Hurşit Güneş

Hurşit Güneş

hgunes@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Önce Ramazan ayını değerlendirelim. Ramazan ayında ticaret hayatında yavaşlama gözlenir. Sabah sahura kalkıldığı için işe geç gidenler ya da iftar nedeniyle işten erken ayrılanlar ticaret hayatına rehavet getirir. Ve bu da ekonomiye yansır. Ancak bu rehavet havası Arap ülkeleri gibi yaygın olmadığından etkisi sınırlıdır. Yani abartmamak gerekir. Kaldı ki, sanayi kesiminde böylesi bir tutum pek gözlenmez.Ramazan ayında özellikle gıda mamullerinde fiyat artışları gözlenir. Nitekim, geçenlerde açıklanan tüketici fiyatlarının birdenbire artmasında gıdanın açık bir rolü gözlendi. Demek ki, gıda tüketiminde ciddi bir artış oluyor. Kaldı ki, CNBC - enin her ay açıkladığı tüketim endekslerinde gıda verileri bu gelişmeyi onaylıyor. Örneğin ekim ayında perakende satış endeksi (PSE) içinde gıda yüzde 7.7 artmış. Ancak aynı dönemde konut yüzde 30, otomotiv ve beyaz eşya satışları ise yüzde 10 düşmüş. Demek ki, ramazanda tüketiciler kendilerini yiyeceğe veriyor ve diğer alışverişleri erteliyor. Üstelik Ramazan ekimin yarısında başladı ve ikinci yarısı da kasıma sarktı. Kısacası, gıda üzerindeki etkisi görünenden çok daha fazla.Eskiden bayramlarda büyüklere gidilir, el öpülürdü. Kent yaşamı ve refah gelenekleri değiştirdi. Şimdi Ramazan deyince herkes "uzun mu" diye soruyor. Bayramlar sınırlı bir kesim için tatile dönüştü. Gerçi toplumun hala büyük kısmı Ramazan bayramlarını eskisine benzer biçimde yaşıyor. Ancak o sınırlı kesimin harcadığı paralar azımsanmamalı. Özellikle yurtdışına yaptıkları gezileri, dövizlerin de yurtdışına akmasına neden oluyor.Fakat bu trend döviz fiyatını artıracak boyutta değil. Aksine uzun bayramlarda döviz bozma eğilimi daha fazla oluyor. Ne de olsa faizler hala yüksek. Sonra bir de ülke içinde para harcayacak olanlar, biriktirdikleri dövizleri bayram öncesi bozduruyor.Bayramlarda paranın dolaşım hızı düşer. Bayram öncesi ise artar. Bayram harçlığı verebilmek için ya da uzun süre bankalar kapalı olacağı için nakit çekenler bayram öncesi likidite talebi yaratıyor. Bu nedenle bayram önceleri artan para talebi karşısında faizler bir zamanlar yükselirken şimdi bu oluşmuyor, çünkü piyasa fazlasıyla likit.Borsaya gelince. Borsa oyuncuları bayrama malda girmek istemez. Hele uzun bir bayramsa. Doğru ya, Türkiyede gelişmelere güven olmaz. Her an bir terslik çıkabilir. Üstelik beş on günlük faizi de kimse küçümseyemez.Yurtdışında Noele ve yılbaşına ilişkin bir sürü ampirik çalışma yapılmıştır. Bizim ülkemizde ise ne Ramazanın ne de bayramların ekonomi üzerindeki etkisi ciddi biçimde araştırılmamıştır. Ancak araştırılsa çarpıcı sonuçların çıkacağı aşikar. Hayırlı bayramlar. hgunes@milliyet.com.tr Nihayet bayrama ulaştık. Bayramda alışverişlerin arttığı sanılır. Oysa bu pek doğru değildir. Aksine bayram süresince ekonomi, daha doğrusu üretim yavaşlar. Ekonomiyi asıl canlandıransa bayram öncesi alışverişlerdir. Tabii ekonomi krizde değilse. Ancak bayramda her yer tatile girdiğine göre para kazanma alanları da değişir.