksi taşıyan neoliberaller bile kendilerine geldiler. Birisi annesi Hırvat olan İtalyan olan hakemin tarafsız davranmadığından şikâyet ediyordu. “Allah Allah, başına taş mı düştü?” dedim. Avrupalı nasıl eleştirilir?
Bu turnuvada, üçüncü olduğumuz Dünya Kupası’nda, hatta Eurovision şarkı yarışmasında Sertap Erener birinci olduğunda da aynı gerçeği gözlemiştim: Türkiye’nin ve Türk aydının başarıya ihtiyacı var. Ülke buna susamış. Neoliberaller alınmasın ama ülkenin ortalama insanı aşağılanmaktan içi ezilmiş. Dik yürümek, övünmek istiyor.

Dik yürümenin gururu
Ya devlet aşağılıyor vatandaşını, ya aydınlar, ya da gelişmiş ülkelerin edası yüksek temsilcileri.
Bu hafta Almanya maçında bir sürpriz daha olursa öyle sanıyorum ki, hem CNBC-e’nin derlediği Tüketici Güven Endeksi, hem de TÜİK’in derlediği endeks toparlanma gösterecek.
Elbette bu maçtaki başarı ülkeyi krizden çıkarmayacaktır. Enflasyon da düşmeyecektir. Dış açık da kapanmayacaktır. Ama Almanya’yı yenersek morallerin düzeleceğini sanıyorum.
Bu arada maç sonrası Almanya’daki Türklerin ne hissedeceğini, ertesi gün Berlin’de Emirdağlı işçinin fabrikasına patron gibi gideceğini düşünebilirsiniz. Değmeyin keyfine onların! Maç sonrası Murat Kekilli’nin şarkısındaki gibi, “Bu akşam ölürüm, beni kimse tutamaz” diye herkes dökülecek sokaklara.
Milli Takım’a şanstan fazla, bu akşam azimli olmalarını diliyorum.